Logo

3. Hukuk Dairesi2023/618 E. 2024/486 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketicinin, konutun süresinde teslim edilmemesi ve kullanılan kredinin bağlı kredi olması nedeniyle, satıcı ve bankaya karşı açtığı sözleşmeden dönme, bedel iadesi, tapu iptali ve tescil davasında, istinaf mahkemesince vekalet ücretinin hatalı hesaplanması.

Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin borçlu olmadığının tespiti ile birlikte ödenen bedelin iadesine karar verildiğinden, tek bir vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, istinaf mahkemesince talep sayısınca vekalet ücreti hesaplanmasının hatalı olduğu ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1823 E., 2022/2013 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/176 E., 2020/28 K.

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada görülen alacak, tapu iptali tescil, tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan kabulüne, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Albara Türk Katılım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen asıl ve birleşen davada davacı vekili Avukat ... ve Avukat ... ile asıl ve birleşen davada davalı Ons Tüketim Malları Otm. Gıda İnş. Paz. ve Tic A.Ş. vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili; müvekkili ile davalı Ons Tüketim A.Ş. arasında Ankara İli Gölbaşı İlçesi 118012 ada 1 parselde kayıtlı ONS İncek Residence Konut Projesinden, A Blok A-033 kapı numaralı bağımsız bölümün satın alınması için 19.10.2014 tarihinde konut satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, taşınmazın satış bedelinin 415.000+KDV ve tapu masrafları ile birlikte 433.000 TL olarak kararlaştırıldığını, davalı Ons Tüketim A.Ş.ye 105.000,00TL peşinat ödendiğini ve 310.000,00 TL'si davalı Bankadan bağlı kredi kullanıldığını, kat irtifaklı tapuya ipotek tesis edildiğini, daire teslim tarihinin 16 Ağustos olduğu halde, Ekim 2017 tarihine uzatıldığının bildirildiğini, inşaatın seviyesinin %50 lerde olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin sözleşmeyi fesih ettiğini davalıya ihtarname ile bildirdiğini, ödenen paranın iadesini istediğini, davalı Bankanın sorumluluğunun olmadığını geri ödeme yapamayacağını bildirdiğini ileri sürerek, kredi ödemelerin durdurulmasına, müvekkili tarafından davalılara ödenen bedeller ile tapu masrafı, KDV ve diğer masrafların fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı adına kayıtlı bağımsız bölümün terkini ile davalı ONS Tüketim A.Ş. adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; müvekkili ile davalı ONS Tüketim A.Ş. arasında dava konusu bağımsız bölümün alınması için gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığını, davacının davalı Bankadan bağlı kredi kullandığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davalı şirketin teslimi sözleşmede belirtilen tarihte gerçekleştirmediğini, müvekkilinin zarara uğratıldığını, kredi ödemelerinin halen devam ettiğini, bu zarardan davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek, dosyanın Ankara1.Tüketici Mahkemesinin 2018/176E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, şimdilik davalı şirkete ödenen 113.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ONS Tüketim A.Ş.den tahsiline, şimdilik bağlı kredi kapsamında davalı Albaraka A.Ş.ye şu ana kadar ödenen kredi ödemeleri hayat sigortası bedelleri ve kredi masrafı dahil olmak üzere toplam 208.284,60 TL'nin temerrüt tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı Albaraka A.Ş.den tahsili ile dava konusu taşınmaza ilişkin bağlı kredi sözleşmesinin feshi ve kredi tutarının geri kalanından ise davacının sorumlu olmadığının tespitine ve davacı adına kayıtlı dava konusu bağımsız bölümün terkini ile masrafları ONS Tüketim A.Ş.ye ait olmak üzere davalı ONS Tüketim A.