"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/569 E., 2023/2358 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili eczacı ile davalı Kurum arasında 2012 yılı Eczane Protokolü imzalandığını, 10.03.2012, 21.01.2013 ve 21.01.2013 tarihli üç adet reçete ve bu reçetelerdeki ilaç küpürlerinin sahte olduğu gerekçesiyle 10.03.2014 tarihli müfettiş raporuna istinaden 2012 yılı Eczane Protokolünün (5.3.10.) maddesi uyarınca 48.132,52 TL meblağlı reçete bedelinin 10 katı olan 481.325,52 TL tutarında cezai şart uygulandığını belirterek, 48.132,52 TL reçete tutarı ve 481.325,52 TL cezai şart tutarı olmak üzere toplam 529.458,04 TL borçlu olmadığının tespitini ve ve cezanın iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.12.2016 tarihli kararıyla; davanın kabulü ile 15.05.2014 tarihli ve 481.325,52 TL'lik cezai şart uygulanmasına ve 48.132,52 TL'lik kesinti işlemine yönelik davalı Kurumun yapmış olduğu işlemin iptaline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 18.12.2016 tarihli kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18.12.2019 tarihli ilamıyla; soruşturma dosyasının sonucu beklenerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
2. Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/12769 sayılı soruşturma dosyasının örneği UYAP sisteminden dosya kapsamına alındığı, davacının dolandırıcılık suçundan hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, somut olayda davacının sahibi olduğu eczanenin reçete tarihlerinde eczacılar odasının sıralı dağıtım listesinde bulunduğu, davaya konu reçetelerin eczacılar odasının oluşturduğu bu sıraya göre ve eczacılar odasının yönlendirmesi üzerine davacının sahibi olduğu eczane tarafından reçetelerle aynı tarihte ecza deposuna verilen siparişle ilaçların temin edilerek hastalara imza karşılığı teslim edildiği, hasta ve hasta yakınlarının sonradan verdikleri ifadelerinde de reçeteye konu ilaçları aldıklarını belirttikleri, hastaların hastalığının gerçek olduğu gibi düzenlenen reçetelerin de hastalıklarıyla ilgili olduğu, davacının hastaların bilgisi dahilinde olduğu anlaşılan ve onlara ulaştırılan ilaçlar yönünden hileli hareketinin bulunmadığı, bunun yanı sıra davacının eczacılar odasının onayı üzerine dava konusu reçeteleri Kuruma fatura ettiği, davacı tarafından yapılan işlemlerde usulsüzlük ve protokol hükümlerine aykırılık olmadığı gibi davacının reçeteyi düzenleyen doktor ve adına reçete düzenlenen hastalarla birlikte hareket ettiğine dair bir delilin de dosyada yer almadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; kararda davacı ile müvekkil Kurum arasında akdedilen protokol hükümlerinin gözetilmediğini, müvekkili Kurumun yürüttüğü soruşturma raporunun dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, düzenlenen sahte reçetelerde hastanın kendisinin veya birinci derece yakınının hüviyetinden tespiti ile ilaç temini gerekirken belirtilen hususlara riayet edilmediğini, davacı eczacının açık bir şekilde kast ile hareket ettiğini savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından 2012 yılı Eczane Protokolünün (5.3.10.) maddesi uyarınca davacı hakkında uygulanan cezai şart bedeli ile reçete bedelinin tahsili yönündeki işlemin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak karar verildiği, özellikle düzenlenen reçetelerin teşhis ile uyumlu olduğu, hastalara ulaştırılan ilaçlar yönünden hileli hareketin bulunmadığı, davacı tarafından yapılan işlemlerde usulsüzlük ve protokol hükümlerine aykırılık olmadığı gibi davacının reçeteyi düzenleyen doktor ve adına reçete düzenlenen hastalarla birlikte hareket ettiğine dair bir delilin de dosyada yer almadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.