Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4799 E. 2024/3215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediyenin, kısmi zamanlı sözleşmeli avukatına fazla ödeme yapıldığını iddia ederek, bu fazla ödemenin iadesini talep etmesi üzerine çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı avukatın 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesinin 4. fıkrası kapsamında istihdam edildiği gözetilerek, bu kapsamda fazla ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerekirken, mahkemenin sözleşme serbestisine dayanarak davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/689 E., 2022/195 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının avukat olarak müvekkili Diyadin Belediye Başkanlığında 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesine göre kısmi zamanlı olarak çalıştığını, ödenen sözleşme ücretlerinde 12.06.2014-09.07.2014 tarihleri arasında yapılan inceleme sonucu fazla ödemede bulunulduğunun tespit edildiğini, kamu zararının toplamı 52.570,64 TL'nin zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı asil; Diyadin Belediye Meclisinin 13.04.2011 tarihli ve 4 no.lu ara kararı ile 2011 yılı için Diyadin Belediyesinde kısmi zamanlı avukat olarak 1.500,00 TL aylık ücret karşılığı çalışmasına karar verildiğini, bu dönem için net olarak 12.000,00 TL vekalet ücreti ödenmesi gerekirken 12.799,45 TL ödendiğini, 799,45 TL fazla ödeme görülmekte ise de devam eden aylarda tüm görevlerinin yerine getirildiği halde eksik ödeme yapıldığından bu fazla ödemeden dolayı bir borcu bulunmadığını, deva eden 2012-2014 yılları arasında da hep eksik ödeme yapıldığını, sözleşme serbesti gereğince sözleşme imzalandığını, Ağrı'da bulunan bürosundan davalı Kuruma geliş gidiş masraflarının dahi karşılanmadığını savunarak davanın haksız olması nedeniyle reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 16.06.2021 tarihli ve 2020/6087 E., 2021/6681 K. sayılı ilamıyla; davacı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin Mahkemece gerekçe olarak belirtilen açıklamaların çelişkili ifadeler içerdiği, bilirkişi raporundaki ifadelerin tekrarlanmak suretiyle karara aktarılmış olmasının doğru olmadığı, ilgili kararın temyiz aşamasında denetlemeye elverişli bir gerekçe oluşturmadığı sebebi ile dosyadaki deliller değerlendirilerek denetime elverişli bir gerekçe ile hüküm kurulması gerektiğinden bahisle Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, karşılıklı anlaşarak imzalanan sözleşme gereği karşı tarafça ifa edilen bir iş olduğu, avukatın kendisine yapılan fazla ödemede, yaptığı iş ya da başka bir nedenle kusuru dosya kapsamından tespit edilemediği, 52.570,64 TL'nin davalıdan istenmesinin kendi kusurundan kaynaklanmaması ve yasal dayanağının da bulunmaması nedeniyle mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörlüğünün 5/10 sayılı raporunda dayanılmış olan genelgeler incelendiğinde fazla ödemenin gerçekleştiğinin açık olduğunu, bilirkişinin hazırlamış olduğu raporun bilimsel olmamakla birlikte hukuka da aykırı olduğunu, teknik olarak hesaplanması gereken konuların dışına çıkılarak ve hakimin yerine geçmek suretiyle hakimin takdirinde olan konular hakkında da görüş beyan edildiğini, itiraz edilmesine rağmen bu itiraz Mahkeme tarafından değerlendirilmeden dosyada karar verildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı avukat ile davacı Kurum arasında imzalanan avukatlık ücret (kısmi zamanlı) sözleşmesine dayalı olarak davalıya fazladan yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) "Norm kadro ve personel istihdamı" başlıklı 49 uncu maddesi

3. Değerlendirme

Davacı dava dilekçesiyle; 5393 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında açıkça; "Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilir. Kısmi zamanlı olarak çalıştırılacak personel sayısı yukarıda belirtilen her unvan için birden fazla olamaz ve bunlarla yapılacak sözleşme süresi takvim yılını aşamaz. Bunlara ödenecek net ücret, aynı unvanlı kadroların birinci derecesinin birinci kademesi için yapılması gereken bütün ödemeler toplamının net tutarının yarısını geçmemek ve çalıştırılacak süre ile orantılı olmak üzere belediye meclisi kararı ile tespit edilir. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar için iş sonu tazminatı ödenmez ve işsizlik sigortası primi yatırılmaz. Bunlardan yaptıkları başka işler sebebiyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi olanlar için sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primi yatırılmaz ve aynı kişi birden fazla belediye veya bağlı kuruluşta çalıştırılamaz." şeklinde düzenlenmenin yer aldığı, bu düzenleme gereğince istihdam edilen davalı avukata fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle bu ödemelerin iadesini talep etmiş, Mahkeme ise taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 49 uncu madde kapsamında olmadığı ve sözleşme serbestisine dayalı olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

Dava dosyasının incelenmesinde; 13.04.2011 tarihli Belediye Meclisinin kararıyla danışman olarak davalı ile anlaşıldığı, davacı ile davalı arasında her yıl imzalanan 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince kısmi zamanlı olarak çalıştırılacak sözleşmeli personele ilişkin hizmet sözleşmesi (bu sözleşme sebebiyle SSK ile ilişkilendirilmesi gerekmeyenler için) bulunduğu, sözleşmelerin 16. maddesinde açıkça "Bu sözleşme 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları uyarınca akdedilmiştir. Bu sözleşmede yer almayan hususlar hakkında 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu kararının (3 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5 inci maddesinin ikinci fıkrası, 7 nci maddesi, 9 uncu maddesi, 10 uncu maddesi, 11 inci maddesi, ve 14 üncü maddesi hariç olmak kaydıyla) 5393 sayılı Belediye Kanununa aykırı olmayan hükümleri ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır." düzenlemesinin yer aldığı ve davalı avukatın 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında istihdam edildiği anlaşılmaktadır.

O halde Mahkemece, davalı avukatın 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında istihdam edildiği değerlendirilerek, bu kapsamda davalı avukata fazla ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

21.10.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.