Ş. adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl ve birleşen davada davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. vekili; davacı ile müvekkili Banka arasında bağlı kredi ilişkisi olmadığını, davacıya kendisinin bulduğu ve belirlediği bir taşınmazın alımı ile ilgili olarak talebi üzerine müvekkili tarafından sadece konut finansmanı sağlandığını, Bankanın sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, bağlı kredi ilişkisi kurulmadığının davacı ile müvekkili Banka arasında imzalanan sözleşmelerden de anlaşıldığını, Bankanın kullandırmış olduğu konut finansmanını dava konusu taşınmaza hasretmediğini, davacı tarafından alınacak herhangi bir konut için kullandırdığının açık olduğunu, Ön Ödemeli Satışlar Hakkında Yönetmeliğe göre satıcı tarafından bankaya satış bedelinin iade edilmemesi durumunda bankanın müşteriye karşı yerine getirmesi gereken bir yükümlülüğünün söz konusu olmadığını, dava konusu talep ve iddiaların Banka yönünden 1 yıllık hak düşürücü sürede talep edilmediği savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Asıl ve birleşen davada davalı ONS Tüketim A.Ş. vekili; diğer davalı Banka ile müvekkili şirket arasında bağlı kredi kullandırılacağına ilişkin bir anlaşma bulunmadığından davacı ile banka arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi gereği, taşınmazın davacı adına tescil edilmiş olduğunu, ön ödemeli konut satışlarında yasaya göre, resmi olarak tescili yapılan ve teslimi gerçekleşen taşınmazlar için davacı tarafın sözleşmeden cayma/dönme hakkı bulunmadığını, imzalanan sözleşmeye göre söz konusu taşınmazın 30.09.2016 tarihinde teslimi gerekirken 15.07.2016 tarihinden itibaren ilan edilen OHAL nedeniyle teslimde gecikme yaşandığını ve alıcı ile imzalanan ek sözleşme gereği teslim tarihinin 30.10.2017 olarak belirlenmiş olduğunu, OHAL ilanının teslimde gecikmeye sebebiyet verecek bir durum olup, bu hususun gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 13. maddesinde mücbir sebepler başlığı altında açıkça yazıldığını ve mücbir sebeplerden birinin somut olayda OHAL meydana gelmesi halinde bu hallerin ortaya çıkmasından sona ermesine kadar geçen sürenin teslim tarihine ekleneceğinin belirtildiğini, dolayısıyla gayrimenkul tesliminin gecikmesinde müvekkili şirketin bir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece yapılan keşif marifetiyle dava konusu inşaatın natamam olduğu, A,B,C bloklarının betonarmesinin yapılmış ve başkaca inşaat yapılmamış olduğu, halen inşaatta herhangi bir faaliyetin devam etmediğinin tespit edildiği ve sözleşmede belirlenen 30.06.2016 konut teslim tarihinin geçmiş olması nedeniyle tüketicinin ön ödemeli konut satış sözleşmesinden 45 inci madde gereğince dönmekte haklı olduğu, 45/2 maddesi gereğince satıcının üzerine düşen yükümlülükleri gereğince yerine getirmediğinin keşif ve bilirkişi raporlarıyla sabit olması nedeniyle tüketiciden herhangi bir bedel talep edemeyeceği, davalının savunmasında ileri sürdüğü 15.07.2016 tarihinde ilan edilen OHAL nedeniyle gecikme yaşandığına dair savunmasının değerlendirilmesinde, davalı satıcı şirketin sözleşme ile belirlenen teslim tarihinin 30.09.2016 olması karşısında OHAL tarihine kadar taşınmazın büyük ölçüde tamamlanmış ve teslime hazır olması gerekirken keşif tarihinde dahi inşaatın tamamlanmadığı ve devam dahi etmediği nazara alındığında mücbir sebep savunmasına Mahkemece itibar edilmediği, davalı satıcı şirketin tüketiciden sözleşme gereğince aldığı bedelin tamamını ödemesi gerektiği, davalı banka yönünden yapılan değerlendirmede, davacı ile davalı banka arasında 22.10.2014 tarihli, 90 ay vadeli, 310.000,00 TL bedelli konut finansmanı kredisi sözleşmesi imzalandığı, tüketicinin bu sözleşmeye binaen davalı bankaya 204.000,00 TL ödeme yaptığı, öte yandan davalılar arasında ONS İncek projesi için 05.05.2014 tarihli Garanti Sözleşmesi imzalandığı, davalı banka tarafından kredinin davalı şirket tarafından yapımı gerçekleştirilen ONS İNCEK projesi kapsamında