Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5150 E. 2024/3340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıya ait yüksek gerilim hattındaki elektrik akımına kapılarak yaralanması nedeniyle açtığı tazminat davasında, davalı şirketin sorumluluğunun olup olmadığı ve kusur oranının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin tehlike sorumluluğuna ilişkin yeterli değerlendirme yapılmadan ve çelişkili bilirkişi raporları arasındaki uyuşmazlık giderilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, davalı şirketin kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde sorumluluğunun değerlendirileceği yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/9 E., 2023/721 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/509 E., 2022/986 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 04.04.2018 tarihinde evinin bahçesinde bulunan ağaçları budamak isterken davalı ... şirketine ait yüksek gerilim hattındaki elektrik akımına kapılarak yaralandığını, yoğun bakımda tedavi edildiğini, olay sonucu elini ve ayağını kullanamadığı gibi vücudunda da izler kaldığını, davalı ... şirketinin gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden meydana gelen kazadan sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat ile 1.000,00 TL tedavi masrafının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 03.05.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 11.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 44.078,37 TL arttırarak toplamda 55.078,37 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... EDAŞ vekili; davacının geçirdiği kazanın, verdiği ifadeden de anlaşılacağı üzere tamamen kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu meydana geldiğini, dava konusu olayın meydana gelmesinde müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığını, olaydan hemen sonra davalı şirket ekiplerince yerinde yapılan incelemede tüm hususların mevzuatlara uygun olduğunun belirlendiğini, dava konusu mahalde bulunan haricen ziraat mühendisi tarafından incelemede ağaçların 7 ile 15 yaş aralığında olduğunun tespit edildiğini, davaya konu elektrik hattının ise 1980 - 1990 yılları arasında yapıldığını, yani ağaçların elektrik hattı yapıldıktan çok sonra dikildiğini, davacının elektrik hattının geçtiğini bile bile ağaçlarını diktiğini, manevi tazminat talebinin ise fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı TEDAŞ vekili; müvekkilinin meydana gelen olayda kusurunun olmadığını, elektrik dağıtımını diğer davalı yaptığında müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 04.04.2018 tarihinde davalıya ait yüksek gerilimli elektrik direğindeki elektrik akıma kapılarak ağır yaralandığı, davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.062021 tarihli kararın davalı tarafıca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2022 kararı ile kaldırılarak dosyanın Mahkemeye iade edildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda olayın ne şekilde meydana geldiği, davacının fiilinin kazanın meydana gelip gelmemesinde etkili olup olmadığı, yaralanma olayı ile davalının kusuru arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden sadece emniyet mesafesi dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı dikkate alındığında, meydana gelen olayda kusur dağılımının net bir şekilde ortaya konması amacıyla kusur durumları hakkında yeniden rapor tanzim edilmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda; davacının ağaç kesme lisansına sahip olan biri olmadığının, Enerji Nakil Hattına yakın olan ağaçların budanması ve kesilmesi işlemlerinin Elektrik Kurumu tarafından yapıldığının, zira bu kesme işlemlerinde ağacın veya dalların istenmeyen tarafa düşmeleri halinde kesen kişinin tehlike ve risk altında olacağının, bu hususun EKAT Yönetmeliğinde belirtildiğinin, davacının davalı şirket ağaçlarının budanması ve kesilmesi hususunda yazılı bir ihbarda veya uyarıda bulunmadığının dosya kapsamındaki belgelerden anlaşıldığını, davacının kendi inisiyatifi ile verdiği karar ile hiçbir yetkisi ve lisansı bulunmadan ağaca çıkıp kesme işlemine başladığının ve bu işlemi yapmaya kalkıştığında ise emniyet kemeri ile bile kendisini ağaca sağlam ve emniyetli bir şekilde bağlamadığının, yani davacının olası tehlike ve riskleri gözardı ederek elinde motorlu testere ile ağaca çıktığının, kazanın meydana gelmesinde illiyet bağının davacının kararı ile oluştuğunun, dolayısıyla davacının meydana gelen olayda %100 kusurlu olduğunun, davalı TEDAŞ'ın 2013 yılında yapılmış olan özelleştirme işleminden sonra elektrik dağıtım işlerini bölgesel şirket olan diğer davalı şirkete devrettiği dikkate alındığında, meydan gelen kazada herhangi bir illiyet bağına sahip olmadığının, kusursuz olduğunun belirtildiği, zararlandırıcı olayla zarar arasındaki illiyet bağının kesildiği, davalıların kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıran ağır kusur halinin söz konusu olduğu, başka bir anlatımla zarar gören kişinin illiyet bağını kesecek yoğunlukta bir kusurunun bulunduğu, her ne kadar davalı şirketin sorumluluğu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 69 uncu maddesine dayalı kusursuz sorumluluk ise de, oluşan zarar ile ihmalen oluşan elektrik akımına kapılma arasında illiyet bağının kesildiği ve davalı şirketlerin tamamen kusursuz olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalı ... EDAŞ yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini, bu şirketin denetleme yükümlüğünü ihlal ettiği için sorumlu olduğunu,Mahkemece her ne kadar davacının %100 kusurlu olduğu, davalı tarafın kusurunun bulunmadığı belirtilmiş ise de davalı şirketin sorumluluğunun Borçlar Kanunu hükümleri gereği kusursuz sorumluluk esasına dayandığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince, hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, istinaf edenin sıfat ve sebebine göre ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, kaldırma kararı sonrası 3 kişilik bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alındığı, davacının dava dilekçesindeki beyanı ile kolluktaki beyanının, tanıkların ise kolluk ve keşifteki beyanlarının çeliştiği, davacının kendi kusurundan kaynaklı sebeplerle kazanın meydana geldiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik çarpması nedeniyle uğranılan bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Kanun'un 54, 56 ve 71 inci maddeleri,

