Logo

3. Hukuk Dairesi2024/164 E. 2024/3809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ile davacı arasında borç ilişkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında borç ilişkisinin kurulmadığı, davalının sorumluluğunu gerektirir herhangi bir somut olayın iddia ve ispat edilemediği ve davalının davacının akdi olmadığı gözetilerek, davanın pasif husumetten reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1194 E., 2023/1609 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/92 E., 2023/3 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalının oğlu olan ...'ın arkadaş olduğunu, dava dışı ...'in, davalının banka hesabına gönderilmek üzere müvekkilinden borç para istediğini, bu şekilde sözlü akit gerçekleştiğini, toplam 500.000,00 TL paranın anlaşıldığı üzere borç olarak gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini ileri sürerek, 500.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının dava konusu parayı dava dışı ...'a verdiğini beyan ettiğini, davacının dava dışı ...'dan talepte bulunabileceğini, borç ilişkisinin davacı ile dava dışı ... arasında kurulduğunu, davacının da parayı davalının oğlu ...'e verdiğini beyan ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar dekontlarda borç ibaresi yazılmışsa da dava dilekçesinde dahi davacı ve davalı arasında borç sözleşmesinin bulunmadığının sabit olduğu, dekontlarda yazan bedellerin borç olarak davalının oğlu dava dışı ... 'a verildiği, davacı ile anlaşan kişinin davalı taraf olmadığı, akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamadığından davanın pasif husumet nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı 3. kişi ...'ın arkadaş olduklarını, ...'ın müvekkilinden borç istediğini ancak parayı babası olduğunu söylediği ... adına göndermesini istediğini, müvekkili ile ... arasında yapılan telefon konuşmalarında toplam borç ve nasıl ödeneceğinin ispatının instagram yazışmalarının dosyaya eklendiğini, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın davaya konu iddiasında sözlü olduğu belirtilen karz/borç sözleşme ilişkisinin dava dışı ... ile kurulduğu, borç verildiği belirtilen dava dışı ...'ın talebi üzerine paranın davalı babası ...'ın banka hesabına borç açıklaması ile gönderildiğinin belirtildiği, bu haliyle de davalı ... ile davacı arasında borç verilmesine yönelik herhangi bir akdi ilişkinin bulunmadığının davacı tarafın da kabulünde bulunduğu, bu haliyle de, davacı tarafın davaya konu iddiasındaki borç ilişkisinde davalının davacının akidi olmadığı, eldeki dava yönünden iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosyadaki delillere göre davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesini tekrarlayarak, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karz/borç sözleşmesi iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının d bendi.

3. Değerlendirme

1. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine sahiptirler. Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.

2. Görüldüğü üzere, taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için defi değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.

3. Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.

4. Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bir husustur.

5. Bu düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde, davacı ile davalı arasında borç ilişkisinin kurulmadığınının davacı tarafın kabulünde olduğu, davalının sorumluluğunu gerektirir herhangi bir somut durumun iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamadığından davanın pasif husumet nedeniyle reddi doğru olup, usul ve yasaya uygun kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.