"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak ve menfi tespit davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı Orman Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili; mülkiyeti idarelerine ait olan dava konusu tesisin davalı şirkete 17.10.1997 tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığını, ilgili sözleşmenin davalı tarafından 07.09.2001 tarihli fesih ihtarnamesi ile tek taraflı olarak feshedildiğini, anahtarların ise 14.02.2002 tarihinde teslim alındığını ancak kiralanana büyük zarar verildiğinin tespit edildiğini, ayrıca davalının tesisleri fiilen kullandığı döneme ait ödemesi gereken fatura borcu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 33.671.188.486,00 TL hor kullanma tazminatının meydana geldiği tarihten itibaren hesaplanacak merkez bankasının kısa vadeli krediler hakkında uyguladığı reeskont faiziyle, 3.310.688.982,00 TL elektrik borcundan doğan idare alacağının kanuni faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2. Birleşen 2006/1 E. sayılı davada davacı vekili; davalı ile imzalanan 17.10.1997 tarihli kira sözleşmesi gereği dava konusu taşınmazı devir aldığını ve kiralananı sözleşme kapsamına uygun hale getirerek işletmeye açtığını ancak kısa bir süre sonra işletmeye çığ düşmesi sonucu kira sözleşmesi konusu işletmenin kapatıldığını, bu nedenle kira bedellerinin ödenemediğini ancak açılan kira bedelinin indirilmesi davası sonucunda kira bedelinin sözleşmenin başından itibaren 1/3 oranında indirilmesine karar verildiğini ileri sürerek; kira alacaklarının tahsili amacıyla davalı tarafça başlatılan takip nedeniyle şimdilik 250.000 USD'lik kısım ile hükmedilen icra inkar tazminatının hukuki dayanaktan yoksun kalması nedeniyle belirlenen oranda borçlu olmadığının tespiti ile haksız ve kötü niyetle yapıldığı anlaşılan takip nedeniyle davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
3. Birleşen 2006/121 E. sayılı davada davacı vekili; davalı ile imzalanan 17.10.1997 tarihli kira sözleşmesi ile kira bedelinin yıllık 101.500 ... efektif satış kuru karşılığı TL olarak ve her yıl kira dönemi başında bir önceki yıla ait kira bedeline en az %10 Amerikan Doları efektif satış kuru karşılığı TL artış yapılacak şekilde belirlendiğini, gecikme faizi oranının ise, 6183 sayılı Kanun uyarınca tespit edilen gecikme zammı oranında kararlaştırıldığını, davalı borçlunun taşınmazı 14.02.2002 tarihinde fiilen tahliye ettiğini ancak 30.03.2001 tarihinden sonraki kira bedellerinin tahsil edilemediğini, kira bedelinin 1/3 oranında indirilmesi yönünde verilen Mahkeme kararı nazara alınarak 101.500,00 USD olan kira bedelinin 1/3 oranında indirilmek sureti ile hesaplanan toplam 104.219,19 YTL kira alacağının vade tarihinden itibaren sözleşme ile kararlaştırılan 6183 sayılı Kanun'da öngörülen gecikme faizi ile birlikte tahsili gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 30.03.2001 ile 30.12.2001 tarihleri arası ödenmesi gereken kira bedelleri toplamı olan 104.219,20 YTL alacağının 6183 sayılı Kanun'da öngörülen gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davada davalı vekili; herhangi bir kusuru bulunmadığından kendisinden tazminat istenemeyeceğini, kesin kabul tutanaklarından da anlaşılacağı üzere kiralananın sıva badana bozuklukları ile kendisine teslim edildiğini, madeni malzemelerde korozyon oluştuğunun görüldüğünü, sözleşmenin haklı nedenle feshinden sonra anahtarların 20.12.2001 tarihinde davacıya teslim edildiğini, tesislerin tümü için hasar tespitinin 20.11.2001 tarihinde yapılmış iken 19.03.2002 tarihinde tekrar tespit yaptırıldığını, hazırlanan ikinci tespit raporunun hukuken geçerli olmadığını, elektrik bedellerinin tahsilinin hukuki şartlar yerine gelmediğinden talep edilemeyeceğini, henüz giderilmeyen tazminat miktarına faiz talep edilmiş olmasının da hatalı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Birleşen 2006/1 E. sayılı davada davalı vekili; kira bedelinin indirilmesi ile kira alacağının tahsili talepli açılan davaların kesinleştiğini, ortada borç hakkında kesinleşmiş hükümler bulunduğundan kira alacağının tahsiline ilişkin verilen ilamın hukuki dayanağı bulunmadığının iddia edilemeyeceğini, davacı tarafın tesisi çalıştıramadığı 4 aylık dönemde uğradığı zarar sebebiyle kira bedeli tahakkuk ettirilmediğini, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin, kira bedelinin indirilmesi davasıyla bir ilgisinin bulunmadığını, kiracının kira bedellerini süresinde ödemediğinden biriken kiraların tahsili için icra takibi yapıldığını, kira bedelinin tenzili davasının ise yeni kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
