Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5147 E. 2024/2943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik hattından kaynaklanan ölüm nedeniyle TEDAŞ ve dağıtım şirketine karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasında, davalıların sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Enerji nakil hattının mülkiyetinin TEDAŞ’ta olması ve işletme hakkının devrinin üçüncü kişileri etkilememesi, ayrıca enerji nakil hatlarının doğurduğu tehlike nedeniyle TEDAŞ’ın da sorumluluğunun olduğu gözetilerek; TEDAŞ hakkında davanın husumet yönünden reddine dair yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1262 E., 2023/775 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/272 E., 2022/560 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacılardan ... ve ...'ın oğlu, ... ve ...'in kardeşi ...’ın 31.01.2021 tarihinde evlerinin önünde oynarken kopan elektrik telinden akıma kapılarak hayatını kaybettiğini, ölenin 4 yaşında olup, gerçekleşen olayın şekli ve yaşı göz önünde bulundurulduğunda bir kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren arızanın muhtarlık tarafından davalı ... EDAŞ'a olaydan bir kaç gün önce bildirildiğini, ancak davalı şirketçe hiçbir önlem alınmadığını, olayın Vangölü EDAŞ'ın dağıtım sınırları içerisinde gerçekleşmekle birlikte dağıtım işlemlerini denetim yetkisinin diğer davalı TEDAŞ'a ait olduğunu, davalıların meydana gelen olaydan müştereken sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacılardan ... ve ... için 25.000,00’er TL, kardeşler ... ve ... için 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile ... ve ... için 50.000,00’er TL, ... ve ... için 30.000,00’er TL olmak üzere toplam 160.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... EDAŞ vekili; davanın zamanaşımına uğradığını 30.01.2021 tarihinde gelen ihbar üzerine müvekkili şirket personeli tarafından yapılan incelemede, davacı ...’ın kendi imkanlarıyla ve mevzuata aykırı olarak ikamet ettiği meskene kaçak elektrik çektiğinin ve bahse konu kaçak hattın uçlarının ahırda boşta olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini; davacı anne ve babanın çocukları ...’a karşı gerekli gözetim ve denetim yükümlülüğüne aykırı davrandıklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı TEDAŞ vekili; olayın gerçekleştiği tarih ve yer itibariyle müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, 24.07.2006 tarihinde müvekkili şirket ile 21 dağıtım şirketi arasında imzalanan “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” gereğince dağıtım şirketlerinin sorumluluk bölgelerindeki yerlerde işletme haklarının kendilerine devredilmiş olup, bu tarihten itibaren kendi bölgelerinde faaliyet gösterdiklerini, diğer davalı ... EDAŞ’ın da Van, Muş, Bitlis ve Hakkari illerini kapsayan ve bu bölgede elektrik dağıtım lisansına sahip olan ayrı bir tüzel kişilik olduğunu 2013 yılında imzalanan hisse satış sözleşmesi ile de hisseleri devraldığını, olayın anılan devir sözleşmesinden sonra gerçekleşmesi nedeniyle sorumluluğun diğer davalı şirkette olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu olayın elektrik hattının işletilmesinden kaynaklı olup 31.01.2021 tarihinde gerçekleştiği, davalılar arasında yapılan işletme devir sözleşmesinden sonra meydana gelen fiiller nedeniyle davalı ... EDAŞ’ın sorumlu olduğu, olay yerinde uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak alınan 25.03.2022 tarihli raporda, elektrik kazasının kaçak olarak çekilen hattan kaynaklandığının, bu nedenle elektrik şirketine herhangi bir kusur yüklenemeyeceğinin tespit edildiği, Başkale Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/164 soruşturma dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesinde de kazanın kaçak olarak çekilen ve tandır evine giden hattın kopması ile meydana geldiğinin tespit edildiği ve olayla alakalı olarak baba ...'ın şüpheli sıfatı ile soruşturmada yer aldığının görüldüğü, olay öncesine kadar davacı ...’ın herhangi bir elektrik aboneliğinin olmadığı, abonelik sözleşmesinin ise dava konusu olaydan sonra 01.04.2021 tarihinde imzalandığı, gerek savcılık dosyasında gerekse dosyada alınan bilirkişi raporuna göre olayın davalı şirketlerin enerji nakil hatlarındaki bakım veya onarım eksikliğinden değil, tamamen kaçak olarak çekilen hattın kopmasından kaynaklandığı gerekçesiyle; davanın davalı TEDAŞ yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... EDAŞ yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; meydana gelen olayda davalı şirketin kusur sorumluluğunun değil, kusursuz (objektif) sorumluluğunun olduğunu, illiyet bağını ortadan kaldıran veya kurtuluş kanıtı getirme imkanı bulunan haller dışındaki kusursuz sorumluluk durumlarına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini, Mahkemece bu hususlar gözetilmeden, yeniden bir bilirkişi raporu almak yerine eksik ve hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince, hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun şekilde değerlendirildiği, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebeplerine göre; ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, bilirkişiden denetime elverişli rapor alındığı, kazanın kaçak çekilen hattan dolayı meydana geldiği konusunda tereddüt bulunmadığı, davacıların kendi kusurundan kaynaklı sebeplerle meydana geldiği ve TEDAŞ'ın elektrik dağıtımı işlerini kazadan önce diğer davalı ... EDAŞ'a devrettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; desteğin elektrik akımına kapılarak ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 71 inci maddesi,

