Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5439 E. 2024/4456 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı TEDAŞ tarafından yapılan denetim sonucu fazla ödendiği iddia edilen genel aydınlatma giderlerinin, davacının alacağından mahsup edilmesinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Elektrik dağıtım faaliyetinin kamu hizmeti niteliğinde olması ve TEDAŞ'ın bu alandaki denetim yetkisinin kanundan kaynaklanması nedeniyle, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu gözetilerek, davanın yargı yolu bakımından reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1105 E., 2023/1978 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/73 E., 2021/685 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın yargı yolu bakımından (usulden) reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 2008 yılında yapılan düzenleme ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na (4628 sayılı Kanun) eklenen Geçici 17 nci madde kapsamında çıkarılan Genel Aydınlatma Yönetmeliği uyarınca, genel aydınlatma giderlerine ilişkin ödemelerin 01.01.2009 ilâ 31.12.2015 tarihleri arasındaki dönem için Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılanacağını, müvekkilince sahada yapılan ölçümler doğrultusunda 01.01.2011 -30.04.2011 tarihleri arasındaki 4 aylık süre için belirlenen tüketime ilişkin genel aydınlatma faturalarının davalı TEDAŞ'a iletildiğini, TEDAŞ tarafından da faturalar üzerinde gerekli kontroller sağlanıp toplulaştırılma yapılarak ödeme talebiyle Hazine Müsteşarlığına gönderildiğini, Müsteşarlıkça fatura bedellerinin TEDAŞ'a aktarılması üzerine de müvekkiline ödemenin yapıldığını, daha sonra davalı TEDAŞ tarafından yapılan denetimlerde, müvekkilince hatalı uygulama ve kriterlerle fazla talepte bulunulduğu iddia edilerek 21.982.452,00 kWh tüketime tekabül eden 5.595.613,00 TL’nin müvekkilinin genel aydınlatılmaya ilişkin gelecek dönem alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini, ancak fatura bedelleri arasında ortaya çıkan farkın davalıların yasal dayanağı bulunmayan hesaplama yönteminden kaynaklandığını ileri sürerek; 5.595.613,00 TL alacağın mahsup işleminin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı TEDAŞ vekili; dava konusu uyuşmazlığın, müvekkili şirketin yasa gereği yürüttüğü idari görev nedeniyle tesis edilen idari işlemden kaynaklanması nedeniyle idari yargının görev alanına girdiğini, Aydınlatma Bedellerinin Dağıtım Şirketlerine Ödenmesine İlişkin Usul ve Esasların ilgili maddelerinde, yapılan denetimler sonucu genel aydınlatma gideri olarak fazla alındığı tespit edilen fatura bedellerinin sonraki ödeme dönemlerinden faiziyle birlikte mahsup edileceğinin belirtildiğini, müvekkilince bu doğrultuda yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, Aydınlatma Yönetmeliği kapsamında yapılan denetimlerde, davacı şirketin faaliyet bölgesinde Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiğinin tespit edilmesi üzerine yapılan fazla tüketim tahakkuklarının gecikme zammı da uygulanarak sonraki dönem alacaklarından mahsup edildiğini, talep edilen alacağın kanuni dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut uyuşmazlıkta, davalı TEDAŞ tarafından 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun (6446 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddesinden kaynaklanan denetim yetkisinin kullanıldığı, davalı ... Bakanlığının özel hukuktan kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığı gibi davacının genel aydınlatma sorumluluğunun ve davalı TEDAŞ’ın denetim yetkisinin de yasadan kaynaklanmakta olup taraflar arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki bulunmadığı, davalının yasadan kaynaklanan kamu gücüne dayalı ve tek yanlı olarak tesis ettiği işleme yönelik işbu davanın emsal davalardaki Uyuşmazlık Mahkemesi kararları da birlikte değerlendirildiğinde idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davanın idari bir tasarrufun iptali ya da idari bir tasarruftan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olmadığını, özel hukuk hükümlerine tabi olarak elektrik tüketim bedelinin, idari bir düzenleme ile borçlu belediye yerine geçen (borcu üstlenen) Hazine ve aynı düzenleme ile kendisine verilen denetim görevini yerine getiren davalı TEDAŞ’tan tahsili talep edildiğinden adli yargının görevli olduğunu, 6446 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinde de kanunun amacının özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması olarak açıklandığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 4 ve 7 nci maddeleri kapsamında ticari bir dava söz konusu olup görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, bu nedenle yargı yolu bakımından davanın reddi ile davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, üstün ayrıcalıklara sahip olup yükümlülükler rejimine tabi tutulan, sorumluluğu ile denetimi son tahlilde bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen ve kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyetini yürüten davalı TEDAŞ ile davacı şirket arasındaki uyuşmazlığın çözümü ile dava dilekçesindeki açıklamalar kapsamında Hazine yönünden yargısal denetimin idari yargıda yapılması gerektiği, buna göre İlk Derece Mahkemesince davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine karar verilmesi ve davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı TEDAŞ tarafından yapılan denetim sonucu, davacıya genel aydınlatma gideri olarak fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği iddiasıyla davacının sonraki dönem alacaklarından kesilen fatura bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6446 sayılı Kanun'un "Genel Aydınlatma" başlıklı Geçici 6 ncı maddesinin 1, 4, 5 ve 6 ncı fıkraları,

