"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/102 E., 2022/116 K.
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili; müvekkilinin Manisa'da bulunan ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının müvekkilinin de içinde bulunduğu şahıslar hakkında resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırma vs suçlarından soruşturma başlattığını ve bazı şüpheliler hakkında Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/486 E. sayılı dosyası ile kamu davasının açıldığını, yargılamanın halen devam ettiğini, müvekkili hakkında yapılan soruşturmada hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, işbu kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu suçları işlemediğini ve yargılama konusu olaylarla ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, haklarında kamu davası açılıp yargılaması devam eden sanıklardan Serdar Ahmet Yazgan'ın eczane çalışanı olup 3. kişi konumunda bulunduğunu, İzmir SGK İl Müdürlüğü Kordon Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 21.12.2009 tarihli ve B.13.2.SGK.4.35.20.01/Ecz sayılı ve fesih konulu yazısı ile Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Eczacılar Birliği arasında imzalanan sözleşmenin iki yıl süre ile feshedildiğinin bildirildiğini, kurumun fesih kararının dayandığı olan protokolün (6.3.19.) maddesi gereğince, üçüncü kişilerin dahilinde eczacı kastı dışında gerçekleşen eylemlerde madde hükümlerinin uygulanmayacağının açıkça yazılı olduğunu, müvekkilinin olayla hiçbir ilgisi ve bilgisinin bulunmadığını, 3. kişi konumundaki eczane çalışanı sanık hakkında ise yargılamanın devam ettiğini, kesinleşen bir cezanın bulunmadığını, kurumun aldığı fesih kararının protokole aykırı olduğunu, bu durumda müvekkiline ait eczanenin faaliyetine devam etmesinin sağlanması gerektiğini ileri sürerek; sözleşmeden kaynaklanan feshin haksız olduğunun tespiti ile muarazanın giderilmesini, İzmir SGK İl Müdürlüğü Kordon Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 21.12.2009 tarihli ve B. 13. 2. SGK 4.35.20.01/Ecz. sayılı fesih işleminin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; öncelikle açılan davada kurumca yapılan fesih işleminin haksız olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, kurumun Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen 13.08.2009 tarihli rapora ilişkin Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 05.09.2009 tarihli oluruna istinaden davacıya ait eczanenin kurumla olan sözleşmesinin 2 yıl süre ile feshedildiğinin bildirildiğini, kurumca ilgili mevzuat hükümleri uygulanarak işlem yapıldığını ve usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.11.2016 tarihli ve 2009/399 E., 2016/25 K. sayılı kararıyla; eczane sahibi hakkında ceza davası yönünden kovuşturmaya yer olmadığı karar verilmiş ise de bunun bir önemi olmadığı, önemli olanın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin ihlal edilip edilmediği hususu olduğu, sözleşmede öngörülen müeyyidelerin uygulanması için sözleşmenin ihlali yanında eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi gibi bir hususun bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöndeki beyanlarına itibar edilmediği, yine eczaneler ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında yapılan yeni sözleşmelerde feshe sebep olan sözleşme hükmünün yumuşatıldığı ve değiştirildiği yönündeki beyanlarına da itibar edilmediği, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre yargılama yapılacağı ve hüküm kurulacağı, taraflar arasında davadan sonra veya bugün itibariyle yapılmış veya yapılacak olan sözleşme hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.04.2018 tarihli ve 2016/22235 E., 2018/5082 K. sayılı ilamı ile karar onanmış, süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
3. Dairenin 11.02.2021 tarihli ve 2020/3974 E., 2021/1301 K. sayılı ilamıyla; dosya kapsamından davacının oğlu eczane çalışanı ... hakkında kamu davası açıldığı ve Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/486 E. sayılı dosyasında 13.10.2017 tarihinde ... hakkında; suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat, diğer suçlardan mahkumiyet kararı verildiği ancak kararın kesinleşmediği, BK 53 üncü maddesi hükmü uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değil ise de mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğu, o halde, mahkemece, ceza dosyası neticesinin beklenmesi ve sonucuna göre 2012 ve 2016 eczane protokolünün değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile kapatılan Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 25.04.2018 tarihli ve 2016/22235 E., 2018/5082 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/486 E., 2017/243 K. sayılı dosyasının bir suretinin Uyap sisteminden getirildiği ve incelendiği, bu aşamada 2012 ve 2016 eczane protokolünün de değerlendirildiği, 2008 yılı protokolünün 6.3.19 maddesinde yer alıp 2012 ve 2016 protokollerinin bu maddeye karşılık gelen 5.3.10 maddesinde de açık bir şekilde davacı eczacı ya da çalışanlarının kastının bulunması olgusu birarada değerlendirilmesi gerekmekte olup, ceza mahkemesinde verilen mahkumiyet kararının maddi vakıa bakımından hukuk hakimini bağlayıcı olması, kesinleşen mahkumiyet kararına göre, eczane ile ilgili olan konularda üçüncü kişilerle tamamen ...'ın irtibatlı olup fiilen eczaneyi bu şahsın işlettiği, ... eczanesi üzerinden sahte küpürlü ilaçların yazıldığı, toplamda 30.731,30 TL bedelli reçeteler kullanılarak kamu zararının oluşmasına sebebiyet verdiği, bu haliyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının işlenmesine doğrudan katıldığı, bu halde kastının varlığı kanaati ile davalı kurumun fesih işlemi yerinde olduğundan davacının davasının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 28.11.2023 tarihli ve 2023/1102 E., 2023/3396 K. sayılı kararıyla, incelenen ceza dosyasında davacı eczacının çalışanı ve oğlu olan ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşları aleyhine dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet kararı verildiği ve kesinleştiği anlaşılmakla, bu şekilde davacı eczacının taraflar arasında imzalanan protokol hükümlerini ihlal ettiği, ancak Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozma ilamında bahsedilen 2012 ve 2016 yılı protokollerinin değerlendirilmediğini, ilgili protokollerde eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin ilk kez tespit edilmesi halinde sözleşmenin feshedileceğine dair bir düzenleme bulunmadığını, bu nedenle lehe olan protokol hükümleri gereği davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil Kurum yetkililerince yürütülen soruşturma sonucunda davacıya ait eczanenin kurumla olan sözleşmesinin ilgili mevzuat hükümleri uygulanarak iki yıl süre ile feshedildiğini, yapılan işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığını, nitekim ceza mahkemesinde verilen mahkumiyet kararının maddi vakıa bakımından hukuk hakimini bağlayacağı, bu nedenle kesinleşen mahkumiyet kararına göre, eczane ile ilgili olan konularda ...'ın irtibatlı olup fiilen eczaneyi bu şahsın işlettiğini ve bu şahıs tarafından kamu zararının oluşmasına sebebiyet verildiğinin sabit olduğunu, bu durumda davacının müvekkil Kurumla imzalamış olduğu protokollere aykırı hareket ettiği ve bu nedenle sözleşmenin feshedilmesine yönelik kurum işleminin yerinde olduğunun açık olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
2. 2012 ve 2016 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol'ün 5.3.10 uncu maddesi ile 2016 yılı protokolünün 6.10. ve 6.12. maddeleri.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca davacı lehine olan 2012 ve 2016 yılı eczane protokolleri hükümlerinin değerlendirilmesi gerekirken, sadece eczacının sorumluluğu açısından değerlendirme yapıldığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
18.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.