2. 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Elektrik dağıtım piyasasının en temel aktörü TEDAŞ tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı, elektrik dağıtımıyla, elektriğin tüketicilere perakende satışı ve tüketicilere perakende hizmeti verilmesiyle iştigal eden bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Doğal tekel niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti 4628 sayılı Kanun öncesinde TEDAŞ tarafından gerçekleştirilmekte iken, 4628 sayılı Kanun uyarınca dağıtım sektörünün, EPDK tarafından verilen dağıtım lisanslarıyla bölgesel tekeller olarak işletilmesi öngörülmüştür. 17.03.2004 tarihinde Yüksek Planlama Kurulunun 2004/3 sayılı kararıyla onaylanarak yürürlüğe giren "Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi" (Strateji Belgesi) ile elektrik dağıtım ve üretim alanları için özelleştirme girişimi başlatılarak özelleştirme uygulamalarına dağıtım sektöründen başlanacağı belirtilmiş, Strateji Belgesindeki eylem planına uygun olarak Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02.04.2004 tarihli ve 2004/22 sayılı kararıyla TEDAŞ, özelleştirme programına alınmıştır. Bu kapsamda, söz konusu Yüksek Planlama Kurulu kararı ekinde yer alan dağıtım bölgelerinin şirketleştirilmesinin tamamlanarak TEDAŞ'ın hissedarı olduğu ve dağıtım, perakende satış hizmeti yürüten 21 dağıtım şirketi oluşturulmuştur. İşlem tarihinde yürürlükteki haliyle 4628 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "TEDAŞ'ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme ve varlıklar üzerinde, mülkiyeti saklı kalmak kaydı ile TEDAŞ ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir." kuralı uyarınca, TEDAŞ ile %100 hisselerine sahip olduğu 21 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine yönelik idarî sözleşme niteliğine sahip "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" imzalanmış ve Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 07.11.2005 tarihli ve 2005/125 sayılı kararıyla da sermayesinin %100'ü TEDAŞ'a ait olan ve elektrik dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansı ile TEDAŞ'ın uhdesinde bulunan dağıtım sisteminin işletme hakkına sahip olan veya ileride sahip olacak dağıtım şirketlerinin hisselerinin blok olarak satış yöntemi ile özelleştirilmesine karar verilmiştir. Diğer davalı ... EDAŞ bu kapsamda belirlenen 21 dağıtım bölgesinden birinde kurulan bir dağıtım şirketidir.

3. 4628 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde TEDAŞ'ın özelleştirilmesine ilişkin olarak “Bakanlık, TEDAŞ, Elektrik Üretim Anonim Şirketi, bunların müessese, bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarının özelleştirilmesine yönelik öneri ve görüşlerini Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirir. Özelleştirme işlemleri, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri dairesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülür. (Ek fıkra: 10/05/2006-5496 S.K./4. md) TEDAŞ'ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme ve varlıklar üzerinde, mülkiyeti saklı kalmak kaydı ile TEDAŞ ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir.

