Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4778 E. 2024/2773 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı hastane ve doktorun lazer ameliyatı sonrası davacının gözlerinde oluşan komplikasyonlar nedeniyle özen yükümlülüğüne aykırı davrandıkları iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda, davalıların gerekli özen ve dikkati gösterdiği, yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu, davacının ameliyat öncesi yazılı onamla yeterli derecede bilgilendirildiği ve komplikasyonların ameliyatın bilinen riskleri arasında yer aldığı belirtilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi

SAYISI: 2020/709 E., 2023/383 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin gözlerinde yüksek değerde hipermetrop ve astigmat rahatsızlığı olduğunu, küçük yaşlarından itibaren gözlük ve lens kullandığını, davalı doktor tarafından muyane edildiğini, müvekkilinin davalı doktora aile geçmişinden ve diğer aile bireylerinin laser operasyonu olamadıklarından bahsederek, kendisine başarılı bir operasyon yapılıp yapılmayacağını sorduğunu, müvekkilinin 08.06.2013 tarihinde diğer davalı hastanenin Altunizade şubesinde davalı doktor tarafından ameliyat edildiğini, ameliyat sonrası yapılan tespitlerde vaadedilenin aksine gözündeki rahatsızlığın düzelmediğini ve gözünün lens ya da gözlük ile de çözümlenmeyecek şekilde bulanık görüşe mahkum edildiğini, bunun akabinde müvekkilinin davalı doktora yeniden muayene olduğunu ve davalı doktorun da ameliyat neticesinin bu şekilde sonuçlandığını, bu sonuçtan üzüntü duyduğunu, ancak durumu düzeltmek için de elinden herhangi bir şey gelmediğini beyan ettiğini, bu surette müvekkilinin davalı hastanede meydana gelen ameliyat nedeniyle fayda görmediği ileri sürerek; ameliyat giderlerinin iadesini, ayrıca diğer ilave muayene, tetkik ve başarısız ameliyat nedeniyle telafisi güç manevi zarara da uğraması nedeniyle mesleki sorumluluk hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olarak şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davacının muayene sonrasında durumunun değerlendirilerek kuru göz ve öküler yüsey hastalıkları konusunda uzman başka bir doktora refere edildiğini, bu doktor tarafından davacının 13.09.2013 - 08.11.2013 tarihleri arasında takip edildiğini ve tedavisine restasis eklenip dönem dönem bandaj kontakt lensler kullandırıldığını, müvekkilinin davacıya en son 26.11.2013 tarihinde tedavi hizmeti verdiğini, kusur ve ihmalin bulunmadığını savunarak, davanın davalı hastane yönünden husumet yönünden reddini, davalı doktor yönünden de esastan reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 02.06.2016 tarihli ve 2014/1075 E., 2016/1284 K. sayılı ilamıyla; alınan Adli Tıp Kurul raporuna göre davalı doktora atfedilecek kusur bulunmadığından ve dosyada mevcut tedavi öncesi hasta aydınlatma belgeleri ve davacı tarafından imzalanan "Hasta Bilgilendirme ve İzin Formu" uyarınca, aydınlatılmış onam yönünden de davalılara atfedilecek bir kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay(Kapatılan) 13 ncü Hukuk Dairesinin 19.12.2019 tarihli ve 2016/24615 E., 2019/12860 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece; üniversiteden, davacıya yapılan işlem hakkında bilgilendirilip bilgilendirmediği hususu da değerlendirilerek, davacının itirazlarını karşılayan, konusunda uzman, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, davalıların gerekli özen ve dikkate gösterip göstermediği, yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığı hususlarını gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası alınan 07.03.2022 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre, kişinin yakını net görememe şikayetiyle davalı hastaneye başvurduğu, 