Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1142 E. 2025/1215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satış sözleşmesine konu dairelerin tapuda devredilmesine rağmen fiilen teslim edilmemesi sebebiyle kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin yabancı para üzerinden olmasına rağmen mahkemenin Türk Lirası üzerinden hüküm kurması ve kararlaştırılan cezai şartın fahiş olmasına rağmen indirim yapılmaması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2023/295 E., 2023/526 K.

Bozma üzerine verilen Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılardan Ramazan vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davalı ...'in 20.03.2005 tarihli sözleşme uyarınca Muğla İli ... İlçesi, ... mevkii ... Apartmanları A Blok 3, 9 ve 10 numaraları daireleri davacılara sattığını, diğer bir sözleşme ile aynı yer C Blok 5 numaralı dairenin de davacılar tarafından satın alındığını, bir müddet sonra projenin davalı ... tarafından üstlenildiği ve devam ettirileceği belirtilerek sözleşmenin satıcı kısmının ... olarak değiştirilmek sureti ile yeniden imza altına alındığını, 11.07.2006 tarihinde "ibranamedir" başlıklı bir sözleşme daha imzalandığını, buna göre tapu devri yapılmış ise de vaadedilen tarihte konutların boş olarak teslim edilemediğini, satılan dairelerden üç tanesinde başkalarının oturduğunu, bir tanesinde ise bir başkasının oturmak üzere tadilat yaptırmakta olduğunu, bu kişilerin elinde de davacılarla yapılan şekilde sözleşmeler ve tapuların bulunduğunu, tüm bunların olayın büyüklüğü ve organize bir dolandırıcılığın işareti olduğunu, 11.07.2006 tarihli sözleşmede davalıların teslim edilmeyen her bir daire için 65.000 İngiliz Poundu tazminat ödemeyi kabul ettiklerini ileri sürerek, asıl davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 13.000 İngiliz Poundu'nun birleşen davada ise 247.000 İngiliz Poundu'nun faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

2.Davalı ... vekili; müvekkili ile davacılar arasında hiçbir alış veriş olmadığı için müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin sahibi olduğu şirket ile davalı ... ve ona ait emlak şirketine yapmış olduğu hafriyat, dolgu, yol vb işler sebebi ile bu şahıstan alacağı olduğunu ...'in içinde bulunduğu ekonomik krizden dolayı borçlarını ödemekte güçlüğe düşmesi ve alacağının giderek yükselmesi sebebi ile davaya konu dairelerin tapularının borç ödendiğinde ...'e iade edilmek kaydıyla teminat olarak müvekkiline verilmesi amacıyla 22.03.2005 tarihli satış sözleşmesi değişikliği belgesinin imzalandığını, yapılan satışlardan alınan paralardan ya da aradaki alış-verişten hiçbir şekilde haberi ve ilgisinin olmadığını, borcun büyük kısmı ödendiği için tapunun ...'in isteği ile dava dışı ...'a devredildiğini, tapuların ilgilileri adına devri aşamasına gelindiğinde de müvekkilinin talebi ile tarafların bir araya gelerek aralarında ibralaştıklarını,11.07.2006 tarihli ibraname ile hiçbir alacakları kalmadığını söyleyen davacıların her iki davalıyı da ibra ettiklerini, akabinde de tapu devrinin yapıldığını, ayrıca sözleşme içeriğinden taşınmazın durumunu da davacıların alenen bildiklerini, ayrıca taşınmazların davacılara teslim edildiğinin öğrenildiğini, tamamen zenginleşmeye yönelik olan davanın hiçbir iyi niyet taşımadığını, tüm bunların yanında taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin resmi biçimde düzenlenmediklerinden dolayı geçersiz olduklarını ve geçersiz sözleşmeye dayanılarak cezai şarta hükmetmenin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.01.2015 tarihli kararıyla; dava konusu cezai şartı içeren sözleşmenin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Dairenin 26.12.2017 tarihli ilamıyla; 22.03.2005 ve 11.07.2006 tarihli resmi şekilde yapılmamış olmaları nedeniyle, geçersiz olan harici taşınmaz satış sözleşmelerinin, taahhüt edilen dairelere karşılık gelen taşınmaz hissesinin tapuda devredilmiş olmasıyla geçerli hale geldiği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin 28.03.2019 tarihli kararıyla, önceki kararda direnilmesine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunun 21.04.2022 tarihli ilamıyla; taraflar arasındaki harici taşınmaz satış sözleşmelerinin karşılıklı olarak edimlerin yerine getirilmiş olması nedeniyle geçersizliklerinden bahsedilemeyeceği, geçerli olan sözleşmedeki cezai şartın da geçerli olduğu, tapulu taşınmazın tapuda ferağının verilmiş olmasının mücerret taşınmazın tesliminin ifası olarak kabul edilemeyeceği tapu devrinin 12.07.2006 tarihinde yapıldığı, taşınmazların boş olarak teslim edileceğinin vaadedildiği tarihin ise 10.10.2006 olduğu, buna göre tapu devri yapılırken ihtirazi kayıt konulmasının beklenemeyeceği, taşınmazların vaadedildiği tarihte ve şekildi teslim edildiğine dair ispat yükünün davalıda olduğu ancak dosya kapsamına göre bu yönde bir delil bulunmadığı anlaşıldığından davacıların sözleşmede geçen cezai şarta hak kazanacaklarının kabulü gerekir gerekçesiyle, direnme kararının Daire kararında gösterilen nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin ilam başlığında belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; dava sırasında ölen ve mirasçılarının tamamının mirasını reddettiği davalı ... hakkındaki asıl ve birleşen davaların usulden reddine, bozma ilamındaki gerekçelerle davalı ... hakkındaki asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne, asıl dava yönünden 13.000 Pound'un dava tarihindeki karşılığı olan 32.110,00 TL'nin davalı ...'dan tahsiline, birleşen dava yönünden 247.000 Pound'un birleşen dava tarihindeki karşılığı olan 696.218,90 TL'nin birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmiş; karar, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili; hükmün talepleri gibi yabancı para (Pound) üzerinden kurulması gerekirken Türk lirası üzerinden karar verilmiş olmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, hükmün harç, vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden de hükmedilen yapancı paranın karar tarihindeki kur üzerinden karşılığına göre tekrar belirlenmesi gerektiğini belirterek, kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı ... vekili; mahkemenin tapulu taşınmazın tapuda ferağının verilmiş olmasının taşınmazın tesliminin ifası olarak kabul edilemeyeceği gerekçesinin hatalı olduğunu, tapulu taşınmazların ifasının tapuda yapıldığını, davacıların tapuyu devralırken cezai şart alacağını saklı tutmadıklarını, taşınmaz uzun süre kullanıldıktan sonra cezai şart talebinde bulunulmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, müvekkilinin satıcı olmadığını, tarafların yeminli tercuman huzurunda ibralaştıklarını, burada diğer davalının satıcı olduğunu, müvekkiline imzalatılan satış sözleşmesi sonrasında diğer davalının satış bedelini alması ile ibranameyi satıcı olarak imzalaması nedeniyle müvekkilinin hukuki sorumluluğunun kalmadığını, müvekkilinin inşaatın yüklenicisi olmadığını, sadece tapuda malik olduğu süre için satıcı sıfatını taşıdığını ve tapuyu dava dışı ... devrederek satıcılık sıfatını yitirdiğini, satış bedelinin dava dışı yüklenici şirkete ödendiğini, belirtilen süre içinde teslim edildiğini, ispat yükünün tayininde hataya düşüldüğünü, yemin delilinin göz ardı edildiğini, ihbar olunan şirketin beyanlarının göz ardı edildiğini, hükmedilen ceza tutarının fahiş olduğunu, indirim yapılması gerektiğini, tarafların cezai şart tayininde serbest iseler de kararlaştırılan cezai şartın borçlu üzerinde adalete aykırı sonuçlar doğurmaması gerektiğini, TBK m.182/son hükmünün emredici nitelikte olduğunu, cezai şartın fahişliğinin mahkemece resen gözetilmesi gerektiğini, bunun belirlenmesinde tarafların ekonomik durumları, alacaklının asıl borcun ifa edilmesinde elde edeceği yarar ile ceza arasındaki ölçü, sözleşmeye aykırılıkta alacaklının uğradığı zarar ile borçlunun yerine getirmemek suretiyle sağladığı yarar, borçlunun kusur derecesi, borca aykırılığın boyutu gibi kıstasların dikkate alınması gerektiğini belirterek, kararı temyiz etmiştir

