Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1563 E. 2024/1573 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca yapılan haciz ihbarnamesi üzerine, üçüncü kişinin borçlu olmadığının tespiti davasında, İİK'nın 89. maddesinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Haciz ihbarnamesinin gönderildiği alacağın taşınmaz devrine ilişkin olması ve İİK'nın 89. maddesinin para borçları ve taşınır mallarla sınırlı olması nedeniyle, davacılar yönünden bir yükümlülük doğmadığı ve İİK'nın 89. maddesinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediği gözetilerek, davanın kabulüne ve üçüncü kişinin borçlu olmadığının tespitine karar veren istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki menfi tespit (İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davalı tarafından borçlu ... aleyhine Çorlu 2. İcra Müdürlüğünün 2013/993 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takip dosyasında, üçüncü kişi konumundaki müvekkillerine İİK. 89/3 maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkilleri ile ihbar olunan-borçlu müteahhit ... arasında Çorlu 7. Noterliğinin 10.06.2010 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, müteahhit Bülent'in taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmeye konu edimlerini sözleşme süresinde tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediği için müvekkillerindeki tüm hak ve alacaklarından 24.12.2012 tarihli feragatname-ibranameyle gayrikabili rucu olarak vazgeçtiğini-feragat ettiğini ve müvekkillerini ibra ettiğini, bu nedenle müvekkillerinin müteahhit ...'e herhangi bir borçlarının bulunmadığını, ...'in de müvekkillerinden hiçbir alacağının bulunmadığını, ihbar olunan- borçlunun Çorlu 6. Noterliği'nin 003717 yevmiye numaralı ve 19/04/2013 tarihli belge ve ibraname başlıklı beyanına göre müvekkili- üçüncü kişilerden herhangi bir hak ve alacağı olmadığını açıkça beyan ve ikrar ettiğini belirterek, ihbar olunan- borçluya ve alacaklı- davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; icra dosyası borçlusu müteahhit ...'in Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/87 Esas sayılı dosyasında yazılı olarak başvurarak davacılar ile arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ilgili dükkan ve ofislerin kendisine ait olduğunu beyan ettiğini, aynı zamanda 2012/87 Esas sayılı dosyaya arsa sahipleri vekili olarak sunulan 13.03.2012 tarihli dilekçede borçluya kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince devir ve temlik yapılacağının bizzat eldeki dosyadaki davacılar vekilince ikrar edildiğini, davacılara gönderilen haciz ihbarnamesi bildirimlerinden sonra müteahhite ait olan dükkan vasfındaki gayrimenkulün müteahhitin talebi üzerine alıcı Serdar Taşyuvarlayan adına devredildiğini, haciz ihbarnamelerinden kurtulmak ve müteahhidin herhangi bir borcu olmadığını göstermek için de kendisinden bütün bu işlemlerden sonra muvazaalı olarak bir ibraname aldıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafça dosyaya delil olarak sunulan dilekçenin incelenmesinden; davacı tarafın, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/87 E sayılı dosyasında kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu gayrimenkulün de dahil olduğu bir kısım gayrimenkullerin üzerine konulan ihtiyati tedbir kararına karşı sundukları 13/03/2012 tarihli itiraz dilekçesinde; borçlu ... ile imzaladıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ilgili gayrimenkulün müteahhit olan ...'e devri gereken kısımları/kat irtifakları bulunduğunu, mevcut ihtiyati tedbir kararı sebebi ile sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getiremediklerini beyan ettiklerinin görüldüğü, asıl borçlunun kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapmış olduğu ve halihazırda iskanı bulunan binadaki tüm haklarından vazgeçmiş olması, bu ibranın neye karşılık verildiği hususunun açıklanamaması, ibranın davacı tarafın borçtan haberi olduktan sonra yapılması karşısında ve davalı tarafın delil olarak dayandığı dilekçede ibradan kısa bir süre önce davacı tarafın, borçluya karşı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerinin halen devam ettiği yönündeki beyanı da dikkate