"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/603 E., 2023/405 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili Avukat ... tarafından duruşma istemli ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 01.08.2006 tarihinde yüklenici ... Ltd. Şti.'den alacağın temliki niteliğindeki sözleşme ile daire satın aldığını ve satış bedelini ödediğini, konutun teslim tarihinin sözleşmenin yapıldığı tarihten 24 ay sonrası olarak kararlaştırıldığını, davalı yüklenici şirketler ve davalıların murisi arsa sahibi ...'ın el ve iş birliği içerisinde işlemler yaptıklarını, yüklenici ... Ltd. Şti. ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptal edilip, aynı gün ve aynı koşullarda muris ...'ın davalı ... Yapı Ltd. Şti. ile sözleşme imzaladığını, her iki şirket arasındaki fiili birlikteliğin sözleşmenin iptalinden önce ve sonrasında da devam ettiğini, kendisinin dairesine kavuşmasının engellenmeye çalışıldığını belirterek, davalıların .... Noterliğinde yapmış oldukları 14.09.2007 tarih 22311 ve 22312 yevmiye numaralı muvazaalı fesîhname-ibraname ile kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin iptalinin geçersizliğinin tespitini, davalıların muvazaalı işlemleri sonucu konutun taahhüt edilen 01.08.2008 tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle konutun dava tarihindeki tespit edilecek güncel değeriyle arsanın ifraz edilerek küçültülmesi ayrıca yeni bina yapılması neticesi konutun halihazır durumda değerinde oluşan değer kaybı tutarının tespiti ile konutun güncel değerine ilavesiyle, tespit edilen bedelinin dava tarihinden itibaren TCMB değişken oranlardaki avans faizi ile birlikte tahsilini, muvazaalı işlemler neticesinde konutun teslim edilmeyerek üçüncü kişilere satılmış olması nedeniyle teslimi için taahhüt edilen 01.08.2008 tarihinden itibaren mahrum kalınan faydanın maddi karşılığının, 01.08.2008 tarihinden itibaren her ay sonu dönemlerinden itibaren işletilecek TCMB değişken oranlardaki avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalı vekili Avukat ...; davacı ile müvekkillerinin murisi arasında sözleşme olmadığını, sorumluluğun müteeahhide ait olduğunu, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 2015/3314 E,, 2015/6015 K. sayılı kararıyla muris arsa sahibi ile müteahhit arasında muvazaa olmadığının hüküm altına alındığını ve yüklenicilerin sorumluluğuna gidildiğini, muris açısından da kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli ve 2019/1181 E., 2020/550 K. sayılı kararıyla; davacı vekili dava konusu konutun dava tarihindeki değeri ile diğer uğramış olduğu zararları talep ettiğinden davacının sözleşmeden döndüğünün kabulü ile dava konusu konutun rayiç bedeli dışındaki oluştuğu iddia edilen zararları talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, taşınmaz dava tarihindeki değeri 340.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlarda avans faizi ile davalılar ... Yapı Tur. İnş. Ltd Şti ile Tantaş İnş. Tur ve Tic. Ltd Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalılar ... ve ... bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2021 tarihli ve 2021/1183 E., 2021/1334 K. sayılı kararıyla; alınan bilirkişi raporunun taraf, Mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu, davalı yüklenicilerle davalı arsa malikleri arasında muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gibi davacının dava konusu taşınmazla ilgili sözleşmeyi davalı yüklenici ile yaptığı da göz önüne alındığında Mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairemizce verilen 07.04.2022 tarihli ve 2021/6706 E., 2022/3303 K. sayılı ilamla; davacının sair temyiz itirazlarının reddinin gerektiği belirtilerek, tüm dosya kapsamından yüklenici şirketler arasında sıkı bir işbirliğinin bulunduğu ve şirketler arasındaki bu ilişkilerin davacıyı zarara soktuğu, arsa sahibi ve yüklenicilerin el ve düşünce birliği içinde hareket ederek muvazaalı işlemlerle gerçekte satış olmayan temlikler yaparak dava konusu yerin tapusunun davacıya devrini sağlamadıkları, Mahkemece, tüm davalıların sorumlu olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulü ile 340.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde bir kısım davalı vekili Avukat ... ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
1. Bir kısım davalı vekili Avukat ...; davalı yüklenicilerin kendi aralarında anlaşarak müvekkillerinin arsa maliki murislerini dolandırdıklarını, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin hiçbir yasal dayanak bulunmadan yükleniciler arasında muvazaa olduğunu, tüm davalıların sorumlu olduğu gibi hukuka aykırı bir hüküm kurarak Bölge Adliye Mahkemesinin kararını bozduğunu, bu aşamalardan önce arsa maliki ...'ın yüklenicilerin 3. kişiler ile birlikte hareket ederek kendini dolandırmasından dolayı üzüntüye kapılarak kalp krizi geçirerek vefat ettiğini, Yargıtay (Kapatılan) 14.Hukuk Dairesinin arsa malikini sorumlu tutmadığını, yüklenicilerin önüne gelen 3. şahıslara adi belgeler vererek cüzi miktardaki paralarla temlikte bulunduklarını, bu durumda arsa malikinin sorumlu olmamasının gerektiğini, yükleniciler ile 3. şahıslar arasındaki temlikten arsa maliklerinin sorumlu olmadığını ifade ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Katılma yoluyla davacı vekili; Mahkemece tüm taleplerinin hüküm altına alınmadığını, sözleşmeden dönmediklerini, müvekkilinin davalıların muvazaalı işlemleri nedeniyle ifadan vazgeçerek zararının tazminini talep ettiğini, müvekkilinin ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararın aldığını ifade ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yüklenicinin payına düşen taşınmazın alacağın temliki yoluyla satın alınmasına rağmen taşınmazın teslim edilmemesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
3. Temyizen incelenen kararın; bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacak olduğu anlaşılmakla davacı vekili ve bir kısım davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.