"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1568 E., 2023/1160 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/195 E., 2021/149 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili Üniversitede araştırma görevlisi olarak görev yapan davalılardan ...'nın Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının kararı uyarınca azami öğrenim süresini doldurması nedeniyle 14.04.2017 tarihinde kurum ile ilişiğinin kesildiğini, buna karşın davalının müvekkili aleyhine Aksaray İdare Mahkemesinin 2017/645 E. sayılı dosyasıyla açtığı davanın kabulüne karar verildiğini, anılan karar gereği davalının 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun (2547 sayılı Kanun) 33/a maddesi uyarınca müvekkili Üniversiteye yeniden atamasının yapıldığını, atamaya ilişkin 17.10.2018 tarihli Fakülte yazısının davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının 30.10.2018 tarihli dilekçesi ile göreve başlamayacağını bildirdiğini, ayrıca yoksun kalınan parasal haklarının iadesini istediğini; davalının göreve başlamayarak müvekkili Üniversiteye verdiği taahhüdünü ihlal ettiğini, zira daha önce Hacettepe Üniversitesinde doktora eğitimi yapmak istediğine dair talepte bulunması üzerine müvekkili Üniversitenin talebini kabul ettiğini ve 2547 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca noterde düzenleme şeklinde yapılan 03.04.2009 tarihli taahhüt ve kefalet senedini imzaladığını, diğer davalıların da aynı senedi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, müvekkilinin 08.04.2019 tarihli yazısı ile davalılara senet gereği borç bildiriminde bulunduğu, ancak davalıların borcu ödemeyeceklerini bildirdiğini, davalının ana para borcunun 416.648,82 TL olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin alacağından şimdilik 20.000,00 TL'nin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; müvekkili ...’nın davacı Üniversitede çalışmakta iken azami öğrenim süresini doldurduğu gerekçesiyle kurum ile ilişiğinin kesildiğini, buna karşın idari yargıda açtıkları dava sonunda 2547 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi gereğince işlemin iptaline ve yoksun kalınan hakların iadesine karar verildiğini, davaya konu taahhüt ve kefalet senedinin hukuki geçerliliğini yitirmesi sebebiyle senet aslının davacı tarafından verildiği müvekkilince yırtılıp atıldığını, senedin müvekkiline iadesinin davacı Üniversiteye bir borcu bulunmadığının ikrarı niteliğinde olduğunu; müvekkilinin 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında çalışan statüsünün, talebi dışında aynı Kanun'un 33/a maddesi kapsamına alınarak mecburi hizmet yükümlüsü gösterilmeye çalışıldığını, davacı idarece eski hukuki statüsüne göre ataması yapılması gerekirken hukuka aykırı şekilde Kanun'un 33/a maddesine göre atamasının yapılmak istendiğini, müvekkilinin işe başlamamasındaki temel sebebinin de bu husus olduğunu, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ...'nın davacı Üniversitede araştırma görevlisi olarak 2547 sayılı Kanun'un 50/d kapsamında görev yapmış olduğu, anılan madde hükmünde araştırma görevlilerinin imzaladıkları kefalet senetleri uyarınca işlem yapılmayacağının açık olarak belirtilmekle birlikte Üniversitenin de kefalet senedini davalılara teslim ettiğinin 17.04.2017 tarihli yazıdan anlaşıldığı, 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında bulunan araştırma görevlilerinin mecburi hizmet yükümlülüklerinin bulunmadığı ve istifa, başarısızlık, işe başlamama gibi durumlar dolayısıyla taahhüt ve kefalet senedi uyarınca işlem yapılamayacağı konusunda tereddüde yer bırakmayan düzenlemeler yapıldığı, anılan kanuni düzenlemeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalıların kefalet senedinden dolayı davacı Üniversiteye borçlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; ilişik kesme işlemi üzerine davalıya iade edilen senedin, idari işlemin iptali kararı ile yeniden geçerlilik kazandığını, davaya konu taahhüt ve kefalet senedinin kambiyo senetleri gibi düşünülemeyeceğinden davalıya iade edilmesinin borcun ortadan kalktığı anlamına gelmediğini, davalının İdare Mahkemesinde açtığı davanın lehine neticelenmesi ve 2547 sayılı Kanun'un 33/a maddesine göre müvekkili Üniversiteye yeniden atamasının yapılması ile amacına ulaştığını, ancak 30.10.2018 tarihli cevabi yazısında Üniversiteye dönmeyeceğini bildirdiğini, bu durumun taahhüdün ihlali anlamına gelmekte olup davanın kabulünün gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri nazara alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taahhütname ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Anayasa'nın (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası) 18 inci madesi
2. 2547 sayılı Kanun’un 33/a, 35 ve 50/d maddeleri,
3. Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. 2547 sayılı Kanun’un “Araştırma Görevlileri” başlıklı 33/a maddesine göre; araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır. Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler.
