"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/189 E., 2022/159 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalıların verdiği vekaletnameye istinaden ihbar olunan .......... ile imzalanan harici sözleşme ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline mirasen intikal eden İstanbul ..........., mevkii 942 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini satın aldığını, 50.000,00 TL nakit 63.000,00 TL senet verildiği halde davalıların tapuda devir ve tescile yanaşmadıklarını, dava konusu taşınmazın dava dışı ...'a satılarak devredildiğini, satın alınan hisse oranının da 4/16 olduğu sanılırken gerçekte davalıların hissesinin 4/48 olduğunu, davalılar tarafından zarara uğratıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, taşınmazın rayiç değerinden şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 21.04.2014 tarihli dilekçe ile dava değerini 956.250,00 TL'ye yükseltmiş, yargılama sırasında vefat etmesi üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; vekilin vefat eden eş adına hareket ettiğini ancak vekil tarafından dolandırıldığını, vekalet ve sözleşme tarihinde vekalet verenin kanser hastası olduğunu, akli melekelerinin yerinde olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü halinde dahi ancak ödediği bedelin talep edilebileceğini, tazminat ve rayiç bedel talep edemeyeceğini, ancak payları oranında sorumlu olabileceklerini, müteselsilen sorumluluğa dayalı talebin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin, 22.05.2014 tarihli ve 2011/753 E., 2014/201 K. sayılı kararıyla; davacıya adi senetle ve satış vaadi ile satılan ve tapudan devredilmeyen toplam 12/144 payın dava tarihindeki rayiç bedeli olan 318.750,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak paylarına göre davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde dahili davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 01.10.2015 tarihli ve 2014/35420 E., 2015/28166 K. sayılı ilamıyla; davacı tarafın sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, "...davalıların sözleşme konusu taşınmazda toplamda yalnızca 1/12 oranında hak sahibi oldukları gözetilerek bu oran üzerinden rayice hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, davacının dayandığı ve yasal şartları taşımamakla geçersiz olan harici sözleşmede satış bedelinin 942 parselin 4/16 hissesine tekabül eden 4250 m2'sine karşılık olarak belirlendiğinin kararlaştırılması karşısında, bakiye 1/6 hisseye tekabül eden kısım için sözleşme bedelini çoğun içinde azın da bulunduğu gözetilip sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde istenebileceği hususu dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu.. " gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 21.06.2016 tarihli ve 2016/97 E., 2016/212 K. sayılı kararla; davacı tarafın dayandığı ve yasal şartları taşımadığı için geçersiz olan harici sözleşmede satış bedelinin davaya konu 942 parselin 4/16 hissesine tekabül eden kısım için belirlenen 956.250,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak paylarına göre davacılara verilmesine verilmiş; karara karşı, davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 30.01.2019 tarihli ve 2017/2803 E., 2019/795 K. sayılı ilamla; davalılar vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, " ...bozmaya uyulduğu halde gereğinin yerine getirilmediği, davalıların gerçekte sahip olmadıkları ancak adi yazılı sözleşmeyle sattıkları 1/6 hisse yönünden sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde değerlendirme yapılarak ödenen bedelin denkleştirilmiş adalet ilkelerine göre ulaştığı değer tespit edilip, bu değer üzerinden hüküm kurulması gerekirken 1/6 hisse yönünden de rayiç değere hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemece verilen 15.03.2022 tarihli ve 2020/189 E., 2022/159 K. sayılı kararla; bozma ilamı doğrultusunda alınan ek raporda 1/6 hisse yönünden denkleştirici adalet ilkesine göre 12.12.2006 tarihindeki 75.333,33 TL bedelin 22.09.2011 dava tarihinde ulaştığı değerin 139.017,85 TL olduğunun tespit edildiğinden bahisle, davanın kısmen kabulü ile 457.767,89 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
2. Davacılar vekilinin 25.04.2022 tarihli tavzih dilekçesi üzerine Mahkemece verilen 29.04.2022 tarihli tavzih kararıyla gerekçeli kararın başlık kısmındaki davacı bölümünün iptal edilmesine, davacılar ölü ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... yazılmasının, hükmün (1) numaralı fıkrasının " Davanın kısmen kabulü ile 457.767,89 TL tazminatın dava tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine," yazılmak suretiyle gerekçeli kararın tavzihine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile tavzih kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemizin 06.07.2023 tarih ve 2022/6454 E.- 2023/2051K. sayılı ilamı ile; temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, hükme esas alınan 21.05.2021 tarihli ek bilirkişi raporundaki hesaplamaya yönelik davalıların temyiz itirazının bulunmamasına, tavzih kararına yönelik temyiz itirazının ise davalıların mirasçı olmaları ve davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna dair verilen daha önceki kararların bu yönden temyiz edilmediğinden davacılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın açıklanması niteliğinde olduğundan yerinde olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalılar vekili, temyiz dilekçesindeki hususları tekrar ederek Daire onama ilamının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, harici taşınmaz satım sözleşmesi ve resmi taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri uyarınca ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verildiğinin anlaşılmasına göre davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekir.
VIII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile karar düzeltme harcının düzeltme isteyene yükletilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.