2. 4628 sayılı Kanun'un Mülga 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası,

3. 27.07.2013 tarihli ve 28720 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Genel Aydınlatma Yönetmeliği'nin "Fazla Ödeme Tutarları" başlıklı 19 uncu maddesi,

4. T.C. Uyuşmazlık Mahkemesinin 25.01.2021 tarihli 2021/4 E. 2021/31 K. sayılı ve 20.06.2022 tarihli 2022/15 E. 2022/409 K. sayılı kararları.

3. Değerlendirme

1. 6446 sayılı Kanun'un "Genel Aydınlatma" başlıklı Geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında; "31/12/2025 tarihine kadar, genel aydınlatma kapsamında aydınlatılan yerlerde gerçekleşen aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten ve ilgili belediyeler ile il özel idarelerinin genel bütçe vergi gelirleri payından karşılanır...", dördüncü fıkrasında; "TEDAŞ, belirli dönemler itibarıyla dağıtım şirketleri tarafından gönderilen faturalardaki tüketim miktarı ve bedellerinin gerçek durumu gösterip göstermediğine ilişkin olarak dağıtım şirketleri nezdinde gerekli denetimleri yapar. Yapılan denetimler sonucunda dağıtım şirketine fazla ödeme yapıldığının tespit edilmesi hâlinde, fazla yapılan ödeme tutarının, ödemenin yapıldığı tarih ile geri alındığı tarih arasında geçen süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz ile birlikte bir ay içinde ödenmesi ilgili dağıtım şirketinden istenir. Bu süre içerisinde ödeme yapılmaması hâlinde söz konusu ödeme tutarı dağıtım şirketinin cari dönem alacaklarından mahsup edilir. Bu suretle de tahsil edilemeyen alacaklar Bakanlığın bildirimi üzerine vergi daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. Fazla ödemeler nedeniyle yapılan tahsilatların yüzde sekseni genel bütçeye gelir kaydedilir, geriye kalan yüzde yirmilik kısmı ise ilgili mahalli idarelere aktarılır TEDAŞ’ın bu fıkra kapsamındaki denetim işlemleri için yapacağı her türlü masraf Bakanlık bütçesine konulan ödenekten karşılanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin tereddütleri gidermeye ve gerektiğinde usul ve esas belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık yetkilidir.", beşinci fıkrasında; "Bakanlık birinci fıkra kapsamındaki ödemelere ilişkin gerekli düzenlemeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde yapar. Bu süre zarfında, genel aydınlatma tüketim giderlerinin ödenmesine ilişkin iş ve işlemler, 4628 sayılı Kanunun bu Kanunla mülga geçici 17 nci maddesine ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre Hazine Müsteşarlığı tarafından yürütülür. 4628 sayılı Kanunun bu Kanunla mülga geçici 17 nci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı bütçesinden yapılan ödemelere ilişkin denetim, takip ve tahsilat işlemleri dördüncü fıkra kapsamında yapılır." ve altıncı fıkrasında; "Aydınlatmayla ilgili ölçüme ilişkin teknik esaslar ile ödemeye, kesinti yapılmasına, uygulamaya ve denetime ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir." hükümleri düzenlenmiştir.

2. Anılan Kanun maddesine dayanılarak 27.07.2013 tarihli ve 28720 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Genel Aydınlatma Yönetmeliği'nin "Fazla Ödeme Tutarları" başlıklı 19 uncu maddesi ise "(1) TEDAŞ, belirli dönemler itibarıyla dağıtım şirketleri tarafından gönderilen faturalardaki tüketim miktarı ve bedellerinin gerçek durumu gösterip göstermediğine ilişkin olarak dağıtım şirketleri nezdinde gerekli denetimleri yapar. (2) Yapılan denetimler sonucunda dağıtım şirketine fazla ödeme yapıldığının tespit edilmesi halinde, TEDAŞ hatalı fatura, düzeltilmiş fatura ve hata gerekçesini Bakanlığa bildirir. (3) TEDAŞ tarafından bildirilen fazla yapılan ödeme tutarı, ödemenin yapıldığı tarih ile geri alındığı tarih arasında geçen süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz ile birlikte ilgili dağıtım şirketinin cari dönem alacaklarından mahsup edilir." şeklinde düzenlenmiştir.

3. 4628 sayılı Kanun'un Mülga 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir: "TEDAŞ'ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme ve varlıklar üzerinde mülkiyeti saklı kalmak kaydıyla TEDAŞ ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir."