2. Kanun’un “Öğretim Elemanı Yetiştirme” başlıklı 35 inci maddesinde; “Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler. (Ek fıkra: 17/8/1983 - 2880/18 md.) Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler. (Ek fıkra: 17/8/1983 - 2880/18 md.) Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. (Ek cümle: 19/11/2014-6569/26 md.) Bu mecburi hizmet, eş durumu ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır." hükmü düzenlenmiştir.
3. Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ise; “Görevlendirme veya atama işlemlerinden önce adaylardan, kendilerine kadrosu tahsis edilen üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünde 2547 sayılı Kanun'un 35. maddesi şartları içinde lisansüstü eğitim-öğretim süresi kadar mecburi hizmeti yerine getirmek zorunda bulunduklarına dair bir taahhüt ve kefalet senedi alınır. Bu senette ilgili araştırma görevlisinin lisansüstü eğitim-öğretimlerini tamamlamasından sonra ne kadar süre sonra kadroyu tahsis eden üniversiteye veya yüksek teknoloji enstitüsüne döneceğinin belirten bir hüküm de yer alır.'' şeklindedir.
4. 2547 sayılı Kanun'un lisans üstü öğretim usul ve şartlarını düzenleyen 50 nci maddesinin (d) bendine göre de “Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna da atanabilirler.”
5. Öte yandan, 15.08.2016 tarihli ve 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 49 uncu maddesi ile 2547 sayılı Kanun’a eklenen ve 10.11.2016 tarihli 6578 sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile Kanun’a aynen işlenen Ek 30 uncu madde hükmüne göre; “Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında 33 üncü maddenin (a) fıkrası uyarınca araştırma görevlisi kadrosuna atanmış olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların statüleri herhangi bir işleme gerek kalmaksızın 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen statüye dönüştürülmüş sayılır ve bunlar hakkında söz konusu (d) bendi hükümleri uygulanır. Bu şekilde statüleri değiştirilen araştırma görevlilerinden 33 üncü maddenin (a) fıkrasına göre yeniden ataması yapılmayanların mecburi hizmet yükümlülükleri kaldırılır. 35 inci madde uyarınca başka bir üniversitede ve yurt dışında eğitimde bulunanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üniversitelerinin talebi üzerine onbeş gün içinde kendi üniversitelerine dönmek zorundadırlar. Bu süre içerisinde dönmeyenlerin atamaları iptal edilir.”
6. Ayrıca, 2547 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 78 inci madde ile Öğretim Görevlisi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamındaki araştırma görevlilerinin talepleri halinde tekrardan 33/a kadrosuna geçiş yapabilmeleri için yeni bir yasal düzenleme yapılmış; ilgili yasal düzenlemede "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında 33 üncü maddenin (a) fıkrası uyarınca araştırma görevlisi kadrosuna atanmış olup, statüleri 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen statüye dönüştürülmüş sayılan ve ek 30 uncu madde uyarınca 33 üncü maddenin (a) fıkrasına göre yeniden ataması yapılmayanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte; b) Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında lisansüstü eğitimine devam eden araştırma görevlilerinin maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumuna müracaat etmeleri hâlinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları kaydıyla ilgili üniversite tarafından 33 üncü maddenin (a) fıkrası kapsamında yeniden atamaları yapılır." denilmek suretiyle, ÖYP kapsamındaki araştırma görevlilerine 33/a kadrosuna geçmek ve yahut 50/d kadrosunda kalmak hususunda takdir hakkı tanınmıştır.
7. Bunun üzerine, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının “ÖYP/Mecburi Hizmet” konulu 25.05.2017 tarihli yazısında görüleceği üzere; "2547 Sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca geçici kadro tahsisi yapılan ancak kadrosunun bulunduğu üniversite tarafından aynı kanunun 33 üncü maddesi kapsamında yeniden ataması yapılmayan Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamındaki araştırma görevlilerinin, mecburi hizmet yükümlülüklerinin bulunmaması sebebiyle; a) İstifa etmesi, müstafi sayılması, azami sürede eğitimlerini tamamlayamaması gibi herhangi bir nedenle eğitimlerinde başarısız olmaları sebebiyle kadrolarıyla ilişiklerinin kesilmesi hallerinde, bu araştırma görevlileri hakkında imzaladıkları taahhüt ve kefalet senetleri uyarınca işlem yapılmayacaktır.” denilerek, kadro statüsü 50/d kapsamında olan araştırma görevlilerinin mecburi hizmet yükümlülüklerinin kaldırıldığı anlaşılmıştır.
8. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca, davacı tarafça; Üniversiteden ilişiği kesilen davalı ... ile kefili olan diğer davalıların imzaladıkları taahhüt ve kefalet senedini ihlal ettiklerinin ileri sürülemeyeceği, buna bağlı olarak söz konusu taahhüt ve kefalet senedine dayanarak bir hak iddiasında bulunulamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.