"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/398 E., 2023/80 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile davalılardan ... İnşaat A.Ş. vekili ve ... Gayrimenkul A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı ... Ltd. Şti. arasında 18.05.2012 tarihli gayrimenkul pay ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, davalılar arasında ise dava konusu arsaya ilişkin adi ortaklık bulunduğunu, müvekkili tarafından sözleşme gereği üzerine düşen tüm edimlerinin yerine getirilmiş olmasına rağmen davalılar tarafından söz konusu taşınmazın teslim edilmediğini ileri sürerek; ödenmiş olan 90.000,00 TL'nin en yüksük mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 15.04.2019 ıslah dilekçesiyle; bilirkişi raporuna karşı itirazlarını yineleyerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 230.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... A.Ş. vekili; davacının, davalı ... Ltd. Şti. ile sözleşme imzaladığını, sözleşmede müvekkili şirketin veya adi ortaklığın adının geçmediği gibi imzalarının da
bulunmadığını, davalılar arasındaki adi ortaklığın 30.05.2012 tarihinde kurulduğunu, davacı ile ... Ltd. Şti. arasında yapılan dava konusu taahhüdün adi ortaklıkla bir ilgisinin bulunmadığını, ayrıca davalı ... Ltd. Şti.'nin usulsüz işlemlerde bulunduğunun tespit edilmesi üzerine Büyükçekmece 12. Noterliğinin 07.10.2013 tarihli ve 04844
yevmiye nolu işlemiyle ortaklıktan çıkarıldığını savunarak, müvekkili yönünden davanın
reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... A.Ş. vekili; müvekkili ile diğer davalılar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinin dava konusu taahhütle bir ilgisinin bulunmadığını, dava konusu sözleşmede müvekkilinin hiçbir şekilde adının geçmediğini, ... Ltd. Şti.'ne adi ortaklığı temsil yetkisi de verilmediğini, bu sebeple adi ortaklığı bağlayıcı işlem yapmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.09.2021 tarihli ve 2021/136 E., 2021/325 K. sayılı kararıyla; davacı ile davalılardan ... Ltd. Şti. arasında imzalanan adi yazılı sözleşmenin geçersiz olduğu, davacı ile diğer davalı şirketler arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği sözleşme şartlarının taraflar bakımından hüküm ifade edeceği gerekçesiyle; davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, 230.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... Ltd. Şti.nden tahsiline karar verilmiştir.
IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.02.2022 tarihli ve 2021/9286 E., 2022/1128 K. sayılı ilamıyla; davalı ... Ltd. Şti.'nin 15.05.2012 tarihli sözleşme ile kurulan adi ortaklığı temsile ilişkin hükümler uyarınca yönetici ortaklardan olduğunun ve davacı ile imzalamış olduğu 18.08.2012 tarihli sözleşmeden dolayı ortaya çıkan borçtan diğer ortakların da müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazları incelenmemiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak bu doğrultuda yapılan yargılamada davalıların sorumluluklarına ilişkin olarak, tüm davalıların müteselsil sorumlu bulundukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile 230.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiz talebi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılardan ... A.Ş. vekili ile davalı ... A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; Mahkemece tespit edilen rayiç bedelin emsallerinin oldukça altında olduğunu, Mahkemenin yargılama aşamasında emsal karar tespitinde hatalı davrandığını, itirazları dikkate almayarak hatalı tespit edilen dava değerindeki rayiç üzerinden karar verdiğini, öncelikle rayiç bedelin doğru hesaplanarak teslim tarihindeki rayiç bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini ve emsal olarak 450.000,00 TL değeri baz alınarak hüküm verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... A.