konut kredi kullandırıldırıldığı, yüklenici satıcı ile davalı Banka arasında söz konusu ONS İncek Projesi Garanti Sözleşmesi adı altında protokol imzalandığı, bu garanti sözleşmesinin 4/1-a maddesi gereğince satıcı(yüklenici) firmanın tüketicinin kredi kullanmak istemesi halinde davalı bankaya yönlendirileceğinin hüküm altına alındığı, sözleşmenin 5/6 maddesinde tapuların müşteri adına kaydına ve banka lehine ipotek tesisine müteakip bankanın kefil sıfatının sona ereceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmakla davalı bankanın konut finansman kredisini münhasıran ONS İNCEK projesi için kullandırdığı, satış vaadi sözleşmesi ile konut finansman kredisi sözleşmeleri arasında objektif açıdan ekonomik birliğin mevcut olduğu, Konut Finansmanı Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 15 inci maddesi gereğince davalı bankanın kullandırmış olduğu konut finansman kredisinin bağlı kredi olarak kabul edilmesi gerektiği, 15/3 maddesi gereğince de konutun hiç veya gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin, Tüketici Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından biri olan sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin talebi nedeniyle 1 yıl müteselsilen sorumlu olduğu, davanın sözleşmedeki teslim tarihinden itibaren 1 yıl içinde davasını açtığı anlaşılmakla davalı tarafların tüketicinin ödediği bedelden müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, bağımsız bölümün tapusunun iptali ile Ons Tüketim A.Ş. Adına tesciline, tapu masraflarının davalı Ons Tüketim A.Ş.den tahsiline, 10.000,00 TL'nin 09.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, birleşen Ankara 10. Tüketici Mahkemesinin 2018/342 esas sayılı dosya yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. arasında imzalanan 22.10.2014 tarihli konut finansmanı kredi sözleşmesi ile davacı ile davalı Ons Tüketim A.Ş. arasında yapılan 19.10.2014 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, davacının bu sözleşmelerden borçlu olmadığının tespitine, bağımsız bölümün tapusunun iptali ile Ons Tüketim A.Ş. adına tesciline, tapu masraflarının davalı Ons Tüketim A.Ş.den tahsiline, 107.644,01 TL'nin 09.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Ons Tüketim A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine, 200.264,43 TL'nin birleşen dava tarihi olan 24.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; kararda vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, arada bağlı kredi ilişkisinin olması sebebiyle davalıların sorumluluklarının müştereken ve müteselsilen olmasının gerektiğini, menfi tespit hükmü içeren kararda davacı lehine bankanın da sorumlu olacağı şekilde karar verilmesi gerekirken borçsuzluğun tespitine ilişkin kısımda kredi sağlayan banka aleyhine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ONS Tüketim A.Ş. vekili; dava bedelinin 10.000,00 TL olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava şartlarından olan hukuki yararın yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın ilk dava ve ek dava dilekçelerinde davalı şirkete aynı taleplerini yönelttiğini, aynı dava konusuna ilişkin birden fazla kısmi dava açılmasında hukuken mümkün olmadığını, davanın söz konusu talepler bakımından derdestlik dava şartı nedeniyle reddedilmesi gerekirken verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davacı ile banka arasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta müvekkil şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmazın resmi olarak tescilinin yapıldığını ve tesliminin gerçekleştiğini, davacı tarafından sözleşmeden dönme ve cayma hakkının bulunmadığını, davacının konut bedeli ve tapu masrafı, KDV ve diğer masrafları talep etmesinin hukuki dayanağının mevcut olmadığını, gayrimenkul tesliminin gecikmesinde davalı şirketin bir kusurunun bulunmadığını, 15.07.2016 tarihinden itibaren ilan edilen OHAL nedeniyle teslimde gecikme yaşandığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı Albaraka Türk A.