Logo

3. Hukuk Dairesi2023/929 E. 2023/2287 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan dairenin geç teslim edilmesi nedeniyle alıcının satıcıdan kira tazminatı ve manevi tazminat talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı alıcının, davalılar arasındaki inşaat sözleşmelerine vakıf olarak satış vaadi sözleşmesini imzaladığı ve yüklenicinin teslimde gecikmesi halinde kooperatiften talep edilecek kira tazminatında hak sahibi olacağını kabul ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/11 E., 2013/103 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyulmayarak önceki kararda direnilmesine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davalı .... aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 06.12.2022 tarihli, 2021/(13)3-649 Esas 2022/1661 Karar sayılı ilamıyla direnme uygun bulunup, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalılardan ... adına hareket eden vekili ... ... ile yapılan Mudanya Noterliğinin 15.09.2004 tarih ve 8810 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereğince ... ili, Mudanya ilçesi, ... mahallesi, 335 ada 60 parselde kayıtlı taşınmazda yapılan apartmandan diğer davalı ile aralarındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde ... uhdesinde kalan G Blok 1 nolu dairenin tamamı ve arsa payının tarafına satılmasının kararlaştırıldığını, taşınmazın sözleşme tarihinden itibaren on ay içinde teslim edileceği kararlaştırılmasına rağmen bu sürede teslim edilmediğini, geç teslim nedeniyle uğranılan zararın tazmini yönünde keşide edilen ihtarnameden de sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle rayiç kira bedeline karşılık olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 9.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 18.410,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.12.2011 tarihli, 2010/192 E., 2011/455 K. sayılı kararı ile; ''davacı ve davalılardan ... arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle satışı vadedilen yerin dava tarihinde henüz teslim edilmemiş olduğu, sözleşmede dairenin sözleşme tarihinden itibaren on ay içerisinde yapılıp teslim edileceği ve teslimatın gecikmesi hâlinde müteahhit kooperatiften talepte bulunulduğunda uygulanacak kira tazminatının davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu hüküm nedeniyle davacının talep edebileceği tazminatın diğer davalı kooperatifin sorumlu olduğu tazminat miktarı esas alınarak tespit edilmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemede davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmeye göre inşaat sahasının tamamının imar planına alındığı tarihten itibaren inşaat bitim süresinin kırk sekiz ay olarak belirlendiği ve dava konusu taşınmazın bulunduğu blok yönünden ise 16.05.2000 tarihli ek sözleşmeyle teslim süresinin iki yıl daha uzatıldığı, taşınmaz 05.02.2003 tarihinde imar planı içerisine alındığından bu tarihe kırk sekiz ay ve bunun da üzerine iki yıl eklenmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın en son teslim tarihinin 05.02.2009 olarak ortaya çıktığı, davacının ancak bu tarihten sonra kira tazminatı talebinde bulunabileceği, dava tarihine kadarki süre ve rayiç kira bedelleri nazara alındığında davacının davalı ...’... 5.532,00 TL kira tazminatı isteyebileceği, diğer davalı kooperatifin ise davacıyla arasında sözleşme ilişkisi ve davada taraf sıfatının bulunmadığı, manevi tazminat istemi bakımından ise yasal koşulların oluşmadığı'' gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 5.532,00 TL kira tazminatı alacağının (1.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz, 4.532,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalı ...'dan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının fazlaya ilişkin kira tazminatı istemi ile manevi tazminat isteminin reddine, S.S. Karayel Konut Yapı Kooperatifi hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılardan ... temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 01.10.2012 tarihli ve 2012/14457 E., 2012/21474 K. sayılı kararı ile; “…a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıda bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerektiği,

b-Davacının, davalı ...'den daire satın almış olup, sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmediği için kira mahrumiyeti nedeniyle tazminat talepli bu davayı açtığı, taraflar arasındaki 15.09.2004 tarihli sözleşmede dairenin sözleşme tarihinden itibaren 10 ay içinde teslim edileceği belirtildiğine göre, davacının isteyebileceği tazminatın buna göre hesaplanması gerektiği, Mahkemece, sözleşmenin bu hükmünü nazara almadan hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu'' gerekçesi ile karar davacı yararına bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Sonrası Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, önceki karar gerekçesi tekrar edilmek suretiyle Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığının 01.10.2012 tarih ve 2012/14457 Esas - 2012/21474 Karar sayılı Bozma İlamına karşı direnilmesine, davanın kısmen kabulüne, 5.532,00 TL kira tazminatı alacağının (1.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz, 4.532,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalı ...'dan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının fazlaya ilişkin kira tazminatı istemi ile manevi tazminat isteminin reddine, S.S. Karayel Konut Yapı Kooperatifi hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, davalı ... ile imzaladığı satış vaadi sözleşmesinin eki olmakla birlikte, davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinde imzasının olmadığını, davalı ... ile aralarında belirlenen daire teslim süresinin 10 ay olduğunu, davalılar arasında imzalanan ve imzasının bulunmadığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinde belirlenen 48 aylık ve buna ek 2 yıllık diğer ek süreyle birlikte toplam 6 yıllık bir geç teslimin söz konusu olduğunu, bunun kabulüne dair bir imzası olmamakla birlikte ayrıca daire teslimi için davalı ... ile arasındaki sürenin ... olarak 10 ay şeklinde belirlendiğini, bu nedenle hem bilirkişi raporunun hem de Mahkeme direnme kararının mantığa ve hukuka uygun olmadığını beyan ederek; Mahkemenin 27.12.2011 tarihli direnme kararının bozularak Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

