"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/935 E., 2023/1368 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/382 E., 2023/12 K.
Taraflar arasındaki kesinti işleminin iptali ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, davalı Kurumca bu sözleşme kapsamında, haklı ve makul bir gerekçe gösterilmeksizin, sunulan hizmet bedellerinden kesinti yapılacağının müvekkiline Medula sisteminden bildirildiğini, müvekkilinin itirazı üzerine 26.09.2018 tarihinde yapılan mutabakat görüşmeleri sonrasında ise 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin hak edişlerinden 159.056,85 TL ve Haziran ayına ilişkin hak edişlerinden 122.149,01 TL kesinti yapılacağının bildirildiğini, ancak davalı Kurumun SUT ve sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, taraflar arasındaki sözleşmede yapılacak kesintiye ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi davalı Kurumca kesinti işlemi için herhangi bir gerekçe de belirtilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 2018 yılı Mayıs ve Haziran dönemleri mutabakatına konu olan 281.205,00 TL kesintinin haksız olduğunun tespiti ile müvekkiline ödenmesini talep etmiş; 14.06.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin hak edişlerinden 26.10.2018 tarihinde 281.205,00 TL kesinti yapıldığını belirterek, kesilen bedelin kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacıya ait hastanenin SUT ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareket ederek müvekkili Kurumun zararına sebebiyet verdiğini, bunun üzerine davacı hakkında sözleşmeye ve mevzuata uygun olarak cezai işlem ihdas edildiğini, yapılan kesinti işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; konusunda uzman hekimlerin de dahil olduğu bilirkişi heyetinden alınan raporda, davalı Kurumca yapılan kesintilerin tek tek işlem bazında incelenerek, davacıya ait hastanenin 2018 yılı Haziran dönemi faturalarında yapılmış olan toplam 122.149,01 TL kesintiden 102.288,37 TL kesintinin yersiz olduğu, 19.860,64 TL kesintinin ise yerinde olduğu; 2018 yılı Mayıs dönemi faturalarında yapılmış olan toplam 159.056,85 TL kesintiden 149.646,57 TL kesintinin yersiz olduğu, 9.410,28 TL kesintinin ise yerinde olduğu yönünde görüş bildirildiği, söz konusu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacıya ait hastanenin 2018 yılı Haziran ayı faturasında yapılan 102.288,37 TL’lik kesinti işlemi ile 2018 yılı Mayıs ayı faturasından yapılan 149.646,57 TL’lik kesinti işleminin iptali ile toplam 251.934,94 TL kesinti tutarının varsa fer’ileri ile birlikte 26.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yersiz olduğu belirtilen kesintilerle ilgili açıklama yapılmadığı gibi, Mahkemece de bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, kararın gerekçesiz olup bilirkişi raporuna atıf yapılmakla yetinildiğini; dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından önce İlk Derece Mahkemesince aldırılan 19.06.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda 824,20 TL kesintinin yersiz olduğu değerlendirilmiş iken, hükme esas alınan 15.05.2022 tarihli raporda toplam 251.934,94 TL kesintinin yersiz olduğunun bildirildiğini; dava dilekçesinde davacının faize ilişkin bir talebinin bulunmadığını, asıl alacağa bağlı olmakla birlikte faizin ayrı bir alacak olup, dava dilekçesinde açıkça talep edilmesi gerektiğini, buna rağmen davacının talebi aşılarak kesinti tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesinde Mahkemece yasal faize hükmedilmiş olup, davacının faize yönelik bir istinaf itirazının bulunmadığını; bilirkişi ücretinin yatırılması için verilen süre geçtikten sonra davacının bilirkişi ücretini yatırdığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esasa alınan bilirkişi raporu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklanan Kurum işleminin iptali ve istirdat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası,
2. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2 nci maddesi,
3. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraf itirazlarını karşılar nitelikte ve denetime elverişli olarak düzenlenmiş olup, davalı Kurumca yapılan kesintilerin tek tek işlem bazında incelenerek, yersiz olduğu belirtilen kesintilerle ilgili gerekli açıklamaların yapılmış olmasına; ayrıca davacının tacir sıfatını haiz olup, taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayıldığından ve ticari işlerde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranının temerrüt faizi olarak uygulanması gerektiğinden, davacının alacağını avans faiziyle birlikte tahsilini talep edebileceğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.