Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5040 E. 2024/3225 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı adına kayıtlı aracın inançlı işlem yoluyla kendisine ait olduğunu ileri sürerek mülkiyetinin tespitini istediği davada, inançlı işlemin varlığı ve geçerliliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin kuruluşundan önce davalı adına tescil edilen aracın, henüz tüzel kişiliği olmayan şirket adına inançlı işlem yoluyla edinilmiş olmasının mümkün olmadığı ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/456 E., 2023/1253 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/58 E., 2022/505 K.

Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı adına kayıtlı ancak fiili olarak müvekkili şirkete ait olan 35 AFH ... plakalı aracın satın alındığı tarihte aralarındaki protokol gereği şirket ortağı olan davalı adına satın alındığını ancak aracın tüm ödemelerinin müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, şirketteki hisselerini devreden davalının hileli işlemlerle aracı kaçırmaya çalıştığını, söz konusu aracın ruhsatının ve yedek anahtarının müvekkili şirkette bulunduğunu, aracın sigorta ödemelerinin müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, araca ait tüm giderlerin, cezaların ve vergilerin müvekkili şirket tarafından karşılandığını belirterek, davalı adına kayıtlı 35 AFH ... plakalı Ford Focus marka aracın müvekkili şirket adına tesciline ile müvekkili şirkete teslimine, bunun mümkün olmaması durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu 35 AFH ... plakalı aracın müvekkili tarafından 09.01.2019 tarihinde bir kısmı nakit bir kısmı da ihtiyaç kredisi kullanılarak alındığını, davacı şirketin 26.03.2019 tarihinde kurulduğunu, dava konusu aracın satın alındığı 09.01.2019 tarihinde davacı şirketin tüzel kişiliği bulunmadığı gibi henüz kurucu ortakların kuruluş iradesinin dahi mevcut olmadığını, davacı şirketin kurucu ortakları olan ..., ..., ... ve davalı müvekkilinin imzasının yer aldığı "Modasev Sözleşmesidir" başlıklı sözleşmenin tarihinin 20.01.2019 olduğunu, dava konusu aracın satın alınmasından sonra imzalanan sözleşmede dahi dava konusu araçtan bahsedilmediğini, müvekkiline ait dava konusu aracın davacı şirketin işlerini yürütebilmek için kullanıldığını, şirket işleri için kullanıldığı bu süre zarfında aracın tüm giderlerinin şirket bütçesinden karşılandığını, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığı tarihten bu yana aracın teslimini talep ettiğini, davacı şirket yetkilisi ...'ın ise henüz şirketin yeni araç alabilecek maddi gücü olmadığını, kira bedeli karşılığında aracı kullanmaya devam etmek istediğini söylediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından dosyaya sunulan dava konusu araca ilişkin vergi ödemeleri ceza ödemelerine dair ödeme belgeleri ve davacı tarafından ya da davacının şirket çalışanlarından olan ...'dan davalının kızına, şirket tarafından doğrudan davalıya yapılan havale ödemelerinin ve whatsap yazışmaları incelendiğinde inançlı temlik sözleşmesinin ispatına yönelik yazılı delil başlangıcı kabul edilği, bu kapsamda dinlenen davacı tanık beyanları gözetildiğinde aracın davacı şirketin kullanımı için davacı adına alındığı, şirket tarafından düzenli olarak araç taksitlerinin davalıya havale edildiği buna ilişkin yazışmaların sunulduğu ve aracın devamlı davacı şirket için kullanıldığının davacının taraflardan bağımsız tanık ... beyanından anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı 35 AFH ... plakalı aracın davacı şirkete ait olduğunun tespiti ile davalı adına olan kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; 9.000,00 TL'lik peşinat hariç kredi çekerek araç bedelini müvekkilinin ödediğini, müvekkilinin aracı şirket kurulmadan çok önce aldığını, benzer yönde tanık beyanları olduğunu, şirket tarafından hesabına gönderilen paraların şirket ortağı olması nedeniyle cari hesap ödemeleri olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırımasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ibraz ettiği dekontlardaki ödemelerin şirket ortaklığından dolayı oluşan cari hesap alacağından kaynaklandığını savunarak vasıflı ikrarda (gerekçeli inkar) bulunduğu, ispat yükü kendisinde olan davacı tarafından dosyaya sunulan dava konusu araca ilişkin taraflar arasındaki 'araç taksit bedelini gönderdim....'vb şeklindeki araç taksitlerinin şirket tarafından davalıya havale edildiğine ilişkin yazılı delil başlangıcı niteliğindeki whats-up mesaj yazışmaları ile vergi ödemeleri, ceza ödemelerine dair ödeme belgeleri, şirket tarafından doğrudan davalıya yapılan havale ödemeler, aracın trafik cezası ödemeleriyle aracın yedek anahtarının ve ruhsatının davalı şirkette bulunması ve davacı tanık beyanları hep birlikte değerlendirildğinde; aracın davacı şirketin kullanımı için davalı adına alındığının davacı yanca ispatlandığı, davanın kabulüne yönelik maahkeme kararında dairemizce herhangi bir isabetsizlik görülmediği ancak trafik kaydının iptali ve trafiğe tescil işlemi idari işlem niteliğinde olup, adli yargı mahkemelerince idareyi belli bir işlem yapmaya zorlayıcı şekilde karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı 35 AFH ... plakalı aracın davacı şirkete ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince taraflar arasında inanç sözleşmesi bulunduğu kabul edilerek hatalı değerlendirme yapıldığını, inanç anlaşması için kanunun aradığı mülkiyet nakli ve borçlanma unsurlarının dava konusu olayda olmadığını, müvekkilinin aracı şirket kurulmadan çok önce aldığını, davacı tarafın dayandığı inanç sözleşmesinin ancak yazılı delil ile kanıtlanabileceğini, şirket tarafından müvekkilinin hesabına gönderilen paraların, müvekkilinin şirket ortağı olması nedeniyle cari hesap ödemeleri olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerin inanç sözleşmesi bakımından yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceğini, dava konusu aracın mülkiyetinin davacı şirkete devredileceğine ilişkin ya da satış bedelinin davacı tarafça ödendiğine ilişkin olarak müvekkilinin imzasını taşıyan belgenin sunulamadığını, araç bedelinin müvekkili tarafından kredi çekilerek ödediğini, davacı tanıklarının aracın ne şekilde alındığına ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını, dinlenen davalı tanıklarının bizzat davacı şirketin kurucu ortakları olduklarını ve dava konusu 35 AFH ... plakalı aracın şirket kurulmadan 3-4 ay önce diğer kurucu ortak olan müvekkili tarafından alınmış olduğunu belirttiklerini, Mahkemece tarafsız olan ve bizzat görgüye dayalı bilgileri bulunan davalı tanıklarının beyanlarına itibar etmek yerine davacı şirketin yetkilisi ve tek hissedarı olan ...'ın çocuklarının beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 49 uncu maddesi

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davaya konu aracın, davalı adına 09.01.2019 tarihinde satın alındığı, davacı şirketin ise 26.03.2019 tarihinde kurulmuş olduğu dikkate alındığında, henüz tüzel kişilik kazanmayan şirketin inanç sözleşmesinin tarafı olması hayatın olağan akışına aykırı olup, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.