Ş. vekili; kullanılan kredinin bağlı kredi olmadığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla, bağlı kredi iddiasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde talep edilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporları yetersiz olduğu gibi bir kredinin bağlı kredi olduğu yönündeki değerlendirmeyi yapmanın hakimliğe ait olduğunu, birleşen davanın asıl dava ile aynı konuyu ihtiva ettiğini, bu nedenle sonradan açılan davanın derdestlik nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, Mahkemenin yargılama giderlerini, vekalet ücretini ve harçların yanlış hesapladığını, Mahkemece davacı tarafın peşinat ödemesi yaptığından bahisle karar oluşturulmuş ise de bu hususun davacı tarafından ispatlanamadığını, gerekçeli kararda 200.264,43 TL'nin yalnızca davalı bankadan tahsiline karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacıya davalı banka tarafından davacının kendisinin bulduğu ve belirlediği bir taşınmaz alımı ile ilgili olarak davacının talebi üzerine davalı banka tarafından sadece konut finansmanı sağlandığını, herhangi bir iddia ve talepten davalı bankanın sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığı için davada taraf sıfatı bakımından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı bankanın kullandırmış olduğu krediyi dava konusu taşınmaza hasretmediğini, davacı tarafından alınacak herhangi bir konut için kullandırmadığının açık olduğunu, Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmeliğe göre satıcı tarafından bankaya satış bedelinin iade edilmemesi durumunda, bankanın müşteriye karşı yerine getirmesi gereken bir yükümlülüğünün söz konusu olmadığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacı tüketicinin, davalı bankanın anlaşmalı proje olarak lanse ettiği siteden konut satın aldığı, dosyadaki delillere göre (davalılar arasındaki protokol ve kredi sözleşmesi içeriği) kullanılan kredinin bağlı kredi vasfında olduğunun kabulü gerektiği, teslim tarihinin revize edildiği de dikkate alındığında davanın kanunda öngörülen hakdüşürücü süre içinde açıldığı, TKHK'nın 35/2 maddesi gereğince, konut finansman kuruluşunun sorumluluğu kullanılan kredi miktarı ile sınırlandırılmış olup davacının konutu davalı satıcı şirket ile aralarında mevcut satış sözleşmesi gereğince 415.000,00 TL'ye satın aldığı ve davalı bankadan 310.000,00 TL kredi kullandığı göz önünde bulundurularak, davada tespit edilen toplam ödeme miktarı gözetildiğinde, davalı bankanın kullanılan kredi miktarı kapsamında olmak üzere davacı tarafından, davalı satıcı şirkete ödenen konut bedelinden de sorumlu olduğu, her ne kadar davacı vekili davalıların sorumluluklarının müştereken ve müteselsilen olmasının gerektiğini belirterek, istinaf etmiş ise de; davacının asıl davadaki talebinin müşterek ve müteselsilen tahsili olup, birleşen davada ise müştereken ve müteselsilen talepte bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf sebebinin yerinde görülmediği, ancak, davacının birleşen davada açtığı dava, menfi tespit ve alacak taleplerini içerdiğinden ortada talep sayısınca dava olduğu, bu durumda Mahkemece, her bir talebin durumuna göre taraflara vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, eldeki davada Mahkemece davacı ile davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. arasında imzalanan 22.10.2014 tarihli konut finansmanı kredi sözleşmesinin iptaline ve bu sözleşmeden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi karşısında, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen dosyada davalı Ons Tüketim A.Ş.nin istinaf dilekçesinin reddine, asıl ve birleşen dosyada davacının istinaf başvurusunun kabulüne, asıl ve birleşen dosyada davalı Albaraka Türk Katılım A.