VI. DİRENME KARARININ HUKUK GENEL KURULUNCA İNCELENMESİ

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.12.2022 tarihli, 2021/(13)3-649 Esas, 2022/1661 Karar sayılı ilamıyla; ''Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ortaya konulduğunda davacının davalılar arasındaki inşaatın tamamlanma ve dairenin teslim koşullarına ilişkin 20.02.1997 ve 16.05.2000 tarihli her iki sözleşmeye vakıf şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesini imzaladığı ve kooperatifin davalı mal sahibine karşı teslim yükümlülüğü çerçevesinde doğacak tazminatta kendisinin hak sahibi olacağını kabul ettiği, hâl böyle olunca uyuşmazlığın yalnızca davacı ve davalı ... arasındaki taşınmaz satış vaadi çerçevesinde çözümlenmesi ve sözleşme tarihinden itibaren teslim için on ayın öngörüldüğü hükmüne dayanılarak hüküm kurulması imkânı bulunmadığı, davacının davalı ...’a karşı ileri sürdüğü tazminat isteminde, davalılar arasındaki sözleşmelerdeki hükümler de gözetilerek sonuca varılması gerektiği, bu nedenle aynı yöndeki direnme gerekçesinin haklı ve yerinde olduğu, ne var ki sair hususlar yönünden temyiz incelemesi yapılabilmesi için dosyanın ... Daireye gönderilmesi gerektiği'' gerekçesiyle Direnme uygun olup davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ İNCELEMESİ

1.Gerekçe

1.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adi yazılı satış sözleşmesi ile satın alınan taşınmazın geç tesliminden kaynaklı kira tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

1.2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 118 ve somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun (BK) 106/2 nci maddesinde düzenlenen gecikme tazminatı, alacaklının borcun geç ifa edilmesinden uğradığı zararı karşılamayı amaçlar ve alacaklının borcun gecikmeden ifa edilmesindeki çıkarını sağlamaya yöneliktir. Gecikme tazminatı, temerrüt tarihinden aynen ifaya kadar geçen dönem içindeki zararları kapsar.

2. Türk Borçlar Kanunu’nun 19 ve somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı mülga Kanun'un 18/1 ... maddesine göre bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya ... amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, ... ve ortak iradeleri esas alınır.

1.3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, davacı her ne kadar davalılar arasında imzalanmış 20.02.1997 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Suretiyle Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesi ile yine davalılar arasında imzalanan ek sözleşmede belirtilen teslim tarihlerinin bu sözleşmelerde taraf olmaması nedeniyle dikkate alınmaması gerektiğini ileri sürerek temyiz talebinde bulunmuşsa da, davacı ile davalı ... arasında imzalanan 15.09.2004 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile tarafların mal sahibi ...’ın diğer davalı kooperatif ile arasındaki 20.02.1997 tarihli sözleşme ile buna ek olarak düzenlenen 16.05.2000 tarihli sözleşme çerçevesinde yapılmakta olan apartmandan davalı ... uhdesinde kalan G Blok 1 nolu dairenin davacıya satılması konusunda anlaştıkları, sözleşmenin devamında satıcı davalının söz konusu daireyi inşaat sözleşmesi gereği yapılıp on ay içerisinde anahtar teslimi şeklinde kendisine teslim edildiğinde alıcıya teslim etmeyi vadettiği, yüklenicinin teslimde gecikmesi hâlinde kooperatiften talep ettiği zaman uygulanacak kira tazminatında hak sahibinin alıcı olmasını kabul ettiği, sözleşmenin devamında alıcı davacının, dairenin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren on ay içerisinde ekli inşaat sözleşmesi gereğince yapılıp teslim edilmemesi hâlinde malik yüklenici kooperatiften talepte bulunduğunda uygulanacak kira tazminatının tarafına uygulanmasını kabul ettiğini yazılı olarak beyan ettiği, böylece davacı alıcının davalılar arasında imzalanan sözleşmelere vakıf olarak satış vaadi sözleşmesini imzaladığı ve yüklenicinin teslimde gecikmesi halinde kooperatiften talep ettiği zaman uygulanacak kira tazminatında hak sahibi olacağını açıkça kabul ettiği anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.