"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/466 E., 2023/466 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/215 E., 2022/778 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin uyku apnesi rahatsızlığı sebebiyle davalı şirkete ait Konya ... Hastanesine başvurduğunu ve hastanede 28.02.2018 tarihinde kulak burun boğaz uzmanı davalı Dr. ... tarafından apne ameliyatı yapıldığını, yapılan bu ameliyat sırasında doktorun gerekli olan özen ve ihtimamı göstermemesinden kaynaklı olarak bir takım yanlış müdahalelerde bulunduğunu, bundan dolayı müvekkilinde kalıcı mağduriyet oluştuğunu, ameliyat neticesinde sağlığına kavuşamadığı gibi eski durumundan daha kötü bir duruma geldiğini ve iki ayrı ameliyat daha geçirmesine rağmen doktor hatasından kaynaklanan mağduriyetinin giderilemediğini, müvekkilinin Özel ... Hastanesinde Prof. Dr. ... tarafından 05.09.2018 tarihinde Diot Lazer ile ikinci ameliyatını ve sonrasında "açık ameliyat " olarak nitelendirilen 3. ameliyatını geçirdiğini, müvekkilinin geçirdiği bu iki ayrı ameliyat neticesinde de sağlığına kavuşamadığını, müvekkiline başkaca doktorlar tarafından yapılacak başka bir şey kalmadığının bildirildiğini, müvekkilinin ilk ameliyattan sonra burundan nefes alma duyusunu kaybettiğini, kaybının yalnız bununla sınırlı kalmadığını, ayrıca tat alma duyusu ve yutma refleksini de yitirdiğini, bu süreçte bedensel ve ruhsal anlamda büyük bir çöküş yaşadığını, bu durumdan müvekkilinin ve ailesinin olumsuz etkilendiğini, üzüntü ve huzursuzluk yaşadığını ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; davacıya müvekkili tarafından özenle ve güncel tıp kuralları çerçevesinde gerçekleştirilen müdahalelerde bulunulduğunu, tıbbi uygulama hatası bulunmadığını, davacı hastanın aydınlatıldığını ve rızasının alındığını, bahsedilen şikayetlerin ameliyatın önlenemez komplikasyonları olduğunu, müvekkilinin kusurlu olmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...Ş. vekili; davacının müvekkili şirkete karşı süresinde bir ayıp ihbarı olmadığını, davacının ameliyattan bir yıldan fazla bir süre sonra ayıplı hizmet sunulduğu iddiası ile tazminat talep ettiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ameliyat ile dava tarihi arasında bir yıldan fazla süre olduğunu, hastada halen mevcut rahatsızlıklar ile ameliyat işlemi arasındaki illiyet bağı olduğunu ileri sürmenin aradan geçen süre dikkate alındığında kabul edilebilir olmadığını, bu sürede pek çok sebep ileri sürülen rahatsızlıklara sebebiyet vermiş olabileceğini, olayda müvekkili şirketin (hastanenin) ve diğer davalı hekimin kusuru olmadığını, davalı şirkete ait hastanenin davacının tedavisi için tüm gerekli şartları sağladığını, yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini, hastaya ve yakınlarına tüm bilgilendirmelerin süresinde verildiğini ve onamlarının alındığını, ameliyat sonrası hastanın hayati fonksiyonlarının normal olarak müvekkilinin bünyesinde hizmet veren Konya ... Hastanesinden taburcu edildiğini, davacı hastanın ameliyat sırasında ve sonrasında bakım ve tedavileri azami dikkat ve özenle yapıldığını, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığını, davacı tarafından istenen manevi tazminat miktarının son derece yüksek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.09.2019 tarihli ve 2019/221 E., 2019/789 K. sayılı kararıyla; davacının tüketici sayıldığı, davanın tüketici işlemi niteliğindeki vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; dosyanın gönderildiği Konya 2. Tüketici Mahkemesinin 08.09.2021 tarihli ve 2019/311 E., 2021/582 K. sayılı ilamıyla; Dr. ...’ün uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu, hizmeti sağlık çalışanları aracılığı ile yürüten idarenin dosya içerisindeki mevcut belgelere göre görünür bir hatasının saptanmadığı, Adli Tıp uygulamalarında yapılan işlemlerde herhangi bir ihmal ya da tıbbi hata tespit edilmediği, yapılan tıbbi tedavide malpraktis bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Konya Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin 09.02.2022 tarihli ve 2021/1810 E., 2022/178 K. sayılı kararıyla; Mahkemece davacıya ait tüm tıbbi belgeler ile daha sonra olduğu ameliyatlara ilişkin tedavi evrakları da dahil tüm tedavi belgeleri ile gerekirse davacının da yeniden muayene edilmesi suretiyle davacının itirazlarını karşılayan, üniversite düzeyinde konusunda uzman, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan davalı hekimin ve hastanenin gerekli özen ve dikkati gösterip göstermediği, yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığı hususlarını gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve istinaf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Konya 2. Tüketici Mahkemesinin 08.09.2021 tarihli ve 2019/311 E., 2021/582 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının onam alındığı tarihte 72 yaşında olduğu, horlama ve uyku apnesi şikayetleri olduğu, ameliyat öncesi davacıdan aydınlatılmış onamın usulüne uygun şekilde alındığı, davacıya yapılan ameliyatın endikasyonunun ve tekniğinin tıp kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davacının şikayetlerinin komplikasyon olmadığını, davalı hekimin kusurundan kaynaklandığını, bu sebeple iki ameliyat daha geçirdiğini, davalı hekimin hastaya yapılacak olan müdahalenin nelerden ibaret olduğunu ve sonuçlarının ne olacağına ilişkin davacıyı aydınlatması gerektiğini, hükmün kaldırılması kararı doğrultusunda deliller toplanmadan yeni bir rapor aldırıldığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan tedaviden sonra hastada oluşan nefes alamama, tat alma ve yutma duyusu kaybının ameliyat sonrasında oluşabileceği hususunda davacının bilgilendirilmiş ve onayının alınmış olduğuna ilişkin açıklamalı onam formunun dosyaya sunulmuş olmasına ve davalı hekimin yaptığı müdahale de tıbbi olarak bir hata olmadığının hem Adli Tıp raporuyla, hem de konusunda uzman doktorlardan oluşan üç kişilik heyet tarafından görüş olarak belirtilmiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 502 ve devamı maddeleri.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller" başlıklı 266 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taraf, Mahkeme, Yargıtay denetimine açık, tarafların itirazlarını karşılar nitelikte alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığının ve yapılan tıbbi işlemin tüm komplikasyonları konusunda aydınlatılmış onamın alındığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.