Ş. vekili; davacı ile diğer davalı ... Ltd. Şti. arasında akdedilen 25.05.2012 tarihli sözleşmede müvekkili şirketin herhangi bir şekilde taraf bulunmadığını, davalı şirket ile diğer davalılar arasında akdedilen adi ortaklık sözleşmesinin tarihinin 30.05.2012 olduğunu, davacı ile adi ortaklığın sözleşme yapabilmesi için üç ortağın onay vermesi gerektiğini, bozma ilamında 15.05.2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesi kurulduğu iddia edilmiş olsa da söz konusu sözleşmenin işleme alınmadığını ve tarafların ortaklık iradesinin 30.05.2012 tarihli sözleşme ile netleştiğini, ikinci sözleşme ile ilk sözleşmenin yok hükmüne geçtiğini, davacı ile sözleşme akdeden ... Şirketinin adi ortaklığın diğer şirketleri olan davalı şirket ve ... A.Ş. ile birlikte müteselsilen sorumlu olmasının da hukuka aykırı olduğunu, ... Gayrimenkulün işlemi kendi adına ve hesabına yaptığını, kendi adına ve adi ortaklık hesabına yaptığı kabul edilse dahi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 637 nci maddesi uyarınca tek başına sorumlu olduğunu ve en önemlisi ... Şirketine ortaklık adına yönetim görevi verilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... A.Ş. vekili; diğer davalılar ile arasında adi ortaklık sözleşmesi yapıldığını, ... tarafından davacıya verilen dava konusu taahhüdün adi ortaklık ile hiçbir ilgisinin olmadığını, sözleşmede adının geçmediğini, adi ortaklık sözleşmesinin tarihinin 30.05.2012, davacının ... Ltd. Şti. ile yaptığı sözleşmenin tarihinin ise 18.05.2012 olduğunu, ... Ltd. Şti. tarafından kendisinin de mağdur edildiğini savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesi gereğince teslim edilmeyen bağımsız bölümün rayiç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 533 ve 534 üncü maddeleri,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Bilikişi raporuna itiraz" başlıklı 281 nci maddesi,
3. Benzer uyuşmazlıklarda verilen Dairemizin 17.10.2022 tarihli ve 2022/6084 E., 2022/7838 K., 16.05.2023 tarihli ve 2022/4758 E., 2023/1474 K., 24.10.2023 tarihli ve 2023/2310 E., 2023/2687 K., 07.06.2023 tarihli ve 2022/5463 E., 2023/1807 K., 07.06.2023 tarihli ve 2022/5697 E., 2023/1808 K. sayılı ilamları.
3. Değerlendirme
1. Dairemizin yukarıda da yer verilen 16.05.2023 tarihli ve 2022/4758 E., 2023/1474 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, her ne kadar davalılarca davacı ile davalılardan ... Ltd. Şti. arasında imzalanan 18.05.2012 tarihli ve Gayrimenkul Pay Ortaklığı Sözleşmesinden sonra 30.05.2012 tarihinde tüm davalılar arasında adi ortaklık sözleşmesinin akdedildiği, bu nedenle de adi ortaklığın söz konusu sözleşmenin tarafı olmadığı ve olamayacağı ileri sürülmüş ise de, dosya kapsamında yer alan adi ortaklık sözleşmelerinin incelenmesinde, davalı şirketlerin adi ortaklık sözleşmesinin esaslı noktalarında uzlaştıkları, davalı ... Ltd. Şti.'nin kurulan adi ortaklığı temsile ilişkin hükümler uyarınca yönetici ortaklarından olduğu, bu kapsamda davacı ile imzalanan sözleşmeden dolayı ortaya çıkan borçtan diğer ortakların da 818 sayılı Kanun'un 534 üncü maddesi gereğince müteselsilen sorumlu bulundukları, Mahkemece uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, bozma ilamına uyulmakla usuli kazanılmış hak teşkil eden kısımlar hakkında yeniden karar verilemeyeceği anlaşılmakla, davalılardan ... A.Ş. vekili ile ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Dosya kapsamında davacı vekilince, hükme esas alınan bilirkişi raporuna özellikle rayiç bedelin belirlenmesi noktasında çeşitli emsaller de sunularak itiraz edildiği ve aynı dilekçeyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak talebin ıslah edildiği anlaşılmaktadır.
3. O halde Mahkemece; bilirkişi heyetinden davacının itirazlarını değerlendiren ek rapor aldırılması, yeterli görülmediği takdirde ise alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir heyetten rapor alınarak, davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği rayiç bedeli kesinleşen emsal dosyalar da değerlendirilmek suretiyle belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları karşılanmaksızın karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılardan ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin ve ... Gayrimenkul Yatırım San. ve Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfı olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.