"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/660 E., 2023/584 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bingöl Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/904 E., 2021/1394 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, faiz yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı tarafça yapılan yer altı kapalı otopark ihalesinin müvekkili uhdesinde kaldığını ve ihale sonrası 06.06.2014-06.06.2017 tarihleri arasında bayan tuvaletleri dahil olmak üzere işletme hakkının müvekkiline verildiğini, sözleşmenin ilgili maddesi gereği bayan tuvaletlerinin bila bedel yenilendiğini, ancak davalının 01.08.2017 tarihli ve 9803 sayılı yazısı ile yapılan bayan tuvaletlerinin yıkılması gerektiğinin ihtar edildiğini ve akabinde 18.01.2018 tarihinde yıkıldığını ileri sürerek; oluşan maddi zararı karşılığı şimdilik 5.000,00 TL'nin işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davada idari yargının görevli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, tacir olan davacının sözleşme hükümleri ile bağlı olup, sözleşmenin (9.) maddesine konu tuvaletleri, bedelsiz olarak yapmayı kabul etmiş olduğunu, gabin iddiasının kabul edilemeyeceğini, süreç içerisinde davacı tarafça sözleşme konusuna uygun bir şekilde tuvaletler işletilmediği için müvekkili tarafından idari para cezası uygulandığını, davacının yıkım tarihinden önce müvekkili kurum ile yeni bir sözleşme imzaladığını, yıkım tarihinden önce davacı ile imzalanan 15.01.2018 tarihli sözleşmenin (16.) maddesinde dava konusu tuvaletlerin sözleşmenin dışında tutulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 23.07.2015 tarihli yazısına göre, yeniden yaptırdığını iddia ettiği tuvaletleri bedelsiz olarak yapacağını, bundan dolayı davalıdan herhangi bir ücret talebinde bulunmayacağını, tuvaletlerin kapalı otopark sözleşmesine bağlı olmak üzere işletmesi tarafından yapılacağını beyan etmiş olup, davacının belirttiği kapalı otopark sözleşmesinin 06.06.2017 tarihinde sona erdiği, bu haliyle davacının tuvaletler üzerinde herhangi bir hakkı kalmadığı, davacının kiralama konusu otopark ihalesini yeniden kazanması üzerine taraflar arasında yeni kira sözleşmesi imzalandığı ve fakat bu sözleşmede dava konusu edilen tuvaletlerin sözleşme kapsamı dışında tutulduğu ve yıkılacağının yazılı olarak davacıya belirtildiği, davacı tarafın bu sözleşme hükümlerini kabul ederek sözleşmeyi imzalamış olmasına rağmen bedelsiz olarak yaptırmayı kabul ettiği tuvaletleri sonradan haksız olarak yıkıldığı gerekçesiyle bedelinin talep edilmesinin tacir olan davacının basiretli hareket etme yükümlülüğüyle bağdaşmadığı gibi dürüstlük kuralına da aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı idarenin süreç içerisinde açık bir şekilde müvekkilinin zayıf konumunu kullandığını, sözleşmeyi tek taraflı yorumlayarak, sözleşmeden çıkar elde ettiğini, davalı idarenin hukuka aykırı bir şekilde ve baskı uygulamak suretiyle müvekkilinin iradesini yok ettiğini, sözleşmeye ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) genel ilkelerine aykırı mahiyette sürekli hukuka aykırı yazılarla bayan tuvaletlerini bila bedel yaptırmaya çalıştığını, davalı idarenin haksız ve hukuka aykırı olarak, uygun gördüğü proje kapsamında inşası tamamlanan bayan tuvaletlerini iş makinalarıyla yıktığını, yıkım işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın 23.07.2015 tarihli dilekçesi ile dava konusu tuvaletleri ücretsiz yapacağını bildirdiği yine 15.01.2018 tarihli sözleşme ile söz konusu tuvaletler nedeniyle herhangi bir talepte bulunmayacağını ifade ettiği, bu durumda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) hükümleri uyarınca tacir olan davacının sözleşme özgürlüğü kapsamında imzaladığı sözleşme ile bağlı olduğu, bu nedenle davacının söz konusu tuvaletlerin yapımına ilişkin masraflar ile yıkımı nedeniyle zarar talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 ve 6 ncı maddeleri,
2. 6098 sayılı Kanun'un 299 ve devamı maddeleri,
3. 6102 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, taraflar arasında 2886 sayılı Kanun uyarınca yapılan ihale neticesinde kurulan kira ilişkisinin 06.06.2017 tarihinde sona ermesine, davacının kiralama konusu otopark ihalesini yeniden kazanması üzerine taraflar arasında yeni kira sözleşmesi imzalanarak dava konusu edilen tuvaletlerin sözleşme kapsamı dışında tutulmasına, ilgili teknik şartname ile dava konusu edilen tuvaletlerin belediye tarafından yıktırılacağı ve kiracının hiçbir talepte bulunmayacağı hususlarının açıkça düzenlenmiş olmasına ve basiretli tacir olan davacının sözleşme hükümleriyle bağlı olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.