Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5741 E. 2024/3595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin iptali davasında, eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Cezai işlem iptal davasında eksik yatırılan nispi harcın, mahkemece verilen süre içinde tamamlanmaması ve davanın işlemden kaldırılmasını takiben yasal süre içerisinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına dair yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1305 E., 2023/1307 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 37. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/437 E., 2022/337 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi bulunduğunu, davalı Kurum tarafından 11.02.2016 tarihli soruşturma raporuna istinaden müvekkili şirket hakkında sağlık hizmeti sunulmadığı halde Kuruma fatura edildiği ve hekimlerden birinin fiilen tıp merkezinde bulunmamasına rağmen Medula kaydı üzerinden işlem yapıldığı gerekçesiyle; 11.126.905,75 TL cezai işlem uygulanacağının 05.01.2017 tarihli yazı ile bildirildiğini, ancak ceza miktarının hesabında fahiş hata yapıldığını ve müvekkili şirketin iflasına neden olabilecek miktarda olduğunu ileri sürerek, davalı Kurumun 05.01.2017 tarihli işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Kurum işleminin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve mevzuata uygun olduğunu; davacı tarafça dava değeri üzerinden peşin harcın tamamlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın hazır bulunduğu 16.03.2022 tarihli duruşmada, dava değeri olan 11.126.905,75 TL üzerinden yatırılması gereken peşin karar ve ilam harcından eksik yatırılan ‭189.960,44 TL harcı ikmal etmek üzere 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (492 sayılı Kanun) 16, 30 ve 32 nci maddeleri uyarınca üç haftalık kesin süre verildiğinin ve verilen süre içerisinde harcın tamamlanmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılacağının ihtar edilmiş olmasına rağmen, bir sonraki duruşma tarihi olan 16.05.2022 tarihine kadar eksik harcın tamamlanmadığı, davacı vekilinin duruşmaya katılmadığı ve mazeret dilekçesi sunduğu, bunun üzerine dosyanın anılan tarihte işlemden kaldırıldığı ve taraflarca yasal üç aylık süre içerisinde yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle; 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesinde öngörülen üç aylık süre geçmiş bulunduğundan ve sürenin son günü adli tatile rastladığından aynı Kanun'un 104 üncü maddesi gereği adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatma süresi de göz önüne alınarak, davanın 09.09.2022 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 492 sayılı Kanun’un 28/a maddesine atıfta bulunarak, Mahkemenin başvurana mali bir sorumluluk yüklemiş olduğu ve böylece karara erişimin ve kararın uygulanmasının engellendiğini belirten kararının mevcut olduğunu, Yargıtayın da davalının harçtan muaf olduğu hallerde, davacıdan harç alınmasının 492 sayılı Kanun’a aykırı bulunduğuna yönelik emsal kararlarının bulunduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/10-550 E. 2010/561 K. sayılı ilamının iddialarını destekler mahiyette olduğunu, davalı Kurumun harçtan muaf olduğu gözetildiğinde, dava açılırken davacı tarafından yatırılan harcın zaten davacıya iade edileceğini; ortada davacı lehine bir alacak söz konusu olmadığını, davanın davalı Kurumca haksız uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkin olup, bunun da idari bir işlem niteliği taşıdığını, haksız olarak uygulanan fahiş cezanın iptali amacıyla hak arama hürriyeti çerçevesinde açılan işbu davada, davacının nispi harç ödemesiyle karşı karşıya kalmasının mağduriyetini daha da arttıracağını, bu kadar yüksek miktarda harç ödemelerinin mümkün olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacı tarafından sözleşmeye aykırı olarak tahakkuk ettirilen cezai şart miktarından dolayı borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği, dava kabul edilecek olur ise kabul edilecek dava değeri nispetince borçlu olunmadığının tespit edileceği ve bu miktar üzerinden mahsupla mahrum kaldığı alacağına kavuşacak olan davacının, değeri para ile ölçülebilir mahiyetteki davada 492 sayılı Kanun’un 28 inci maddesinin 1/a bendi gereğince dava değeri üzerinden hesaplanacak karar ve ilâm harcının dörtte birini peşin olarak ödemesinin gerektiği, bu yükümlülük yerine getirilmediğinden aynı Kanun’un 32 nci maddesi gereğince Mahkeme tarafından herhangi bir işlem yapılamayacağı; (Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2018 tarihli ve 2017/13-1984 E., 2018/1172 K. sayılı ilamı) nın bu yönde olduğu gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 492 sayılı Kanun'un 15, 16, 30 ve 32 nci maddeleri,

2. 6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta; davanın, davalı Kurum tarafından tesis edilen 11.126.905,75 TL'lik cezai işlemin iptaline ilişkin olduğu; davanın nispi harca tabi olup, yargılama sırasında başlangıçta alınması gereken nispi harcın eksik yatırıldığının tespiti halinde yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan yatırılan peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam edilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince davacı tarafa bir sonraki celseye kadar süre verildiği halde eksik harcın tamamlanmadığı ve dosyanın işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve kanuna bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.