"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/404 E., 2023/235 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen cezai şart ve kesinti işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili hastane hakkında düzenlenen uyarı, cezai şart ve işlem bedelinin tahsiline ilişkin 09.02.2016 tarihli işlemde hangi verilerin esas alındığının tespit edilemediğini, işlemin yerinde olmadığını ve sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek; davalı tarafından yaratılan muarazanın önlenmesi, cezai işlem ve yersiz ödeme uygulamalarının iptali, cezai şart ve işlem bedeli olarak toplamda 97.144,89 TL'den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; cezai şart ve kesinti işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2017 tarihli ve 2016/104 E., 2017/351 K. sayılı kararıyla; SGK Başkanlığının 09.02.2016 tarihli yazıları ile davacı tarafa uygulanan 13.000,00 TL cezai şart ve 58.548,09 TL'nin tahsili işleminin iptaline karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2018 tarihli ve 2017/1809 E., 2018/734 K. sayılı kararıyla; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.03.2021 tarihli ve 2021/1420 E., 2021/2852 K. sayılı ilamıyla; "1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Hükme esas alınan 19.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda; kesinti nedenleri teker teker incelenmiş, davalı kurumun davacı hastaneye uygulamış olduğu cezai işlem ve fatura kesinti işleminin 58.548,09 TL anapara, 13.858,77 TL faiz olmak üzere 72.406,86 TL'sinin yersiz olduğu belirtilmiştir. Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir.
Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Bu durumda Mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/278 E., 2022/51 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile 09.02.2016 tarihli yazı ile davacı tarafa uygulanan 44.199,82 TL kesinti işleminin iptaline karar verilmesi, kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.06.2022 tarihli ve 2022/3209 E., 2022/5338 K. sayılı ilamıyla; "...Yargılama sırasında bozma kararı doğrultusunda alınan 16.11.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, davalı Kurumca, davacı hastaneye uygulanmış kesinti bedelinden 31.945,07 TL kesinti tutarının ve 6.000,00 TL cezai işlemin yerinde olduğu, 44.199,82 TL kesinti bedelinin ve 13.000,00 TL cezai işlemin yersiz olduğu belirtilmiş, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda alınan 11.01.2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunun gerekçesinde ise, dava dosyasında 26 hastaya ait davalı Kurum müfettişliğine verilen ifade örneğinin yer aldığı, bu ifadelerden genel olarak, hasta veya hasta yakınlarının davacı hastanede anjiyolarına karar verildikten sonra anjiyo işleminin diğer hastanelerinde yapıldığı söylenerek aynı hastaneye ait araçla Özel ... Akademi Hastanesine götürüldüklerinin bildirildiği, hasta ifadelerine göre, 2016 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmet Sözleşmesi (7.5.3.) maddesine aykırı hareket edildiği için sözleşmenin (11.20.) maddesine göre tesis edilmiş olan 26x500= 13.000,00 TL cezai işlemin yerinde olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiş, sonuç ve kanaat kısmında ise, davalı Kurumca, davacı hastaneye uygulanmış olan kesinti bedelinden, 31.945,07 TL kesinti tutarının ve 19.000,00 TL cezai işlemin yerinde olduğu, 44.199,82 TL kesinti bedelinin yersiz olduğu açıklanmıştır. Alınan raporlar birbirleri ile çelişmekle birlikte, son alınan 11.01.2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunun gerekçe ve sonuç kısmının da kendi içerisinde uyumsuz olup çelişkiler içerdiği sabittir. Davacı ve davalı vekili bu rapora itiraz etmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan 11.01.2022 havale tarihli bilirkişi ek raporuna hangi gerekçe ile üstünlük tanındığı açıklanmaksızın karar verilmiş ise de; raporlar arasındaki çelişki giderilmeden itiraza uğrayan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması doğru değildir.
Hâl böyle olunca, Mahkemece; öncelikle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, karşılaştırmalı, tarafların itirazlarını karşılayan, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde bilirkişiden rapor alınması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 30.05.2023 havale tarihli ek raporun, içeriği, gerekçeleri ve bozma ilamı ile uyumlu olması itibariyle yeterli kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile SGK Başkanlığının 09.02.2016 tarihli yazıları ile davacı tarafa uygulanan 44.199,82 TL kesinti işleminin iptaline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; bozma ilamının mükerrer olarak hesaplanan 13.000,00 TL cezai şarta ilişkin olduğunu, cezai şartın yerindeliğine ilişkin olarak bozma kararı verilmediğini, Mahkemenin hesaplama hatasını düzeltmek yerine bozma kapsamı dışında bırakılan cezai şartın yerindeliğini yeniden değerlendirerek afaki ifadelerle yerinde olduğuna karar verdiğini, bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazların ve bozma kararında yer alan hususların göz ardı edildiğini, ikinci bozma kararından sonra alınan raporlar arasında çelişki bulunduğunu, Mahkemenin bilirkişi raporunu niçin hükme esas aldığını gerekçeli kararında ayrıntılı bir şekilde açıklaması gerektiğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; müvekkili Kurum tarafından yapılan işlemler, sözleşmeye, bu konudaki yasal mevzuata ve Sağlık Uygulama Tebliğine uygun olduğu, 30.05.2023 tarihli bilirkişi ek raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, alınan bilirkişi raporunun itirazlarını karşılamadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı sağlık hizmet sunucusunun bir kısım faturalarının SUT'a aykırı olması, davacı tarafından hastalara yönlendirme yapılması, bazı malzemelerin TİTUBB'a kayıtlı olmaması iddiasıyla uygulanan cezai şart ve yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları
3. Değerlendirme
Temyize konu edilen Mahkeme kararının; uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, yine bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma ilamlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.