Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1503 E. 2025/791 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiraya verenin teslim borcunu sözleşmeye uygun ifa etmediği iddiasıyla, peşin ödenen kira bedelinin iadesi ve yoksun kalınan kârın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kiracının kiralananı mevcut haliyle uzun süre kullandığı, ayıp ihbarında bulunmadığı ve kiralananın iadesini ispatlayamadığı, dolayısıyla kiralananı mevcut haliyle kabul ettiği ve teslim borcunun sözleşmeye aykırı olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2579 E., 2023/2502 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/1833 E., 2021/1546 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan ... şirketi arasında 12.10.2013-31.12.2015 tarihleri arasına ilişkin Su Sporları & Diving Ünitesi kira sözleşmesi bulunduğunu, bu şirket yöneticisinin talimatı doğrultusunda diğer davalı ... şirketine 22.04.2013 tarihinde 52.000 USD ve 65.000 USD ödeme yapıldığı halde davalının kiralananı müvekkilinin kullanmasına ve işletmesine uygun bir şekilde tahsis etmediğini, davalının işletme izni bulunmadığından kiralananın kullanılamadığını ve gelir elde edilemediğini, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle 05.08.2015 tarihli ihtarname keşide edilerek yapılan ödemelerin iadesi ile uğranılan kazanç kaybının talep edildiğini, ancak davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin ifasından kaçınarak temerrüde düştüğünü ileri sürerek; fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin yanıltılarak sebepsiz ödediği paradan şimdilik 1.000 USD'nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen; mahrum kalınan kazançtan şimdilik 500 USD'nin dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... şirketi vekili; sözleşmenin ifa edildiğini, süre sonunda sözleşmenin sona erdiğini, bu süreçte otelde çalışıldığını ve kazanç elde edildiğini, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, ihtarname içeriklerini kabul etmediklerini belirterek, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... şiketi, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullandığı, bu konuda uyuşmazlık çıkartmadığı, sözleşmenin başlangıç tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra kiralananın kullanılamadığını ileri sürdüğü, dolayısı ile kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği, bu kapsamda kiraya veren ... şirketinin ayıptan sorumlu tutulamayacağı, davacının da sözleşme ilişkisi devam ettiği ve kiralananı tasarrufunda bulundurduğu müddetçe kira bedellerini ödemekle yükümlü olduğu, davalı ... şirketinin davaya dayanak kira sözleşmesinin tarafı olmadığı, sözleşme kimler arasında tanzim edilmiş ise o kişiler için bağlayıcı olacağı gerekçesiyle; davanın davada ... şirketi yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... şirketi yönünden reddine karar verilmiş; 15.10.2021 tarihli ek karar ile Mahkemece verilen kararın kesin olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 346/ 1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesi kararına ve ek kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilinin dava dilekçesinde peşin ödediğini iddia ettiği kira bedelinin şimdilik belli bir kısmı ile mahrum kalınan kazanç bedelinin bir kısmını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettiği, 6100 sayılı Kanun'un 341/3 maddesi gereğince Mahkemenin kararına karşı istinaf yolu açık olduğundan 15.10.2021 tarihli ek karar kaldırılarak dosyanın istinaf incelenmesinde; kiralanan bölümlerin su sporları ünitesi olarak işletilebilmesi için ruhsat ve izinlerin alınmasında zorunluluk bulunmakta olup taraflar arasındaki sözleşmede ruhsat ve izin alımı hususunda davalı kiraya verene herhangi bir yükümlülük yüklenmediği, kira sözleşmesinin (4.2) maddesinde, kiralananının işletilmesi için gerekli izin ve belgelerin alınmasının kiracıya yüklendiğini, bu haliyle, davacı kiracının, davalı kiraya verenin işletme izni alma yükümlülüğü altında olduğunu ispat edemediği, kiracı tacir olmasa dahi kiralananın vasfını araştırmalı, işletme izni-ruhsat alıp alamayacağını tespit etmeli ve ondan sonra sözleşme yapması, fesih hakkının kullanılmasından önce kiralanandaki eksikliklerin giderilmesi için de kiraya verene uygun bir mehil tanınması gerektiği, kanuni istisnalar dışında mehil tanınmadan akdin doğrudan feshi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)’nun 2. maddesinde yer alan iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından feshin haklı olduğunun kabul edilemeyeceği; gerek davacı tanığının gerekse davalı tanıklarının beyanları doğrultusunda davacı kiracının kira süresi içerisinde su sporları işini yaptığı ve kiralananı kullandığı sabit olup kira başlangıç tarihinden iki yıla yakın süre sonra teslim borcuna aykırılık nedeniyle kira sözleşmesinin feshi ve peşin ödediğini iddia ettiği kira bedeli ile yoksun kaldığı kârı talep etmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; kiralananın mevcut hali ile kabul edildiğine ilişkin gerekçenin yerinde olmadığını, kiralananın müvekkilinin kullanımına tahsis edilmediğini, davalı şirketlerin belediyede herhangi bir işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı bulunmadığını, Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Turizm Amaçlı Sportif Faaliyetler Şube Müdürlüğünden gelen cevap yazısı incelendiğinde davacı ve davalı şirketler adına düzenlenmiş herhangi bir izin belgesinin de mevcut olmadığını, davacının tacir olmadığını, işletme izin belgesi olmayan su sporları&diving ünitesinin sözleşmeye konu edilmesi ve sözleşmede işletmeye hazır olduğunun belirtilmesinin davalının kötü niyetini açıkça gösterdiğini, davalıların sebepsiz zenginleştiklerini, davalılar arasında ticari bağ bulunduğundan davalı ... şirketi aleyhine kurulan hükmün hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Değerlendirme

Uyuşmazlık, kiraya verenin teslim borcunu yerine getirmemesi nedeniyle peşin ödenen kira bedelinin istirdatı ile kiralananın kullanılmaması nedeniyle yoksun kalının karın tazmini istemine ilişkindir.

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 301. maddesi uyarınca kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren, bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı, kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise, bu durumda kiracının TBK m. 304 delaletiyle aynı Kanun'un 123 ve 125. maddeleri dairesinde borçlu temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğa ilişkin hükümlere göre hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir. Kiralananda mevcut açık nitelikteki ayıplara karşın, kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz.

2. Yapılan bu açıklamalar ışığında incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkiye yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, davacı kiracının kiralananı mevcut hali ile uzun süre kullandığı ve ayıp ihbarında bulunmadığı gibi kiralananın iade edildiğinin de ispat edilemediği, özellikle kiralananın tasarrufunda bulunduğu süreye ilişkin kira bedelinden davacının sorumlu bulunduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.