"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/887 E., 2022/1796 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/110 E., 2021/711 K.
Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılardan Vergi Daireleri vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan Vergi Daireleri vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin maliki olduğu 2013 model 6 adet sıfır aracın 06.11.2013 tarihinde konsinye sözleşmesi ile kamu borçlusu olan davalı şirkete teslim edildiğini, davalı ... tarafından alınan ihtiyati haciz kararı üzerine müvekkili şirkete ait olan araçların 07.11.2013 tarihinde davalı şirket adresinde ihtiyaten haczedildiğini, ibraz edilen belgeler doğrultusunda memurlar tarafından haciz tutanağına araçların konsinye olduğunun belirtildiğini, hacizden haberdar olunması sonrasında istihkak iddiasında bulunulduğunu ancak istihkak iddiasının reddedildiğini, gümrük beyannamelerinden de araçların müvekkili şirket tarafından ithal edildiğinin, bir tanesinin ise dava dışı şirketten satın alındığının, araçların müvekkili şirkete ait olduğunun ispatlandığını, araçların davalı borçlu şirketin elinde bulunmasının nedeni ise konsinye sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında organik bağ bulunmadığını, ihtiyati haczin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, araçlar üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasını, davalıların %15' ten az olmamak üzere tazminat ödemelerine hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; davalı ...'nün 07.11.2013 tarihli yazısı ile, davalı şirketin 23.695.767,85 TL borcu nedeniyle 06.11.2013 tarihli ihtiyati haciz kararı gereğinin yerine getirilmesinin davalı ... Müdürlüğünden istenildiğini, ihtiyati haciz işlemi üzerine eldeki davanın açıldığını, konsinye sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmediğini, davalı kamu borçlusu şirket hakkında yapılan soruşturmada, dava dışı şirketlerle organizasyon halinde vergi kaçakçılığı yaptığı kanaati oluştuğu belirtildiğinden uygulanan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, buna göre istihkak iddiasının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Şirket; dava dilekçesinde yer verilen ifadelerin doğru olduğunu, araçlarla müvekkili şirketin bağlantısı bulunmadığını, davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya kazandırılan 28.06.2021 tarihli bilirkişi raporuyla konsinye satışlarda mülkiyet devri gerçekleşmediği için fatura düzenlenemeyeceği, ticari defterlerin incelenmesinden davacı şirketle davalı şirket arasında 10.09.2013 ile 05.11.2013 tarihleri arasında ticari işlemlerin olduğu, yapılan işlemler sonucunda davalı şirketin davacı şirketten 1.649.385,78 TL alacaklı olduğu, davacı şirket ve davalı şirket arasında organik bağ bulunduğuna dair unsur bulunmadığı, haciz uygulanan araçların davalı şirkete konsinye ilişkisi kapsamında teslim edildiğinin belirtildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, araç mülkiyetinin davacıya ait olduğu gerekçesiyle; davacının istihkak iddiasının kabulüne, araçların mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğunun tespitine, araçlar üzerine davalı ... Müdürlüğünce konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına, şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Vergi Dairesi Müdürlükleri vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili; işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, delil olarak dayanılan konsinye sözleşmesinde bir bedel belirlenmediğini, sözleşmenin diğer şartlarına da yer verilmediğini, araçlara ilişkin VUK 230/5 maddesine göre sevk irsaliyesinin bulunmadığını, ihtiyati haczin davalı borçlu şirketin adresinde yapıldığını, davacının iddiasını kesin delillerle ispat edemediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığının tespit edildiğini, raporda devam eden vergi incelemelerine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını, hükmedilen vekalet ücreti yönünden de kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, araçların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, başvurunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Vergi Dairesi Müdürlükleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacağının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 66 ncı maddesi uyarınca üçüncü kişi tarafından açılan “istihkak” istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6183 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesi.
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 168 inci maddesi.
3. 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, davaya konu araçların konsinye sözleşmesi kapsamında davalı kamu borçlusu şirkete teslim edildiğinin ve muvazaalı bir işlem bulunmadığının, davaya konu araçlarla ilgili herhangi bir vergi incelemesinin bulunmadığının anlaşılmasına göre; temyiz eden davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanun’un 168 inci maddesinde; "6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir." düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, İlk Derece Mahkemesince; davanın kabul edilmesi nedeniyle, davacı vekili yararına maktu vekalet ücreti yerine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
3. Kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede; yukarıda yer verilen hükümler uyarınca davalı ... Daireleri harçtan muaf olduğu halde İlk Derece Mahkemesince davacı tarafça başlangıçta yatırılan başvuru harcı ile peşin harcın yargılama giderleri içinde davalı ... tarafından alınmasına karar verilmesi de, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz eden davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi Kararının hüküm fıkrasının (4) ve (5) numaralı bentleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
"4- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdiren 58.250,00 TL avukatlık ücretinin (davalılardan ... ve Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğünün 5.100,00 TL'sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 14.071,90 TL peşin harç, 8.711,10 TL masraf olmak üzere toplam 22.808,20 TL yargılama giderinin (davalılardan ... ve ... 8.711,10 TL'sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,"
ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.