"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1085 E., 2023/2017 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/122 E., 2022/99 K.
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, Almanya'da ikamet eden ve eşinin ölümüyle evini satarak Türkiye'ye dönüş yapan müvekkili ...'ın yıllarca Almanya'da çalışarak alın teriyle kazanmış olduğu tamamen kendisine ait ziynet eşyaları ve toplu dövizini kasa kiralama sözleşmesi imzalayarak banka kasasına koyduğunu, müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle banka kasasıyla ilgili sadece kira sözleşmesini, tamamen kendisine ait kasa muhtevası üzerinde dilediği gibi tasarruf etmek ve kasaya ulaşamadığı zaman gereğini yaptırmak ve isteklerini yerine getirmek üzere kendisinden sonra öleceğini varsaydığı genç kızı ...'a devrettiğini, kasa muhtevasını bu şekilde bilen kızı ...'nın 09.02.2017 tarihinde vefat ettiğini, ölümle geri dönüş ortadan kalktığından kasa ve muhtevasını iade borcunun davalı mirasçıya intikal ettiğini ileri sürerek, Garanti Bankası ... Şubesinde 602 sayılı kasa muhtevasının aynen korunması, kaybolmasının önlenmesi, dava sonucunda dava taleplerinin karşılanması için dava sonuçlanıncaya kadar kasa muhtevasının davalıya tesliminin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini, anılan kasa muhtevasının tamamının kasayla birlikte müvekkiline devir ve teslimini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, müteveffa ile davacı arasında bir devir sözleşmesi bulunmadığından inançlı işlemin varlığından da söz edilemeyeceğini, 19.08.2014 tarihinde davacı tarafından kiralık banka kasasının kapatıldığı ve aynı tarihte müteveffa tarafından bir banka kasası kiralandığını, hastalığı nedeniyle kiralık kasanın anahtarını acil bir durumda kullanılması için annesine güvenerek vermesi ve adına vekâlet çıkarmış olmasının son derece tabi olduğunu belirterek dava konusu kasa muhteviyatının müteveffaya ait olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince “Dosya kapsamında Zonguldak ... Noterliği'nin 31.12.2014 tarih 20606 yevmiye nolu vekaletnamenin, özel bir vekaletname olup yazılı delil başlangıcı sayılabilecek nitelikte bir belge olduğu kanaatine varılmıştır. Davada ispat yükü davacıya aittir. Davacının delil listesinde tanık deliline de dayandığı, mahkemece tanık dinletme talebinin reddedilmesinin hatalı olduğu” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı yazılı kararı ile; Garanti Bankası ... Şubesi 602 sayılı kasanın 19.08.2014 tarihinde ... tarafından kiralandığı, bahsi geçen kasanın kullanımı hususunda ... tarafından davacıya Zonguldak .... Noterliğinin 31.12.2014 tarih 20606 yevmiye sayılı vekaletnamesinin verildiği, davacının bahsi geçen vekaletname uyarınca 602 sayılı kasayı açıp/kapattığı, davacının 602 sayılı kasayı muris ...'dan önce 19.08.2014 tarihine kadar kullandığı, 19.08.2014 tarihli kiralık kasa sözleşmesi fesih bildiriminde kasayı tamamen boşalttığını beyan ettiği, dinlenen davacı tanığı ... in muris ...'ya kasanın boş olduğunu göstererek kasayı teslim ettiğini beyan ettiği, dinlenen davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, kaldırma kararı öncesinde davacı yemin deliline dayandığından davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı ancak davacı tarafça yemin deliline başvurulmadığı, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, istinaf kaldırma kararı sonrasında dinlenen bir kısım tanıkların beyanlarına neden itibar edilmediğinin açıklanmadığını, davalı murisinin ekonomik durum araştırmasının ve diğer delillerin eksik inceleme ve yanlış değerlendirmesi ile karar verildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dinlenen taraf tanıklarının davaya konu kasaya ilişkin görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesince ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, dava dilekçesi, yargılama aşamasındaki beyanlar ve istinaf dilekçesindeki hususlar ile müteveffanın Almanya'da yardımlarla geçinen biri olduğunu, iflasına karar verildiği hususlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı temlikle devredildiği iddiasına dayalı banka kasası içindeki para ve ziynet eşyalarının davacıya ait olduğunun tespiti ve davacıya teslimi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 187. maddesi,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yargılama aşamasında dinlenen tanıkların beyanlarına ve davacıya yemin delili hatırlatılmış olmasına rağmen bu hakkını kullanmayacağını bildirmiş olmasına, ortada bir devir sözleşmesinin bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.