"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3806 E., 2023/1293 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Didim (Yenihisar) 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/421 E., 2022/147 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kötüniyet tazminatı yönünden düzeltilmesi suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında düzenlenen 01.03.2020 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kira bedeli olarak 400.000,00 TL'nin (KDV dahil) iki taksit şeklinde, birinci taksidin 21.02.2020 tarihinde 210.000,00 TL, ikinci taksitin ise 21.08.2020 tarihinde 200.000,00 TL olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, ilk taksit ödenmesinden sonra davalının kiralananda kiracı olduğu, asıl kira sözleşmesine göre alt kiraya verme yasağının olduğunun öğrenilmesi üzerine 23.07.2020 tarihli ihtar ile akit feshedilerek kiralananın boşaltıldığı ve anahtarın teslim edildiğini, ikinci taksitin ise ödenmeyeceğinin davalıya bildirildiğini ancak ihtara ilişkin tebligatın iade edildiğini, davalı tarafça ihtara 07.09.2020 tarihinde cevap verilerek icra takibi de başlatıldığını, itiraz üzerine açılan davada icra mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, sözleşmenin alt kira sözleşmesi olduğunun bilinmesi halinde imzalanmayacağını, müvekkilinin hile ile hataya düşürüldüğünü, henüz ikinci taksit muaccel olmadan akdin feshedildiğini, tahliye tarihinden sonra davalı tarafça kiralananın işletildiğini, davalının kötüniyetli olduğunu, takibe konu borç bulunmadığını ileri sürerek; müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; arabulucuya başvurunun dava şartı olduğunu, 17.02.2020 tarihinde dava dışı asıl kiraya verenden sözleşmeye konu otelin davacıya personel lojmanı olarak kullandırılması yönünde muvafakat alındıktan sonra sözleşmenin imzalandığını, hile veya hata bulunmadığını, muvafakatnameden haberdar olan davacının feshinin haksız olduğunu, basiretli davranması gerektiğini, ihtarın 01.09.2020 tarihinde tebliğ alındığını, ikinci taksit muaccel olmadan feshin yapıldığı, taşınmazın boşaltılarak anahtarın teslim edildiği ve tahliye tarihinden sonra otelin işletildiği iddialarının kabul edilemeyeceğini, ihtarname içeriğinde anahtarın teslimine ilişkin bilgi de bulunmadığını, anahtar tesliminin yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini ancak ispatlanamadığını, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde kiralananın personel lojmanı olarak kullanılacağının kararlaştırıldığı, davaya konu kira sözleşmesinin ise dava dışı asıl kiraya veren tarafından verilen muvafakate uygun olarak davalı tarafından davacıya kiralandığı gerekçesiyle; davanın reddine, icra dosyasına yatırılan paranın ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; süresi içinde sunulmayan cevap dilekçesindeki vakıalara dayanılarak davanın reddedilemeyeceğini, muvafakatnamenin kira sözleşmesinin kurulması aşamasında bulunmadığını, müvekkilinin hile ile hataya düşürüldüğünü, üst kira sözleşmesinden haberdar olunması halinde akdin imzalanmayacağını, sözleşmenin (10.) maddesi uyarınca fesih yapıldığını, tanıkların dinlenilmediği gibi delillerinde toplanmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, 2020 yılı 7. ayından 11. ayına kadarki dönemde davacı şirkete ait vergi kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; ihtiyati tedbirin kararın kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesi ve kötüniyet tazminatı talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi bakımından kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiralanan usulüne uygun şekilde tahliye edilerek anahtarların davalıya teslim edildiği ispat edilemediğinden davacının istinaf isteminin yerinde görülmediği; dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkin olup davacı borçlunun talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı verildiği, takdir edilen teminat tutarının yatırıldığı ve Mahkemece icra dairesine tedbir kararı uyarınca yazı yazıldığı, buna göre davanın reddine karar verilmiş olmakla ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve davalı alacaklı yararına %20 oranında tazminata hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmadığı gerekçesiyle davacının başvurusunun reddine, davalının başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının "İhtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına" ilişkin bendinin kaldırılarak yerine "İhtiyati tedbirin kaldırılmasına ve karara bent eklenmek suretiyle %20 oranında tazminata hükmedilmesine," şeklinde karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağına dayalı başlatılan icra takibi nedeniyle davacı kiracının davalı kiraya verene borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin duruşma yapmaksızın esas hakkında istinaf incelemesi yapmaları durumuna dair karar verme usulü 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde düzenlenmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesi; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya kararın gerekçesinde hata edildiği durumlarda düzelterek yeniden esas hakkında karar verir. Bölge adliye mahkemesi kararlarında yer alması gereken hususlar ise aynı Kanun'un 359 uncu maddesinde belirtilmiş olup, buna göre kararda; “Tarafların iddia ve savunmalarının özeti”, “İlk Derece Mahkemesi kararının özeti”, “İleri sürülen istinaf sebepleri” ve “Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” yer alması gereken zorunlu unsurlardır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesine yer verilmiştir.
2. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabul edilmesi nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararı tamamen kaldırılarak, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde; sadece İlk Derece Mahkemesince verilen kararın (2) nolu bendinin kaldırılması suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararın diğer kısımlarının ise aynen muhafaza edilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca usulden BOZULMASINA,
2. Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.