3. Birleşen 2006/121 E. sayılı davada davalı vekili; 2001 yılı kira bedellerinin zamanaşımına uğradığını, kira sözleşmelerinde kiraya verenin asli edim yükümünü yerine getirmeden kira bedeli talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.09.2008 tarihli ve 2003/1139 E., 2008/337 K. sayılı kararıyla; asıl davaya yönelik yapılan incelemede, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının talep edebileceği hor kullanım tazminat miktarının 14.944,70 YTL olduğu, yine davalının kullandığı ve davacıya ödenmesi gereken elektrik bedelinin ise 3.310,68 YTL olduğu tespit edilerek davanın kısmen kabulüne, birleşen 2006/1 E. sayılı davada, İcra Tetkik Merciinin belirtilen ilamının yasal yollardan geçerek kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine, birleşen 2006/1 E. sayılı davada ise, alınan bilirkişi raporu ile davacının 30.03.2001-25.12.2001 tarihleri arasında talep edebileceği kira alacağının toplam 84.107,83 YTL olduğu belirlenerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 13.7.2009 tarihli ve 2009/849 E., 2009/6824 K. sayılı ilamıyla; davacı/davalı vekilinin tüm, davalı/davacı ... Sporları San. Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek, birleşen 2006/1 E. sayılı dava dosyasında talep edilen menfi tespit isteminin reddine yönelik olarak, sözü edilen bu kira bedellerinin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın kaldırılması yargılaması devam ederken 03.09.2001 tarihinde borçlu tarafından alacaklı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde kira bedelinin indirilmesi istemiyle dava açılmış ve bu dava neticesinde 11.11.2002 tarihli karar ile kira bedelinin başlangıçtan itibaren 1/3 oranında indirilmesine karar verilmiş, bu karar da yasal yollardan geçerek kesinleşmiş olup, borçlu davalı tarafça; İcra Mahkemesi kararı ile itirazının kaldırılmasına karar verilse de, Asliye Hukuk Mahkemesinde kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren kira bedeli indirildiğinden bu karar gereğince asıl alacak, inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden borçlu bulunmadığının tespiti talep edilmekle, icra mahkemesi kararları genel mahkemeden verilen kararlara karşı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, Mahkemece borçlu tarafından açılan borçlu olunmadığının tespitine yönelik davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı sonrası asıl davada davalı şirketin iflas etmesi nedeniyle taraf teşkili yeniden sağlanarak, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma kapsamı dışında bırakılan asıl ve birleşen 2006/121 E. sayılı davalar yönünden bozma öncesi gerekçelere iştirak edildiği belirtilmiş, birleşen 2006/1 E. sayılı dava yönünden ise; icra tetkik merci kararlarının maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaması ve kira bedelinden 1/3 oranında indirim yapılmış olması gözetilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; asıl davanın kısmen kabulü ile 14.944,70 TL maddi zarar, 3.310,68 TL elektrik bedeli alacağı olmak üzere toplam 18.255,38 TL'nin 19.04.2002 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen 2006/1 E. sayılı davanın kısmen kabulü ile davacının 163.138,83 USD asıl alacak ve 32.946,22 USD icra inkar tazminatı yönünden borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet hususu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı ödenmesine yer olmadığına, birleşen 2006/121 E. sayılı davanın kısmen kabulü ile 84.107,83 TLnin (23.124,38 TL'nin 04.04.2001, 28.357,98 TL'nin 05.07.2001, 32.625,47 TL'nin 05.10.2001 tarihinden itibaren) 6183 sayılı Kanun'da belirtilen faiz oranları kullanılmak sureti ile belirlenecek faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı Orman Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Mahkeme kararında birleşen dosya numaralarının yanlış yazıldığını, birleşen davalarda taraf sıfatının kendilerine ait olduğu halde, taraf sıfatı sona eren ... İl Özel İdaresinin taraf olarak gösterilmesinin ve kesinleşen davalar yönünden 'yeniden karar verilmesine yer olmadığı' şeklinde karar verilmemesinin hatalı olduğunu, birleşen 2006/1 E. Sayılı dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olup alacağının düşük hesaplandığını, ayrıca davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl davada kiraya veren tarafından açılan hor kullanma tazminatı ile ödenmeyen elektrik fatura alacağı, birleşen 2006/1 E. sayılı davada kiracının açtığı menfi tespit, birleşen 2006/121 E. sayılı davada ise kiraya verenin açtığı kira alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 316 ncı maddesinin birinci fıkrası ile 334 üncü maddesi.
2. 04.02.1959 tarihli ve 135 sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen Mahkeme kararının; uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve uyuşmazlığı çözer mahiyette olduğu, bozmaya uymakla kesinleşen ve karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak durumu oluşturan kısımlar hakkında Mahkemece yeniden inceleme yapılmasına imkân bulunmadığı, birleşen 2006/1 E. sayılı dava dosyanın Mahkemenin hüküm fıkrasında 2006/121 E. olarak yazılmasının ve birleşen 2006/1 E. sayılı dosyada davalı, birleşen 2006/121 E. sayılı dosyada davacının, Orman Genel Müdürlüğüne İzafeten ... Orman İşletme Müdürlüğü olarak gösterilmesi gerekirken, ... İl Özel İdaresini temsilen ... Valiliğinin gösterilmesinin mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.