"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2553 E., 2022/2297 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/22 E., 2022/228 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılardan ...ve ...tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... ve ...vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre birleşen 2013/60 E. sayılı dosyada reddedilen ve temyize konu edilen alacak miktarı 98.243,44 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.094,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; bu dosyaya ilişkin davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, asıl ve birleşen 2013/525 E. ve 2018/2 E. sayılı dosyalar yönünden davacı ... ve ...vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacılar vekili; murisleri ...'nun 20.07.2012 tarihinde vefat ettiğini, davalı ile birlikte mirasçı olduklarını, davalının aynı zamanda murise ait şirketin hissedarı ve münferit imza yetkilisi olduğunu ancak davalının muristen aldığı vekaletnameyi kötüye kullanarak murisin farklı bankalardaki hesaplarından değişik zamanlarda usulsüz olarak paralar çektiğini ileri sürerek, Yapı Kredi Bankası Küçükçekmece Şubesinden usulsüz çekilen 470.000,00 TL'nin hisselerine isabet eden 211.500,00 TL'lik kısmının tahsili için başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, davacılar Mehmet ve Sevil 10.11.2021 ve 20.05.2021 tarihli dilekçelerle, davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
2. Birleşen 2013/231 E. sayılı davada davacı ... vekili; davalının vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle murise ait T. İş Bankası Sirkeci Şubesindeki hesaplardan usulsüz para çektiğini ileri sürerek, miras hissesi karşılığında şimdilik 20.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, 10.11.2021 havale tarihli dilekçeyle, birleşen dosyadaki taleplerinden feragat ettiğini bildirmiştir.
3. Birleşen 2013/525 E. sayılı davada ...ve 2018/2 E. sayılı davada davacılar ...ve ...vekili; davalının vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle murise ait Denizbank Florya Şubesindeki döviz ve diğer hesaplardan usulsüz para çektiğini ileri sürerek, muris payından hisselerine düşen kısmın tespiti ile tahsilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili; müvekkili ile davacıların ortak murisi olan babasının yanında 1996 yılından bu yana çalıştığını, işin tüm yönetimini babası ile birlikte yürüttüğünü ve ailenin tüm bakımını üstlendiğini, yönetim ve temsil yetkisi gereği defalarca hesaba para yatırıp çekme işlemleri yaptığını, bankadan çekilen paralar nedeniyle borçlu sayılmasının mümkün olmadığını, bu hesapların şahsi hesap olmayıp ticari hesap olduğunu, çektiği paralar olduğu gibi, yatırdığı paraların da bulunduğunu, murisin şahıs şirketi hesabından çekilen paranın bizzat murisin talimatı ile murisin şirketine ait Yapı Kredi Bankası Küçükçekmece Şubesindeki hesaba yatırıldığını ve bu paranın şirketin ticari işlerinde kullanıldığını, bu nedenle banka hesabından yola çıkılarak bu şekilde dava açılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacıların kötü niyetli olup haksız menfaat elde etme çabalarında olduğunu savunarak, davanın reddi istenmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl ve birleşen davalarda talebin vekalet görevinin kötüye kullanılması ile şahsi hesaptan çekilen paraların davalı mirasçı uhdesinde kaldığı olgusuna dayandığı, bu doğrultuda alınan bilirkişi raporu ve aynı davacılar tarafından şirketin zarara uğratılması nedeniyle davalı aleyhinde açılan Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/776 E., 2014/444 K. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/5600 E., 2016/8582 K. sayılı ilamı ile onandığı dikkate alınarak, delil olarak değerlendirilen bu karar içeriği de gözetilmek suretiyle, davacı ...'ın asıl ve birleşen 2013/525 E., davacı ...'