alındığında, söz konusu ibranın hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, ibra işleminin muvazaalı olduğu vicadani kanaatinin oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; mahkemece İİK 89/3. maddesi uyarınca davacılara gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 20/11/2013 tarihi itibariye ihbar olunan borçlu ...'e borçlu olup olmadıklarının tespiti gerekirken 13.03.2012 tarihli dava dışı dilekçe üzerinden değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, davacıların 13.03.2012 tarihinde devir borçlarının bulunuyor olmasının 20.11.2013 tarihinde de devir borçlarının devam ettiği anlamına gelmediğini, müteahhit ...'in 2013 yılında başvurduğu halde iskan iznini alamaması sonucu karşı edimleri yönünden davacıları ibra etmek durumunda kaldığını, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmaza ait iskan belgesinin dava açıldıktan sonra 17.07.2014 tarihinde alınabildiğini, davacı ile borçlu ... arasındaki borç ilişkisinin eşyanın aynına ilişkin olması nedeniyle İİK 89/3 üncü maddesi gereği haciz uygulanmasının mümkün bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, İİK 89/3 üncü maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin olduğu, söz konusu madde incelendiğinde bu madde gereğince üçüncü şahsa gönderilecek haciz ihbarnamelerinin para borçları ve taşınır mallar ile ilgili olarak gönderilebileceğinin anlaşıldığı, somut olayda Çorlu 2. İcra Müdürlüğünün 2013/993 E. sayılı dosyası kapsamında davacılara haciz ihbarnameleri gönderilerek, davacıların, dosyanın asıl borçlusu ...'e olan borçlarını sadece icra dairesine ödemeleri gerektiği bildirilmişse de dosya kapsamından davacıların asıl borçlu ...'e para borcu bulunduğu ve taşınır teslim etmeleri gerektiğine ilişkin bir delilin bulunmadığı, aksine icra dosyası alacaklısı davalı ... tarafından, davacıların, müteahhit ... ile düzenlemiş oldukları satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müteahhit ...'e devretmeleri gereken bağımsız bölümleri devretmediği ileri sürülerek, davacıların ...'e olan borçlarının taşınmazdaki bağımsız bölümlerin devredilmemesi borcu olduğunun belirtildiği, taşınmazdaki bağımsız bölümlerin devredilmesi hususunun taşınmazların aynına ilişkin olduğu, kaldı ki haciz ihbarnameleri üzerine taşınmazların icra müdürlüğüne teslim edilmesi veya taşınmazlar üzerine haciz konulmasının da İİK 89 uncu maddesi gereğince mümkün olmadığı, bu anlamda haciz ihbarnamelerinin davacılar yönünden bir yükümlülük doğurmayacağı, bu nedenle olayda İİK 89 uncu maddesinin uygulanma şartları gerçekleşmediğinden açılan davanın kabulüne karar verilmesi yerine reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacıların Çorlu 2. İcra Müdürlüğünün 2013/993 E. sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; İİK m. 89'da yer alan düzenlemede; ''sair bir talep hakkı'' denilerek bu talep hakkının nasıl bir hakka ait olması gerektiği konusunda kanun koyucunun herhangi bir sınırlama getirmediğini, haciz ihbarnamesinde haczin neye ilişkin olduğu kısmında yazan "Borçlunun nezdinizdeki doğmuş ve doğacak hak ve alacaklar ile borca yeter miktarının haczine karar verilmiştir." metnine rağmen bu hak ve alacakların taşınır yahut para ile sınırlı olduğu gerekçesi ile bir alacak hakkı olan gayrimenkul talep hakkını içermediği kabulüyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, Mahkemece getirilen tapu kayıtlarından da anlaşılacağı üzere toprak sahipleri ile müteahhit arasındaki muvazaalı anlaşma ve kötüniyetli ibralar nedeniyle müteahhide ait olması gereken iş yerlerinin, müteahhide devredilmeden toprak sahiplerince doğrudan 3. kişilere satış yapılarak devredildiğini, borçlunun icra takibinden haberdar olduktan sonra davacıları ibra ettiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 89/1 inci maddesi.

3.Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, yukarıda yer verilen hukuk kurallarına ve Bölge Adliye Mahkemesince belirtilen gerekçelere göre, dava konusu olayda İİK'nın 89 uncu maddesinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediği ve davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve kanuna bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.