Ş.nin istinaf başvurusunun esastan reddine, Mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın kabulüne, bağımsız bölümün tapusunun iptali ile Ons Tüketim Malzemeleri Otomotiv Gıda Pazarlama ve Tic. A.Ş. adına tesciline, tapu masraflarının davalı Ons Tüketim A.Ş.'den tahsiline, 10.000,00 TL'nin 09.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, birleşen Ankara 10. Tüketici Mahkemesinin 2018/342 Esas sayılı dosya yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. arasında imzalanan konut finansmanı kredi sözleşmesi ile davacı ile davalı Ons Tüketim arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, davacının bu sözleşmelerden borçlu olmadığının tespitine, 107.644,01 TL'nin 09.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Ons Tüketim A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine, 200.264,43 TL'nin birleşen dava tarihi olan 24.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici arasındaki konut satış sözleşmesi uyarınca konutun süresinde teslim edilmemesi, diğer davalı bankadan kullanılan kredinin de bağlı kredi olması nedeniyle sözleşmelerden dönme, tespit, alacak, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Kanun'un 11, 35 ve 44 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içerisinde yer alan ve davalılar arasında imzalanan garantörlük sözleşmesi, kullanılan kredinin davalı şirket hesabına aktarılmış olması, inşaatın tamamlanması seviyesi dikkate alındığında kullanılan kredinin bağlı kredi kapsamında olduğu anlaşılmıştır.

2. Davacı ile davalı ONS Tüketim Malzemeleri Otomotiv Gıda Pazarlama ve Ticaret A.Ş. arasında düzenlenen Gayrimenkul Satış Sözleşmesinde bağımsız bölümün teslim tarihi 30.09.2016 olarak kararlaştırılmış, ancak davalı firmanın davacıya gönderdiği 16.08.2016 tarihli yazı ile teslim tarihinin Ekim 2017 tarihine ertelediği hususunun bildirildiği ve akabinde davacı ile davalı ONS Tüketim A.Ş. arasında düzenlenen 01.04.2017 tarihli protokol ile teslim tarihinin 30.10.2017 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı bankaca, davalı satıcı şirketin teslim süresinin revize edildiğine ilişkin tek yanlı beyanının bankayı bağlamadığı, bu nedenle davanın banka açısından hak düşürü süre içerisinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de; 6502 sayılı TKHK'nın 1 inci maddesinde; "Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, konutun teslim tarihinin revize edildiğine ilişkin bildirimin davalı bankaya yapılmamış olması tüketici aleyhine sonuç doğuramaz. Kaldı ki, bankaya teslim tarihinin revize edildiğine ilişkin bilgilendirmede bulunmak da davalı satıcı şirketin yükümlülüğündedir. Bu durumda kanunun amacına aykırı olacak şekilde davalı bankaya bildirimin yapılmaması hususu davacı tüketici açısından aleyhe değerlendirilemeyecek olup, konutun teslim tarihi Ekim 2017 olarak kabul edilerek davanın kanunda öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

3. Mahkemece birleşen davada, menfi tespit ve alacak taleplerini içerdiğinden ortada talep sayısınca dava olduğu, bu durumda Mahkemece, her bir talebin durumuna göre taraflara vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gerekçesiyle vekalet ücreti ve harç hesaplanmış ise de; davacının borçlu olmadığının tespitiyle birlikte ödenen bedelin iadesine karar verildiği bu durumda tek bir vekalet ücreti ve harç hesaplanması gerekirken ayrı ayrı hesaplama yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmesini gerekmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan 14,15,16 numaralı bentlerinin hükümden çıkarılmasına, hükmün 14. bendinin yerine " Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 21.330,00 TL karar ve ilam harcından 13.680,00 TL'sinin davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.den, 7.650,00 TL'sinin davalı ONS Tüketim Malzemeleri Otomotiv Gıda Pazarlama ve Ticaret A.Ş.den alınarak Hazineye gelir kaydına" şeklinde yazılmasına, sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.