ın ise birleşen 2013/60 E. ve 2018/2 E. sayılı davalardaki iddialarının sabit olmadığından davanın reddine, asıl ve birleşen 2013/231 E. sayılı davada davacılar Sevil ve Mehmet'in açtıkları davaların feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar ...ve ...vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleşen davalarda davacılar ...ve ...vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının, babasının sağlık sorunları sebebiyle vefat edeceğinin anlaşılması üzerine ayrı bir şirket kurduğunu, babasından aldığı vekaleti kötüye kullanarak aldıklarını iade etmediğini, babasının şahsi hesabından para çekerek şirkete yatırdığı tutarlarla kendini şirketten alacaklı konuma getirdiğini, şirketin içini boşalttığını, Ticaret Mahkemesindeki dosyada şirketin içinin boşaltıldığının tespit edildiğini, dava tarihine kadarki banka hesap hareketlerinin okunaklı suretleri celbedilerek yeniden bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik incelemeyle verilen İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının dava konusu banka işlemlerini babasından aldığı vekaletname ile yaptığı, çekilen paraları da babasına ait şirketin hesabına yatırdığı, yaptığı bu işlemler dolayısıyla çektiği parayı kendi almadığı gibi şahsı adına açtığı bir hesaba da yatırmadığı, bu işlemler dolayısıyla davacı tarafça talep edilebilecek bir alacak bulunmadığı ancak söz konusu şirket hesaplarında tesbit edilecek bir menfaat veya usulsüzlük var ise uğratıldıkları zararları talep edebilecekleri, bu hususta Ticaret Mahkemelerinde açılmış davalar bulunduğu, istinaf dilekçesinde belirtilen hususların Ticaret Mahkemesinde açılan davanın konusu olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraf, Mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlendiği, bu nedenlerle Mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu gerekçesiyle, davacılar ...ve ...vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar ...ve ...vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davalarda davacılar ...ve ...vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebine dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 502, 503, 504, 505, 506 ve 508 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda Yapı Kredi Bankası Küçükçekmece Şubesinde açılan hesabın münferit hesap olduğu ve para çekme işlemlerinin talimata dayanılarak davalıya ödendiği, akabinde çekilen paranın murise ait şirket hesabına yatırıldığı anlaşılmakla davacı ... vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, birleşen 2013/525 E., ve 2018/2 E. sayılı dosyalar yönünden yapılan inceleme sonucunda, murisin Denizbank Florya Şubesine ait hesabından gönderilen ekstrelerin ve hesap hareketlerinin bilirkişi tarafından incelenmesi sonucu, tarih bazında hareketin tespitinin mümkün olmadığı, ancak banka ile yapılan yazışmalar sonucu eski tarihli olması sebebiyle, bu ekstreler dışında herhangi bir belge gönderilemediği ve yine dosya arasındaki bu banka nezdindeki hesaba ait ekstre içeriğinin, muris şirketinin çalışanlarına ait maaş ödemeleri olduğu tespit edilerek mevcut ve kısıtlı gönderilen ve bankanın temin edebildiği belgeler çerçevesinde inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de; bu haliyle bilirkişi raporundaki tespitlerin nitelik itibariyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve somut verilere dayanmadığı anlaşılmıştır.
3. O halde Mahkemece; gerekli inceleme yapılabilmesi için 01.01.2008 tarihinden dava tarihine kadar olan hesap hareketlerini gösterir tarih bazında sıralı hesap hareketlerinin okunaklı suretlerinin celbi sağlanarak, gerekirse yerinde inceleme yapılmak suretiyle vekalete dayalı yapılan işlemlerin tespiti ile detaylı değerlendirilme yapılmak suretiyle, tarafların mevcut bilirkişi raporuna itirazları ile iddia ve savunmalarını karşılayacak şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı asıl ve birleşen davalarda davacılar ...ve ...vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesince asıl dava hakkında verilen kararın aynı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesince birleşen 2013/60 E. sayılı dava hakkında verilen karara yönelik davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
4. İlk Derece Mahkemesince birleşen 2013/525 E. ve 2018/2 E. sayılı davalar hakkında verilen karara yönelik davacılar ...ve ...vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacılar ...ve ...yararına BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.