Logo

3. Hukuk Dairesi2023/620 E. 2023/2462 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satın alınan traktörün ayıplı olması nedeniyle açılan misli ile değişim davasında, üretici firma aleyhine davanın açılıp açılamayacağı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın genel mahkemede görülmesi nedeniyle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a dayanılarak çıkarılan ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik hükümlerinin uygulanamayacağı ve Türk Borçlar Kanunu'nun ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre üretici firmanın davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/571 E., 2022/1734 K.

DAVA TARİHİ : 15.02.2017

SAYISI : 2017/132 E., 2020/381 K.

Taraflar arasındaki ayıplı araçtan kaynaklı bedel iadesi- misli ile değişim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Dava dilekçesinde; çiftçilikle uğraştığını, 2015 model traktörü, davalının ... Traktör bayisinin Viranşehir satış noktasından 85.000,00 TL ödeyerek satın aldığını, satın alınan traktörün işlerinde kullanılmaya başlandıktan bir yıl sonra çeşitli teknik arızalar gösterdiğini, traktördeki arızalar nedeniyle yetkili servise ilgili servis fişlerinden de anlaşılacağı gibi bir yıl içerisinde toplam beş kez başvurduğunu, işlerinde kullandığı traktörden beklediği verimi alamadığını, seçimlik haklarından satış bedelini talep hakkının olduğunu, 23.12.2016 tarihli ihtarname ile traktörün aynı model ve marka misli ile değiştirilmesi veya ayıplı traktörün iadesiyle traktör bedelinin tarafına ödenmesi istemine davalı tarafça olumsuz cevap verildiğini ileri sürerek; ayıplı traktörün davalı tarafa iadesi ile satış bedelinin tarafına iadesini talep etmiş; 18.07.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ettiğini belirterek talebini traktörün ayıpsız misli ile değişimi olarak belirlemiştir.

II. CEVAP

Cevap dilekçesinde; ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin dava konusu traktörün alım satım ilişkisinin tarafı olmadığını, alım satım ilişkisinin davacı ile dava dışı bayi arasında kurulduğunu, bu nedenle taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise, aracın birden çok kez servise götürülmesinin kronik arızalı ayıplı mal olduğunu göstermediğini, davacının traktördeki sorunlar nedeniyle ... kapsamında yetkili servise yönlendirildiğini, meydana gelen sorunların birbirinden farklı olduğunu, ortaya çıkan arızanın giderilemeyen ve tekrarlanan arıza niteliği taşımadığını ve yetkili servis elemanlarınca ... kapsamı içinde sağlıklı olarak giderildiğini, traktörün çalışma saatine oranla normal arızaların olduğunu, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında alınan ikinci bilirkişi kök ve ek raporu hükme esas alınmak suretiyle, bu raporlarda dava konusu traktördeki hidrolik sistemlerin tam anlamıyla verimli çalışmamasından ve arızanın kalıcı olarak giderilmemesinden dolayı arızanın gizli kusur niteliğinde olduğu tespitinin yapıldığı,davacının satın aldığı ve onarımlara rağmen arızanın giderilemediği tesbit edilen dava konusu aracın bu hali ile ayıplı olduğu ve bu ayıbın da gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, bu şekliyle davacı olan alıcının Türk Borçlar Kanununun 227/1 ve son maddesi uyarınca gizli ayıp niteliğindeki ayıptan dolayı satın aldığı dava konusu aracı yenisi ile değiştirme talebinde haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile dava konusu traktörün ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davalı şirketin traktör alım satımının tarafı olmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının, dava konusu traktörün iadesi ile bedel iadesini talep edip daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile işbu traktörün ayıpsız misliyle değişimini talep ettiğini, zamanaşımı ve ihbar süreleri geçtikten sonra traktörün satıcısı olmamasına rağmen taraflarına ikame edilen davanın reddi gerektiğini, yenilik doğurucu hakların kullanılmakla tükenip ıslah kurumuyla da değiştirilemeyeceğinden yöneltilmiş ayıpsız misliyle değişim talebinin de reddi gerektiğini, davacının seçimlik haklarından olan ücretsiz onarım isteme hakkını kullandığını, traktörde meydana gelen kronik, tekrarlayan, ayıba sebebiyet veren bir arıza bulunmamakla birlikte oluşan arızanın onarımla giderildiğini, yetersiz, çelişkili ve ayıbın üretimden kaynaklı olduğunu teknik açıklamalarla, gerekçeli olarak tespit edemeyen bilirkişi raporlarının hükme esas alınmasının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; TBK'nun 227 nci maddesinde ayıba karşı satıcının sorumluluğu düzenlenmiş olup üreticinin sorumluluğuna ilişkin hükümler bulunduğu, bununla birlikte davalı ...Ş.'nin üretici olarak ... kapsamında ayıba karşı sorumluluğu bulunduğu, ... Belgesi Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesi gereğince, onarım hakkı kullanılmışsa, malın ... süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde tüketici diğer seçimlik hakları kapsamında kalan bedel iadesi veya misli ile değişim talebini satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı birlikte kullanabileceği, somut olayda dava konusu traktörün satımından bir yıl sonra arızalandığı, traktörün altı kez servise götürüldüğü, serviste hidrolik sistemin komple değiştirilmesine rağmen arızanın devam ettiği, davacının seçimlik haklarından satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkını kullandığı, arızanın üretim hatasından kaynaklandığı, alınan bilirkişi heyet raporlarının birbiri ile uyumlu olup, raporların gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu gerekçesiyle; davalı vekilini istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki sebepleri yineleyerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çiftçilikle uğraşan davacının işlerinde kullanma amaçlı satın aldığı traktörün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel iadesi; ıslah ile değiştirilmiş şekli ile misli ile değişim talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 207 inci maddesine göre; Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir

bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Taşınır sözleşmesinde satıcının taşınırı teslim etmek ve mülkiyeti alıcının üzerine geçirmek gibi asıl borcu yanında satılan malı saklama ve gerektiğinde taşıma masraflarını ödeme borcu gibi tali nitelikte borçları da bulunmaktadır.

2. Anılan Kanunun “Ayıptan Sorumluluk”a ilişkin 219 uncu maddesinde: “ Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur .” hükmü yer almaktadır.

3. Ayıba karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır. Satıcı, malın değerini veya yararını azaltan eksikliklerin bulunmadığını ayrıca ... etmese bile, bu borç kanunen mevcuttur. Satıcı satış sözleşmesine konu taşınır malın niteliği ve kullanım amacı bakımından malın değerini ve kullanım amacını azaltan veya ortadan kaldıran mülkiyet hakkının sonucu olan tasarrufi işlemler yapmasını engelleyen bir eksikliğin bulunmamasını sağlama borcu altındadır. Satıcının bu borcunun söz konusu olabilmesi için satılanda bu çeşit eksikliklerin var olduğunu bilmesi gerekmediği gibi satılandaki bulunması gereken vasıfları ayrıca zikir ve vaad etmesine de gerek yoktur.

4. Ayıba karşı tekeffül borcuna ait 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 219 ila 226 ncı maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı aynı Kanunun 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir.

5. Alıcı, satılan malın ayıbının bulunması halinde TBK’nun 227 nci maddesine göre satılanı redde hazır olduğunu beyanla sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakları mevcuttur. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satım sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğinde olup, bir irade açıklaması olarak, satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 229 uncu maddesi 1. bendi gereği, satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür.

3. Değerlendirme

1. Davalı ... ve Ziraat Makineleri A.Ş., satışa konu traktörün üretici firması olup, Türk Borçlar Kanunu'nun ayıba karşı tekeffül hükümlerini düzenleyen 219 uncu maddesinde ayıptan üreticinin de sorumlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Dava, genel mahkemede görülmüş olup, olayda Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacağı gibi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine dayanılarak çıkarılan ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik hükümlerinin de uygulanamayacağı açık olduğundan İlk Derece Mahkemesi ve bölge adliye mahkemesinin tüketici kanununun eki niteliğindeki ... Belgesi Yönetmeliği çerçevesinde yaptığı değerlendirmesi doğru görülmemiştir.

2. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; üretici firmaya aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada YER OLMADIĞINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.