Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5748 E. 2024/4048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından davacı şirkete uygulanan cezai işlemin hukuka uygun olup olmadığı ve davacı şirketin bu cezadan dolayı borçlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede ve dayanak gösterilen Sağlık Bakanlığı Genelgesinde, söz konusu tıbbi malzemelerin tekrar kullanımını yasaklayan ve cezai şart öngören bir hüküm bulunmadığı, ayrıca cezai şarta dayanak gösterilen sözleşme maddesi gereği dava konusu işlemlerin Kurum mevzuatı ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğu hususunun davalı tarafından ispatlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1108 E., 2023/1530 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/251 E., 2023/41 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi doğrultusunda müvekkili tarafından kurum sigortalılarına sağlık hizmeti sunulduğunu, davalı Kurum tarafından müvekkili şirkete bağlı hastane hakkında tek taraflı 2.361.366,29 TL cezai işlem uygulamasına karar verildiğini, yapılan işlemin yerinde olmadığını belirterek; 2.361.366,29 TL cezai işleme ilişkin şirketin borçlu olmadığının tespitine, cezai işlemin iptali ile muarazaranın giderilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; soruşturma raporunda, Sağlık Bakanlığının 2011/7 sayılı Genelgesi ve 2012 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucuları Sözleşmesine aykırı olarak, hem teşhis hem tedavi amaçlı anjiyoya bağlı tüm işlemlerde kullanılması gereken damar içi girişim setinin (İntroducer set) 1.899’unun, kılavuz telin (guiding wîre) 2.121’inin, koroner balon anjioplasti ve stent uygulamalarına ilişkin kullanılan PTCA balon kateterin 271’inin anjiyografi işlemlerinde kullanılmaması gerekirken tekrar kullanıldığı, bu nedenle davalı Kurum tarafından bu işlemlere ilişkin toplam 1.539.140,70 TL davacı hastaneye yersiz ödeme yapıldığının tespit edildiğini ve rapor doğrultusunda cezai işlem uygulandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı hastanenin davalı Kuruma faturalandırdığı anjiyografi işlemlerinde kullanılan (damar içi girişim seti, kılavuz tel ve PTCA balon kateter) malzemeler ile stoklarda yer alan malzemeler arasında tutarsızlıkların bulunduğu, bu tutarsızlığın nedeninin davacı hastanenin stokunda bulunan sarf malzemeleri ile davalı Kuruma fatura ettiği sarf malzemeleri arasındaki farktan kaynaklandığı, Kurum mevzuatı açısından reuse (tek kullanımlık) işlemleri ile ilgili açık bir hüküm olmamakla birlikte bunun yerine Sağlık Bakanlığının 2011/7 sayılı Genelgesinin bulunduğu, bu Genelge esas alındığında, davacının anjiyografi işlemlerinde tek sefer kullanılması gereken sarf malzemelerinin birden fazla kullanmasının Kurum zararına sebebiyet verdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların karşılanmadığını, tıbbi malzemelerin aynı tıbbi işlem için mi, yoksa farklı tıbbi işlem için mi 2 kez fatura edildiği hususunun tespit edilemediğinin bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, bilirkişinin hiç sağlık hizmeti verilmemiş gibi varsayıma dayalı olarak davacının borçlu olduğunu tespit ettiğini, ancak bu hususun ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, kurum zararı olmadığını, 2012 SHS'de cezai işlem dayanağının olmadığını, ceza maddelerinin sonradan yürürlükten kaldırıldığını, lehe olan 2022 sözleşmesinin uygulanması gerektiğini, olmayan sözleşme hükümlerine ve mevzuata dayalı cezai işlem uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, (11.1.11.) maddesine göre tekrar kullanılan malzeme için 10.000,00 TL, (11.1.13.) maddesine göre yasaklanan ilaç ve tıbbi malzemenin verilmesi halinde 30.000,00 TL cezai işlem hükmünün yer aldığını, 2012 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin tekrar kullanılmaması gereken tıbbi malzemenin kullanılması halinde uygulanacak olan müeyyideyi gösteren (11.1.11.) maddesinin 01.01.2012-21.06.2013 tarihleri arasında yürürlükte olduğunu, sonrasında "zeyilname 2" nin yürürlüğe girmesi ile birlikte (11.1.11.) numarasında yer alan cezanın kaldırıldığını, sözleşmede aleyhe hüküm olmadığını, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan raporların, ihtilafı çözücü, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, Mahkemece kurulan hükümde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından tesis edilen cezai işlemden borçlu olunmadığının tespiti ile muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Taraflar arasında düzenlenen 2012 yılı Sağlık Hizmetleri Satın Alma Sözleşmesinin (10.1.) ve (10.2.) maddeleri.

3.Değerlendirme

1. Davalı Kurum tarafından davacı şirkete hitaben gönderilen 19.10.2015 tarihli ceza bildirim yazısında; dava konusu cezai işlemin dayanağı taraflar arasında imzalanan 2012 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin (10.1.) ve (10.2.) maddeleri olarak belirtilmiştir. Yalnızca işlem bedelleri yersiz ödeme kabul edilerek faiziyle birlikte iadesi talep edilmiş olup, Kurumca davacıya tebliğ edilen yazıda 01.01.2012 ile 21.06.2013 tarihleri arasında yürürlükte bulunan ve ''zeyilname 2'' ile kaldırılan sözleşmenin (11.1.1.) ve (11.1.13.) maddeleri cezai şarta dayanak yapılmamıştır.

2. Cezai şarta dayanak Sözleşmenin (10.1.) maddesi; ''Kurum mevzuatı ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak yapılan işlemlerin bedelleri ödenmez, ödenmiş ise yapılan bu ödemeler yersiz ödeme olarak kabul edilir.'' şeklinde olup, (10.2.) maddesi ise yersiz ödemelerin nasıl tahsil edileceğine dair düzenlemeler içermektedir.

3. Tüm bu açıklamalar dikkate alındığında; taraflar arasında imzalanan sözleşmede, söz konusu tıbbi malzemelerin tekrar kullanımını yasaklayan bir hüküm bulunmadığı gibi Sağlık Bakanlığının 2011/7 sayılı Genelgesinde de malzemenin tekrar kullanılması durumunda cezai şart tahakkuk ettirileceğine dair bir husus yer almamaktadır. Öte yandan cezai şarta dayanak gösterilen (10.1.) maddesi gereği dava konusu işlemlerin Kurum mevzuatı ve sözleşme hükümlerine aykırı işlem niteliğinde olduğu hususu da davalı yanca ispatlanamadığından yersiz ödeme talebinin dayanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemecince; davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.