Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5457 E. 2024/3507 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay’ın Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmasına rağmen ilk derece mahkemesinin bozmaya uymayarak hüküm kurması ve bu hükme karşı yapılan temyiz üzerine ilk derece mahkemesi kararının hukuki niteliği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararının Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik olması ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerektiği halde, ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararın yok hükmünde olması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın bozma ilamı konusunda değerlendirme yapmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/589 E., 2023/136 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit/istirdat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı ...'ın dava dışı borçlu ... aleyhine İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün 2016/20559 E. sayılı dosyası ile başlattığı takip sırasında müvekkiline İcra ve İflas Kanunu 89 uncu maddesi uyarınca çıkartılan birinci haciz ihbarnamesinin 17.09.2018, ikinci haciz ihbarnamesinin 09.05.2019 ve üçüncü haciz ihbarnamesinin de 29.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkiline tebliğ edilen tüm bu haciz ihbarnamelerine borçlu ... 'nun şirket çalışanı olduğu ve devam eden icrası bulunduğu bildirilerek itiraz edildiğini, buna rağmen 04.07.2019 tarihinde haciz tatbik edildiğini belirterek haksız hacizlerin kaldırılmasını, haksız icra nedeni ile takip alacağının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş; 30.01.2020 tarihli duruşmada davacı vekili, müvekkili tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığını, davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; cevap dilekçesi sunmamış, ön inceleme duruşmasında davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.01.2020 tarihli ve 2019/255 E., 2020/13 K. sayılı kararıyla; 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın 10.07.2019 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarihli ve 2021/572 E., 2021/865 K. sayılı kararıyla; istirdat davaları için ödeme tarihinden itibaren bir yıllık süre öngörüldüğü, davanın süresi içerisinde açıldığı, ancak davacının dava dışı borçlu ... 'nun kendisinde herhangi bir alacağının bulunmadığını, davalı alacaklı ...'ın ise borçlunun davacıda alacağının bulunmadığını bilerek kötü niyetli olarak haciz ihbarnamesi gönderdiğini ileri sürmediğine göre davacının ödediği parayı istirdat davası yolu ile geri isteyemeyeceği, davacı tarafından dava dışı borçluya karşı sebepsiz zenginleşme davası açabileceği, verilen kararın sonuç itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.02.2022 tarihli ve 2021/21183 E., 2022/2415 K. sayılı ilamıyla; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi hatalı bulunması ve gerekçe düzeltilerek yeniden yazılmış olmasına rağmen yeniden hüküm tesis edilmediği ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu durumun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na aykırı olduğu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş ve kabule göre de, davanın borçlu ... 'nun davacı şirket nezdinde hak kazandığı maaşın haczine ilişkin olmasına göre İstanbul 31. İcra Müdürlüğü tarafından 89 uncu madde kapsamında davacıya gönderilen 13.09.2018 tarihli 1. haciz ihbarnamesi, 09.05.2019 tarihli 2. haciz ihbarnamesi ve 29.05.2019 tarihli 3. haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğu, usulüne uygun düzenlenmiş bir haciz ihbarnamesi bulunmamasına göre menfi tespit davası açılabilmesi için öngörülen 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacak 15 günlük sürenin geçmiş olduğu hususunun doğru kabul edilemeyeceği, Bölge Adliye Mahkemesince davanın süresinde açıldığının kabulü ile esasa ilişkin incelenme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığı açıklanmıştır.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekili tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığı açıklanarak davanın istirdat davasına dönüştüğünün tespit edildiği, istirdat davaları için ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık süre öngörüldüğünden davanın süresi içerisinde açıldığı, istinaf ilamı doğrultusunda davacının dava dışı borçlunun kendisinde herhangi bir alacağının bulunmadığını, davalı-alacaklının ise borçlunun davacıda alacağının bulunmadığını bilerek kötü niyetli olarak haciz ihbarnamesi gönderdiğini ileri sürmediği, davacının ödediği parayı istirdat davası yolu ile geri isteyemeyeceği, ancak dava dışı borçluya karşı sebepsiz zenginleşme davası açabileceği gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalının kötü niyetli olduğu dava dilekçesinde ileri sürüldüğünü, kötü niyetin ilk itirazlardan olmadığını, davalının maaş haczi gönderilmesine rağmen haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, sebepsiz zenginleşme davası açılabileceği gerekçesinin yerinde olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haciz ihbarnamesi sonucunda ödediği borcun istirdatı istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 ve devamı maddeleri,

2. Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2021 tarihli ve 2021/10-675 E., 2021/1458 K. sayılı ilamı ile 22.06.2022 tarihli ve 2021/11-334 E., 2021/1021 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay taraflarca ileri sürülen veya kendisinin tespit ettiği temyiz sebeplerini yerinde görürse, bozma kararı verecektir. Ancak, bozma kararı Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırıp düzelterek verdiği bir karar veya İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkin ise dosya kararı vermiş olan Bölge Adliye mahkemesine veya uygun görülen başka bir Bölge Adliye Mahkemesine gönderilecektir.

2. Yargıtayın bozma kararı Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararına ilişkin ise, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren İlk Derece Mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneği de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir (Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2021 tarihli ve 2021/10-675 E., 2021/1458 K. sayılı ilamı).

3. Bölge Adliye Mahkemesi yaptığı değerlendirme sonucu bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyulmasına karar verecektir. Bozmaya uyma kararı ile birlikte kendisi için o kararda belirtilen hukukî esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Ayrıca uyma kararı, Mahkemenin vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak karar vereceği anlamına gelmektedir (Aynı yönde Özekes, Pekcanıtez Usûl, s.2308).

4. Dava dosyasının incelenmesinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.02.2022 tarihli ve 2021/21183 E., 2022/2415 K. ilamının Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik olduğu, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesinde söz konusu bozmaya uyularak verilen kararın yok hükmünde olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın bozma ilamı konusunda değerlendirme yapmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkeme kararının yok hükmünde olduğundan KALDIRILMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.02.2022 tarihli ve 2021/21183 E., 2022/2415 K. sayılı bozma ilamı konusunda değerlendirme yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.