Bu özelleştirme uygulamaları çerçevesinde, bu Kanunda belirtilen piyasa faaliyetlerinde yer alan gerçek ve tüzel kişilerden, yabancı gerçek ve tüzel kişiler elektrik üretim, iletim ve dağıtım sektörlerinde, sektörel bazda kontrol oluşturacak şekilde pay sahibi olamazlar. (Ek fıkra: 09.07.2008-5784 S.K./4. md) Elektrik Üretim Anonim Şirketi ve/veya müessese, bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıkları özelleştirme programına alınsa bile bunların bağlı oldukları Bakanlık veya kurumları ile ilgileri ve mülkiyetinin bağlı bulundukları kurum ve/veya kuruluşlara aidiyeti aynen devam eder. Ancak, bu kuruluşların özelleştirmeye hazırlanmalarına yönelik teknik, mali, idari ve hukuki işlemler, personele ilişkin işlemler ve özelleştirilmelerine ilişkin iş ve işlemler, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilir. Ancak bu kuruluşların ve bu kapsamda oluşturulabilecek yeni anonim şirketlerin yönetim kurulu başkanlığı ve üyelikleri, denetim ve tasfiye kurulu üyelikleri ve genel müdürlükleri ile ait oldukları kuruluşlardan ayrı olarak özelleştirme programına alınan ve anonim şirkete dönüştürülmelerine gerek görülmeyen müesseselerde, müessese müdürlükleri ve yönetim komitelerine, işletme ve işletme birimlerinde bunların müdürlüklerine yapılacak atamalar ve bu görevlerden alınma işlemlerine ilişkin olarak Başbakana teklifte bulunma yetkisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına aittir. Başbakan bu maddeyle ilgili yetkisini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına devredebilir.” düzenlemesine yer verilerek, TEDAŞ ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanması ancak konusunu oluşturan yapı ve tesisler üzerinde TEDAŞ'ın mülkiyet hakkı saklı tutularak mümkün kılınmıştır.

4. 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 18/A maddesinde özelleştirme yöntemleri düzenlenirken, kiralama ve işletme hakkının devredilmesi de özelleştirme yöntemleri arasında gösterilmiş, 18/A-b maddesinde kiralama; “kuruluşların aktiflerindeki varlıklarının kısmen veya tamamen bedel karşılığında ve belli bir süre ile kullanma hakkının verilmesidir.” şeklinde, 18/A-c maddesinde İşletme Hakkının Verilmesi; “Kuruluşların bir bütün olarak veya aktiflerindeki mal ve hizmet üretim birimlerinin-mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydıyla bedel karşılığında belli süre ve şartlarla işletilmesi hakkının verilmesidir.” şeklinde tanımlanarak, her iki durum birbirinden ayrılmıştır. İşletme hakkının devredilmesinde “belirli süre” ile devredilebileceği kabul edilmiştir. İşletme hakkının devredilmesinde esas olan bir malın kullanımı değil, Kamu İktisadi Kuruluşu tarafından hali hazırda yürütülmekte olan hizmetlerin, işletme hakkını devralan tarafından yerine getirilmesine devam edilmesi ve hizmetlerin iyileştirilmesidir.

Bu duruma göre, olayın gerçekleştiği enerji nakil hattının işletme hakkı devir sözleşmesi ile diğer davalıya işletim hakkının (mülkiyetinin değil) devredildiği, TEDAŞ'ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli işletme ve varlıklardan olduğu konusunda şüphe bulunmayan enerji nakil hattı üzerindeki mülkiyet hakkı kanun düzenlemesinde de saklı tutulmuştur.

5. Enerji nakil hattından kaynaklı elektrik çarpması sonucunda ölüm olayından dolayı yapının esas sahibi olarak TEDAŞ ile diğer işletme hakkı sahibi davalı ... şirketinin birlikte sorumluluğu bulunmaktadır.

Elektrik enerjisinin varlığı, nakli, dağıtımı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısıyla zarar doğurma ihtimali taşıdığından, enerji nakil hatlarından dolayı 6098 sayılı Kanun’un 71 inci maddesi uyarınca işletme hakkı sahibi olan dağıtım şirketi ve yapı maliki olarak TEDAŞ’ın enerji nakil hatları ile tesislerinin malik ve işleticisi ile birlikte "tehlike sorumluluğu" da bulunmaktadır. Davalı her iki şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Her ne kadar, TEDAŞ ile Vangölü EDAŞ arasında sorumluluğa ilişkin düzenlemeler içeren işletme hakkı devir sözleşmesi var ise de, davacılar bu sözleşme yönünden üçüncü kişi konumunda olup, sözleşme hükümleri onlar yönünden bağlayıcı değildir. Sözleşme ancak iç ilişkide, diğer bir anlatımla sözleşmenin tarafları arasında uygulanabilir. Olayın gerçekleştiği tarihte ve halen enerji nakil hattının maliki ilgili kanun gereği davalı TEDAŞ olup, diğer davalı bu enerji hatlarının işleticisi konumunda bulunduğundan husumetin TEDAŞ'a yöneltilmesinde bir hata yoktur.

6. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; olay tarihinde enerji nakil hattının maliki olması nedeniyle 6098 sayılı Kanun'un 71 inci maddesi uyarınca "Tehlike Sorumluluğu" hükümlerine dayanılarak TEDAŞ'a husumet yöneltilebileceği dikkate alınarak, davalı TEDAŞ yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle anılan davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.