"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/257 E., 2022/185 K.
Mahkeme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece onanmasına dair verilen kararın davacı vekili tarafından düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; sahibi ve mesul müdürü olduğu eczanelerden girişi sağlanan reçete bedelleri hakkında yürütülen soruşturma dosyası kapsamında aleyhine davalı SGK tarafından 29.07.2013 tarihli ve "Protokol Hükümleri" başlıklı yazısı ile tebliğ edilen 2009 yılı Eczane Protokolü'nün (6.3.19) ve (6.3.21) sayılı maddelerine istinaden uygulanan fesih işleminin hukuka aykırılığı nedeniyle tedbiren durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı eczacının sözleşme hükümlerine aykırı davranması neticesinde vekil edeni idarece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde cezai şart ve sözleşmenin feshi işlemlerinin hukuka ve usule uygun olarak gerçekleştirildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 09.02.2016 tarihli ve 2014/153 E.,2016/32 K. sayılı kararla; davacının davalı Kurumun 29.07.2013 tarihli ve 40815654/12001-18347593/2826832 sayılı yazıları ile Protokolün (6.3.19) maddesi gereğince uygulanan 2 yıl süreli fesih işleminin haksız işlem olduğunun tespiti ile muarazanın önlenmesi talebinin reddine, davacının davalı Kurumun yine aynı sayı ve tarihli yazıları ile protokolün (6.3.21) maddesi gereğince uygulanan süresiz fesih işleminin haksız işlem olduğunun tespiti talebinin kabulü ile süresiz fesih işleminin haksız işlem olduğunun tespiti ile muarazanın önlenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.06.2019 tarihli ve 2016/12129 E., 2019/7258 K. sayılı ilamı ile "... 2012 yılı protokolünün 6.12. maddesinde; ''Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil/fiiller için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır.'' denilmektedir. Her ne kadar davacı eczacı hakkında uygulana fesih kararları 29.07.2013 tarihli olsa da feshe konu eylemler 2012 yılı protokolünün yürürlük tarihinden öncesine ilişkin olup davacı eczacının yazılı talebi halinde 2012 yılı protokolü hükümlerinin uygulanması hususu değerlendirilmelidir. Davacı eczacının beyanları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile eczacının muvazaalı eczane işlettiği hususu sabit olup, bu durum gözetilmek suretiyle 2012 yılı protokolü ile eczacı hakkında verilen fesih kararlarında değişen hükümler değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan Yargıtay kararında davacının muvazaalı eczane işlettiği kabul edildiğinden ve davacının 2012 yılı ve daha sonraki tarihli protokoller kapsamında SGK'ya başvurusu olmadığı anlaşıldığından davacı hakkında uygulanan işlemin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
Mahkemenin 05.04.2022 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarfından temyiz edilmesi üzerine, Dairece 20.11.2023 tarihli ve 2023/1249 E., 2023/3211 K. sayılı kararıyla, bozmaya uygun karar verilmesine ve her ne kadar davacı ve çalışanları dava konusu sahte reçeteler ile ilgili olarak İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/411 E. sayılı dosyasında yargılamaları yapılarak delil yetersizliğinden beraat etmişlerse de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 74. maddesi gereğince, ceza mahkemesince verilen beraat kararlarının hukuk hakimini etkilemeyeceği nedeniyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili hakkında ceza dosyasında verilen beraat kararının Mahkemece neden nazara alınmadığı hususunun gerekçeli kararda belirtilmediğini, ceza mahkemesi sonucunun değerlendirilmediğini, İlk Derece Mahkemesince vekil edenine 2012 yılı Protokol hükümlerinin uygulanmasını isteyip istemediği hususunda SGK'ya başvuru yapmak üzere sürenin verilmediğini, 2009 yılı Protokolü'nün (6.6.) sayılı maddesinin "Bu Protokol hükümleri ile ilgili olarak hakkında suç duyurusunda bulunulan ve açılan kamu davası sonucunda ceza mahkemesi tarafından beraat kararı verilen eczacının beraat kararından sonra talebi halinde sözleşme yapılır." hükmünün değerlendirilmediğini, müvekkil hakkında verilen beraat kararı değerlendirilmeden bir karar verilecekse o zaman da davaya konu faturaların sahteliğinin İlk Derece Mahkemesince araştırılması, fatura asıllarının getirtilerek imza ve yazılar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, muvazaalı eczane işletilmediğini, yargılama devam ederken 2020 yılı Protokolü yürürlüğe girdiğini, işbu Protokolde de davaya konu işlemler ile ilgili düzenlemeler yer almakta olup davalı İdare tarafından yeni düzenlemelerin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda tebligat yapılması gerektiğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Değerlendirme
Uyuşmazlık, davacının taraflar arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği Eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokole aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında uygulanan fesih işlemine dair muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, ve özellikle davacının 2012 yılı ve daha sonraki tarihli protokoller kapsamında SGK'ya başvurusunun olmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcı ile para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.