Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5474 E. 2024/3168 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Adi ortaklığın sona ermesi sebebiyle davacı tarafından katılım payının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozmaya uyarak yaptığı yargılamada, tasfiye memurunun raporu doğrultusunda ortaklığın zararda olduğu ve davacının bir alacağının bulunmadığı tespit edilerek davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/28 E., 2023/465 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin “... Sofrası” isimli işyerine davalı ile anlaşma yaparak ve kendi markası olan “... Kebap” ünvanını da eklemek suretiyle ortak olduğunu, yapılan sözleşme uyarınca işletmeye 150.000,00 TL değer biçildiğini ve bu bedelin yarısının müvekkili tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin 75.000,00 TL’nin 30.000,00 TL’sini nakit olarak ödeyerek ortak olduğunu ancak yaklaşık 2 ay sonra ortaklıktan çıkarıldığını, 2012 yılının Mayıs ayından itibaren işletmeye alınmadığını, bu nedenle davalı tarafa 05.06.2012 tarihli ihtarname keşide ederek ödediği ortaklık bedeli ile mahrum kaldığı ve işletmeden kar edilen bedelin kendisine ödenmesini istediğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmayınca davalı aleyhine ödediği 30.000,00 TL’nin iadesi için başlattığı icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasındaki ticari ortaklığın protokolde bahsi geçen ödemeler yapılmadığından hiç başlamadığını, protokolde belirtilen 30.000,00 TL’yi ödediğini davacının ispatlaması gerektiğini, ayrıca dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen, 12.05.2016 tarihli ve 2014/771 E., 2016/335 K. sayılı kararla davacının alacağını ispatlayamamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 20.03.2019 tarihli 2017/16505 E. ve 2019/2389 K. sayılı ilamıyla; uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için adi ortaklık ilişkisi kapsamında tasfiyesinin yapılması gerektiği, bu bağlamda öncelikle tasfiye memuru belirlenmesi daha sonra tasfiye memuru tarafından tasfiye işleminin tamamlanıp bilançonun düzenlenmesi, varsa davacının alacağının belirlenmesi gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde icra takibindeki alacağın tasfiye bilançosuna göre belirlenip karara bağlanacağı, bilirkişi raporu ve tasfiye memurunun son raporundaki değerlendirmeye göre adi ortaklığın 10.554,45 TL zararda olduğu, bankada bulunan 3.310,00 TL'nin mahsubu ile bakiye zararın 7.244,45 TL olduğu, ortak sayısına eşit olarak bölündüğünde 3.622,23 TL sermaye borcu bulunduğu, davacıya iadesi gereken katılım ve kâr payının bulunmadığı, icra takibinden dolayı davacının ortaklıktan alacağı olmadığı gerekçesiyle; davanın reddine, davacı takipte kötü niyetli olmadığından davalı lehine tazminat takdirine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2013/11238 Esas sayılı dosyasında haricen tahsilat yapıldığını, ödemeyi müvekkilinin yaptığını, Ankara 22.İcra Müdürlüğü 2014/20074 ve Ankara 11. İcra Müdürlüğü 2018/2955 Esas sayılı dosyalarının da müvekkilin alacağına dahil edilmesi gerektiğini, bankalara yazılan müzekkerelere cevap gelmeden eksik inceleme ile hüküm verildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adi ortaklığın sona ermesi nedeniyle katılım payının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 199 ve 202 nci maddeleri,

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonucuna göre karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının, 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.