Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4825 E. 2024/2961 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz devri karşılığında ödenen paranın, devrin gerçekleşmemesi nedeniyle geri istenmesine ilişkin alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından taşınmazın Hazine adına tescili yapılmadığı halde kamulaştırma bedelinin tamamını tahsil etmesi karşısında, protokol kapsamında davacı tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri istenebileceği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1567 E., 2023/1273 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkamış 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/336 E., 2021/292 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 20082019 tarihli protokol ile adına kayıtlı taşınmazın Hazine adına tescili karşılığında davalıya toplam 1.450.000,00 TL ödenmesi konusunda anlaşıldığını, bu bedelin 646.873,52 TL kısmının acele kamulaştırma kapsamında davalıya ödendiğini, bakiye 803.126,48 TL'nin ise taşınmazın Hazine adına tescili sonrasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin, tapu devrini gerçekleştireceği inancı ile davalıya 803.126,43 TL ödeme yapmasına rağmen aradan geçen süreye rağmen tapu devrinin gerçekleştirilmediğini, davalı tarafın yükümlülükleri yerine getirmeden ödenen bedelin haksız ve yersiz hale geldiğini ileri sürerek; ödenen 803.126,43 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili: taşınmazın bulunduğu köyde yapılmakta olan proje nedeniyle 2014 yılında acele el koyma kararı alındıktan sonra 2016 yılında bedel tespiti davaları açıldığını, kamulaştırma bedellerinin yeterli olmaması nedeniyle lehine kamulaştırma yapılan şirket tarafından sosyal yardım adı altında ek ödemeler yapılması taahhüdünde bulunulduğunu, dava konusu ödemenin taşınmazın bedeline hasren değil sosyal amaçlarla yapıldığını, tek taraflı sözleşmeyle iyiniyet kurallarına aykırı talep edildiğini, sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ... HES projesinin yüklenicisi olduğu, taşınmazın acele kamulaştırma bedelinin 646.873,52 TL, kamulaştırma bedelinin ise 1.264.237,73 TL olarak belirlendiği, davalı vekilinin söz kamulaştırma davasının 5. Celsesinde ‘dava devam ederken lehine kamulaştırma işlemleri yapılan firma ile davalı arasında kamulaştırma bedeli hususunda anlaşma sağlanmış ve anlaşma bedeli kendisine ödenmiştir. Bedel yönüyle dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesine ve lehimize vekâlet ücreti verilmesini talep ederiz’ şeklinde; 8. celsesinde "5. Celsede her ne kadar taraflar arasında kamulaştırma bedeline ilişkin bir anlaşma yapıldığını beyan etmiş isek de yaptığımız görüşmede müvekkilimizin kamulaştırma bedeli hususunda her hangi bir anlaşma yapmadığı, kendisine yapılan ve dosyadaki mevcut ödemenin kamulaştırma davasının uzaması nedeniyle oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla lehine kamulaştırma işlemi yapan şirket tarafından sosyal yardım olarak yapıldığı, benzer ödemelerin taşınmazın bulunduğu köyde kamulaştırılan diğer hak sahipleri için de yapıldığı ve dolayısıyla kamulaştırma bedeli yönünden davanın devam ettirilerek depo kararı verilmesini talep ediyoruz" şeklinde beyanda bulunması karşısında Mahkemece kamulaştırma fark bedel olarak 617.364,21TL’nin depo ettirilerek söz konusu 2019/92E. sayılı ve işbu dosyanın davalısı yana ödenmesine ilişkin hüküm kurulduğu; depo kararı olarak alınan 617.364,21 TL haricinde 09.09.2019 tarihinde davalı adına 803.126,48 TL’nin hesaba yatırıldığı, protokoldeki taahhütlerin yerine getirilmediği, davalı şirketin kamulaştırma alanında mülkiyet sahiplerine veya işyeri kiracılarına kamulaştırma ödemeleri haricinde ödemeler yapıldığı anlaşılmışsa da; dosyaya sunulan protokol, 09.09.2019 ve 24.08.2020 tarihli banka dekontları, protokol ile kararlaştırılan bedelin ilgili hesaba yatırılmış olması, havale açıklamasında kamulaştırma davasının görüldüğü esas ve kamulaştırılacak taşınmazın ada parsel bilgilerinin yer alması, dosyaya getirtilen bölgedeki diğer taşınmazların kamulaştırma davalarına yönelik olduğu anlaşılan protokollerdeki hükümlerin yine işbu davada belirtilen taahhütlerle, özellikle taşınmazın tapuda ferağ verilmesine yönelik taahhütlerin benzer nitelikte olması ve dava değerinin tanıkla ispat yasağının üzerinde olması ile tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği, sosyal yardım yapma noktasında davacıyı zorlayıcı bir düzenleme olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 803.126,48 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; dava konusu ödemenin taşınmaz bedeline ek olarak yapılmış sosyal yardım niteliği taşıdığını, tek taraflı sözleşme imzalatıldığını, bedelin talep edilmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, sosyal yardım ödemelerinden sonra tahliye edildiğini, sebepsiz zenginleşme koşullarının oluşmadığını, davacı şirketin ayrım yapmaksızın köy sakinlerine ödemeler yaptığını, tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini, davacı tarafın 10.06.2021 tarihli dilekçesinde bulunan sosyal yardım protokolleri ile dava konusu protokollerin aynı özellikte olduğunu, taraflarca ileri sürülmeyen kamulaştırma dosyasının esas alındığını, kamulaştırma davasında sosyal yardım sayıldığı için davanın kabulüne karar verildiğini, cevaba cevap dilekçesinde sosyal yardım yapıldığının ifade edildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirketin yapılacak proje kapsamında kamulaştırma davalarının bedele yönelik kısmı bakımından taraflarla anlaşma sağlanarak yargılama sürecinin hızlanması amacıyla kayıt malikleri ile protokol düzenlediği, taahhütname ve protokol başlıklı anlaşma uyarınca tapu maliklerinin taşınmazı Hazine adına tescilinin sağlanacağı, yapıların boşaltılarak taşınmazların tahliye edileceği hususunda anlaşıldığı, davalı tarafından taşınmaz tahliye edilmiş ise de Hazine adına tescilinin sağlanmadığı veya kamulaştırma bedel tespiti davasında bedel hususunda anlaşıldığı beyan edilmiş ise de sonradan beyandan dönülerek acele kamulaştırma bedeline ek olarak kamulaştırma bedel tespiti davası sonucunda 617.364,21 TL daha ödeme alındığı, davacının davalıyı tapu devrine protokol hükümlerine göre icbar etmesinin hukuken mümkün olmadığı, tapu devri yönünden protokolün şekil şartını taşımadığı ve geçersiz olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerince tarafların aldıklarını vermekle yükümlü oldukları, davacı şirketçe kamulaştırma bedel tespiti davasında tespit edilen tüm bedelin davalı tarafa ödemesi karşısında protokol kapsamında davacı tarafça davalıya ödenen 803.126,48 TL'nin geri istenebileceği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen protokol kapsamında taşınmaz devri yapılmamasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, davalı tarafından kamulaştırma davasına devam edilmek suretiyle acele kamulaştırma bedeline ek olarak 803.126,48 TL daha ödeme aldığı, protokol kapsamında ödenen bedelin talep edilebileceği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.