4. Yukarıda değinilen mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde, genel aydınlatma tüketimlerinin denetim, takip ve tahsilatı işlemlerinin TEDAŞ'ın görev ve yetkisinde olduğu sonucuna varılmaktadır.

5. Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı, elektrik dağıtımıyla ve elektriğin tüketicilere perakende satışı ile perakende hizmeti verilmesiyle iştigal eden bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Doğal tekel niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti 4628 sayılı Kanun öncesinde TEDAŞ tarafından gerçekleştirilmekte iken, 4628 sayılı Kanun uyarınca dağıtım sektörünün EPDK tarafından verilen dağıtım lisanslarıyla bölgesel tekeller olarak işletilmesi öngörülmüştür. 17.03.2004 tarihinde Yüksek Planlama Kurulunun 2004/3 sayılı kararıyla onaylanarak yürürlüğe giren Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi (Strateji Belgesi) ile elektrik dağıtım ve üretim alanları için özelleştirme girişimi başlatılarak özelleştirme uygulamalarına dağıtım sektöründen başlanacağı belirtilmiş, Strateji Belgesi'ndeki eylem planına uygun olarak Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02.04.2004 tarihli ve 2004/22 sayılı kararıyla TEDAŞ özelleştirme programına alınmıştır. Bu kapsamda söz konusu Yüksek Planlama Kurulu kararı ekinde yer alan dağıtım bölgelerinin şirketleştirilmesinin tamamlanarak TEDAŞ'ın hissedarı olduğu ve dağıtım, perakende satış hizmeti yürüten 20 elektrik dağıtım şirketi oluşturulmuştur. 4628 sayılı Kanun'un mülga 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki kural uyarınca TEDAŞ ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine yönelik idari sözleşme niteliğine sahip "İşletme Devir Hakkı Sözleşmesi" imzalanmış ve Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07.11.2005 tarihli ve 2005/125 sayılı kararıyla da sermayesinin %100'ü TEDAŞ'a ait olan ve elektrik dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansıyla TEDAŞ'ın uhdesinde bulunan dağıtım sisteminin işletme hakkına sahip olan veya ileride sahip olacak dağıtım şirketlerinin hisselerinin blok olarak satış yöntemi ile özelleştirilmesine karar verilmiştir.

6. Dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesinde "İşletme Hakkı Devrine Dayalı Hisse Satış Modeli" uygulanmakta olup bu modele göre yatırımcı, özelleştirilen dağıtım şirketinin bulunduğu bölgedeki elektrik dağıtım lisansına sahip tek şirket olmaktadır. Ancak yatırımcının işletme hakkını devraldığı dağıtım tesisleri ve bu tesislerin işletilmesinde varlığı zorunlu unsurların mülkiyeti TEDAŞ'ın uhdesinde kalmaya devam etmektedir. Yatırımcı, dağıtım şirketinin hisselerinin sahibi olarak TEDAŞ ile imzalanmış olan işletme hakkı devir sözleşmesi çerçevesinde dağıtım varlıklarının işletme hakkını elde etmektedir. Başka bir anlatımla, hisse satış modelinde mevcut varlıklar ile özelleştirme sonrası yatırımcı tarafından gerçekleştirilecek yatırımlar sonucu oluşacak yeni varlıkların mülkiyeti TEDAŞ'ta kalırken, yatırımcı dağıtım tesislerinin ve bu tesislerin işletilmesinde varlığı zorunlu diğer unsurların işletme hakkı ile birlikte tüm yeni yatırımları gerçekleştirme yükümlülüğünü üstlenmektedir. Ayrıca yatırımcı işletme hakkı çerçevesinde vereceği hizmeti ve üstlendiği yükümlülükleri 4628 sayılı Kanun ve alt düzenlemeler uyarınca EPDK'nın denetimi altında gerçekleştirmektedir.

7. Öte yandan, bir kamu hizmetinin yürütülmesi için ihtiyaç duyulan mal veya hizmet temini sırasında "idarede kanunilik" ilkesi gereğince idarenin belirli usul ve esaslara uyması zorunlu olup, işin sözleşmeye bağlanmasından önce geçen bu süreçte tesis edilen işlemlerin kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olması nedeniyle idari işlem niteliğini taşıması karşısında, yargısal denetimin idare hukuku ilkelerine göre idari yargı yerlerince yapılması gerekmektedir.

5. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı tarafından, üstün ayrıcalıklara sahip olan ve yükümlülükler rejimine tabi tutulan, sorumluluğu ile denetimi bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen ve kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyetini yürüten davalı TEDAŞ ile dava dilekçesinde belirtilen dönem itibariyle genel aydınlatma giderlerine ilişkin fatura bedellerinin ödenmesinden sorumlu olan davalı Bakanlık aleyhine genel aydınlatma gideri olarak fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle sonraki dönem alacaklarından yapılan kesintinin iadesi istemiyle açılan işbu davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.