2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 5 ve 27 nci maddeleri,

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 266 ve 281 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Somut olayda; davacının evinin bahçesindeki ağaçları budamak isterken yüksek gerilimli enerji nakil hattına temas etmesi neticesinde yaralandığı iddiası ile bu davanın açıldığı, Mahkemece Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesinde alınan 3 kişilik heyet raporunda, elektrik dağıtım şirketinin maksimum salınım durumunda ağaçlara olan yaklaşım mesafesine uygun hat çekmeyerek gerekli denetim ve takibi yapmadığından meydana gelen olayda asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kusurlu olmadığının belirlendiği, bu kusur oranı doğrultusunda alınan tazminin bilirkişi raporuna göre Mahkemece davalı ... EDAŞ yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın davalı VEDAŞ yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararıyla, hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunu sunan heyette bir elektrik mühendisi olduğu, yine bu raporda olayın ne şekilde meydana geldiği, davacının fiilinin kazanın meydana gelip gelmemesinde etkili olup olmadığı, yaralanma olayı ile davalının kusuru arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden sadece emniyet mesafesi gözetilerek değerlendirme yapıldığından meydana gelen olaydaki kusur dağılımının net şekilde ortaya konulduğunun kabul edilemeyeceği, Mahkemece davacı tarafından ağaç kesme motoru çalıştırılırken meydana gelen elektrik çarpması sonucundaki yaralanma olayında davalı ... EDAŞ ve davacının kusuru olup olmadığının tereddütsüz şekilde belirlenmesi için İTÜ ya da ODTÜ öğretim üyelerinden (iki elektrik ve bir makine mühendisi) oluşturulacak heyetten rapor alınarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle dosyanın Mahkemeye iade edildiği, Mahkemece de kaldırma kararı sonrasında İTÜ öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 12.07.2022 tarihli raporda ise, davalı ... EDAŞ'a atfedilecek kusur bulunmadığı, kazanın meydana gelmesinde davacının %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ve Mahkemece de alınan bu heyet raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan rapor ile kaldırma ilamı öncesinde alınan rapordaki değerlendirmeler tümüyle çelişkili olup, her iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

2. Bundan ayrı, hükme esas alınan 12.07.2022 tarihli raporda, davalı ... şirketinin, kusursuz sorumluluk kapsamında yer alan tehlike sorumluluğuna ilişkin hiçbir değerlendirmeye yer verilmemiş olup, bu yönüyle bilirkişi raporunun dava konusu olay içeriğine uygun ve hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı da kuşkusuzdur.

3. Bu kapsamda, davalı ... şirketinin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği gereği bakım ve özen borcunu gereği gibi yerine getirip getirmediği, olabilecek tehlikeleri düşünerek gerekli denetimleri yapıp yapmadığı, olayın meydana geldiği davacıya ait bahçedeki ağaçların kazaya neden olan enerji nakil hatları ile arasındaki mesafesi, söz konusu ağaçların yaşları, enerji nakil hattının kurulma tarihleri, yine davalı ... şirketince ilgili yönetmeliğe göre gerekli mesafeyi koruyup korumadığı, meydana gelen olayla ilgili bir ceza soruşturması ya da açılan bir ceza davası bulunup bulunmadığı, var ise bu ceza dosyası ya da soruşturma evrakları da dosyaya alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmeli ve değerlendirme yapılırken de davalı ... EDAŞ'ın önemli ölçüde tehlike arz eden elektrik dağıtımını gerçekleştirmesi nedeniyle meydana gelen olayda kusursuz sorumlu olduğu da nazara alınmalıdır.

4. Bu itibarla İlk Derece Mahkemesince, davalı ... şirketinin meydana gelen olayda kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumlu olduğu gözetilerek, davalı ... şirketi açısından tehlike sorumluğuna ilişkin değerlendirmeler içeren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların var ise kusur oranlarının da gerekçeleriyle belirtildiği, alınan raporlar arasındaki çelişkileri giderir nitelikte, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile hazırlanmış olan bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi Kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.