08.06.2013 tarihinde aynı merkezde lazer operasyonu yapıldığı, operasyon sonrası göz kuruluğu şikayeti nedeniyle aynı davalı doktora başvurduğu, göz yaşı damlası önerildiği, kontrollere çağrıldığı ve takiplerinin yapıldığı, sonraki takiplerinde sağda daha yoğun ve solda minimal olmak üzere bilateral punktat epitelyopati tespit edildiği, kişinin 08.06.2013 tarihinde uygulanan lazer öncesi yazılı onamla yeterli derecede bilgilendirildiği ve yazılı onamının alındığı, kişinin tedavisi nedeniyle geliştiği kayıtlı olan bilateral punktat epitelyopatinin kişiye uygulanan lazer operasyonu işleminin komplikasyonlarından biri olduğu, kişiye uygulanan işlemin ve işlem sonrası tedavinin tıp kurallarına uygun bulunduğu, 15.02.2022 tarihli yapılan göz muayenesine göre de kişide bildirilen komplikasyonların neredeyse tamamen iyileşmiş olduğu, görmenin gözlüksüz sağlandığı saptandığından 08.06.2013 tarihinde kişiye uygulanan lazer tedavisi ve sonrasında uygulanan tıbbi tedaviler nedeniyle işlemi ve sonrasında tedavileri gerçekleştiren doktorlara atfı kabil kusur tespit edilmediğinin bildirildiği, tüm dosya kapsamı ile Adli Tıp Kurulu ve üniversiteden alınan raporlar birlikte değerlendirildiğinde davalıların gerekli özen ve dikkati gösterdiği, yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterli olduğu, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemece aydınlatılmış onam hakkındaki savunmalarının dikkate alınmadığını, rapor alınan ikinci bilirkişi heyetinin müvekkilinin gözlük numarasını gizlediğini, dosyaya heyet muayenesi ile aynı gün alınmış göz muayenesi raporunu da sunduklarını, Mahkemece çelişkinin giderilmediğini, aydınlatılmış onamın içerik olarak hukuka aykırı olduğunu, dosyaya sundukları uzman görüşüne göre de müvekkiline imzalatılan standart onam formunun aydınlatılmış onam niteliği taşımadığını, müvekkilinin olası komplikasyonlar hususunda yeterince bilgilendirilmediğini, salt hastanın rıza göstermesinin yeterli olmadığını, komplikasyonların izah edilmesi gerektiğini, rızanın da aydınlatılmış rıza olması gerektiğini, aydınlatılmış onamın şeklen de hukuka aykırı olduğunu, aydınlatma ve onam metinlerinin birbirlerinden ayrı metinler olup birleştirilmiş metnin usule uygun olmadığını, hastaya matbu belgenin 2. sayfasının imzalatıldığını ve geçersiz olduğunu, müvekkiline lazer ameliyatı ile ilgili herhangi bir bilgilendirici broşür sunulmadığını, bilirkişi heyetince komplikasyonun tamamen iyileştiği ve görmenin gözlüksüz sağlandığı belirtilmesine rağmen bilirkişi incelemesi ile aynı tarihte yani 15.02.2022 tarihinde farklı bir hastanede yaptırdıkları göz muayenesinde gözünde gözlüksüz görmenin sağlandığının iddia edilmesinin tıbben mümkün olmadığını, gözlük derecesi olduğunu, raporun taraflı olup dosyadaki verilerle uyuşmadığını, rapor ekinde hiçbir muayene verisi sunulmayıp göz numarasının gizlendiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı hastane ve davalı doktorun özen yükümlülüğüne aykırı davranması iddiası nedeniyle maddi - manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bozma ilamı uyarınca alınan 07.03.2022 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre davacıya 08.06.2013 tarihinde uygulanan lazer tedavisi ve sonrasında uygulanan tıbbi tedaviler nedeniyle işlemi ve sonrasında tedavileri gerçekleştiren doktorlara atfı kabil kusur tespit edilmediğinin bildirilmesine, davacının 08.06.2013 tarihinde uygulanan lazer öncesi yazılı onamla yeterli derecede bilgilendirildiği gözetilerek yazılı onamının alındığının belirlenmesine, bozma ilamı sonrasında alınan söz konusu 07.03.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olup bozma ilam gereğinin yerine getirildiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.