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, harici taşınmaz satım sözleşmesine konu dairelere karşılık gelen hissenin tapuda devredilmiş olmasına rağmen dairelerin fiilen teslim edilmemelerinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.

1.Temyiz olunan Mahkeme kararında gösterilen gerekçelere, bozma kararına uygun olarak yargılama yapılmış olmasına, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan olmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2.Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden yapılan inceleme sonucunda, 11.07.2006 tarihli "ibranamedir" başlıklı sözleşmede 10.10.2006 tarihine kadar dairelerin boş olarak teslim edilmemesi halinde her bir daire için 65.000 İngiliz poundu ceza ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 818 sayılı Borçlar Kanun'un (BK) 83. maddesine göre borcun yabancı para ile ödeneceğinin kararlaştırılması ve vadesi geldiği halde ödenmemesi halinde alacaklının yabancı para ile ödeme talep edebileceği gibi vade veya fiili ödeme tarihindeki rayice göre Türk lirası ile de ödeme talep edebileceği, davacının asıl ve birleşen davalarda yabancı para (İngiliz poundu) olarak ödenmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 26. maddesi gereği hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna göre Mahkemece taleple bağlı kalınarak İngiliz poundu üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde, talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki Türk lirası karşılığı üzerinden karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3.Davalı ... vekilinin temyiz talebi yönünden yapılan inceleme sonucunda, Sunset apartmanları A blokda bulunan 3 adet daire için £ 157.500, C blokda bulunan daire için £ 48.000 satış bedeli ödenmesinin öngörüldüğü, satış bedelinin tamamının ödendiği konusunda taraflar arasında çekişme bulunmadığı, 11.07.2006 tarihli "ibranamedir" başlıklı sözleşmede dairelerin belirlenen tarihte boş olarak teslim edilmemesi halinde her bir daire için £ 65.000 ceza ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.

Dava tarihinde yürürlükte olan BK'nın 161. maddesi gereği taraflar serbestçe ceza miktarını belirleyebilirler ise de hakim fahiş gördüğü cezayı indirmekle yükümlüdür. Somut olayda satış bedelleri dikkate alındığında kararlaştırılan ceza fahiş olup, mahkemece ceza tutarından indirim yapılması gerektiği halde bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde indirim yapılmadan karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacılar vekili ile davalılardan Ramazan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun’un 428. maddesi gereği BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

1086 sayılı Kanun’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.