Logo

3. Hukuk Dairesi2024/187 E. 2025/53 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında imzalanan tesis karşılığı konut sözleşmesinin fesih edilmesinin haklı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sözleşme konusu taşınmazı sözleşme tarihinden önce iktisap etmiş olması ve davalı idarenin taşınmazın hukuki durumu hakkında bilgisi varken sözleşmeyi imzalaması, davacının kusuru bulunmaması ve fesih bildiriminin haksız olması gözetilerek, yerel mahkemenin sözleşmenin haksız feshedildiğine dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/244 E., 2023/303 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/82 E., 2021/74 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; taraflar arasında Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında 03.02.2009 tarihli tapu tahsis belgeli tesis karşılığı konut sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkillerinin arsa tahsis borcu ve daire karşılığı eksik arsa payı için borçlandırıldığını ve borcun ödendiğini, ancak sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, müvekkillerinin bu işleme karşı İdare Mahkemesinde iptal davası açtığını, Mahkemece Hazine arsası üzerinde kalan 165 m² tahsisin geçerli olduğuna karar verildiğini, istinaf süreci devam ederken davalı ile müvekkillerinin bir araya gelerek 21.03.2017 tarihli dava konusu sözleşmeyi imzaladıklarını, davalının Hazine arsası üzerinde kalan 165 m²’lik tahsise göre yeniden borçlandırma yaptığını, sözleşmenin imzalanmasından hemen sonra gecekonduyu yıkarak müvekkillerini kuraya soktuklarını, istinaf incelemesi sonucu Ankara 16. İdare Mahkemesinin 2016/1097 Esas sayılı dosyasından verilen kararın ortadan kaldırılması nedeniyle 2017 tarihli sözleşmenin de feshedildiğini, edimler ifa edildikten sonra davalının sözleşmeyi feshetmesinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, 21.03.2017 tarih ve 4202 analiz numaralı sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile sözleşmenin uygulanmaya devam edilmesi yönünde muarazanın giderilmesine, kurada müvekkillerine isabet eden dairenin teslimine, bu talebin reddi (feshin geçerli sayılması) halinde 4202 analiz numaralı gecekondunun dava tarihindeki gerçek bedelinin ödenmesi kaydı ile şimdilik 7.600,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline, sözleşme gereği davalıya ödenen 12.400,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; süresi içinde açılmayan bu davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, parsellerin tamamının şahıslara ait olduğu hususlarının tespit edilmesi üzerine 2981 sayılı İmar Affı Kanunu'nun (2981 sayılı Kanun) 10. maddesinde öngörülen şartları taşımadığından bahisle tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini, dava konusu sözleşmenin feshinin de bu doğrultuda yapıldığını, davacıların yapılan sözleşmede hak sahibi olmadığının tespit edildiğini, hukuka aykırı işlemin geri alınması ve bu doğrultuda haklı nedenle feshin gerçekleştirildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı İdare tarafından tapu tahsis belgesinin iptaline karar verildikten sonra kararın iptali için davacı tarafça aleyhine İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiği, böylelikle ortada geçerli bir tapu tahsis belgesinin varlığından söz edileyemeceği anlaşıldığından davacıların İdare ile yapılan sözleşmenin haksız feshedildiğine yönelik talebinin reddine, enkaz bedeli + ağaç bedeli toplamı 6.095,30 TL bedelin ve sözleşme gereği davalı İdareye ödenen 12.400,00 TL bedelin davalı İdareden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar tarafından sözleşmenin haksız feshine ilişkin ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin, taraflar arasındaki tesis sözleşmesinin davalı tarafından feshinin haklı olduğuna ilişkin kabulün hukuka uygun olmadığı, davalı İdarenin davacı ile sözleşme yaparken taşınmazın hukuki akıbetini etkileyecek olan davanın derdest olduğunu bilerek bahsi geçen sözleşmeyi imzaladığından davanın sonucuna göre sözleşmeyi feshetmesinin iyiniyetle bağdaşmadığı, aynı mahiyetteki dosyalarda tesisin özel mülkte kalması nedeniyle Belediye tarafından yapılan fesihlerin haksız olduğuna dair mahkeme kararlarının onandığı gerekçesiyle; davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacıların 21.03.2017 tarihli ve 4202 analiz numaralı davalı idare ile yapılan sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespitine ilişkin davasının kabulüne, sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile uygulamaya devam edilmesine, dava konusu dairenin teslimine ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Tapu tahsis belgesinde 400 m² arsa tahsisi olduğu iddia edilmiş ise de söz konusu arsa tahsisinin 235 m²'si 3019 ada 54 ve 138 parselde, geri kalan 165 m²'sinin hazine parselinde kalmakta olup ve bu parselin şahıs mülkiyetinde olduğunun tespit edildiğini, yapılan feshin 2981 sayılı Kanun'un 10. maddesinin (B) bendinin son fıkrası; ''hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapuları resen iptal edilir'' hükmü gereği yapıldığını, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 2016/321 E., 2017/232 K. sayılı kararında; ''... gecekondunun bulunduğu parselin özel şahıslar adına kayıtlı olduğu anlaşılmış olup, salt tapu tahsis belgesinin düzenlenmiş olması yukarıda anılan kanun uyarınca mutlak anlamda tapu verilmesini gerektiren bir durum olmadığından tapu tahsis belgesinin iptaline yönelik davaya konu kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.'' denilerek davanın reddine karar verildiğini, dava konusu 21.03.2017 tarihli sözleşmede; imza tarihinden sonra yapılan araştırmalar sonucunda hak sahibi olmadığı belirlenen şahısların sözleşmelerinin Ankara Büyükşehir Belediyesince tek taraflı iptal edileceğinin hüküm altına alındığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile sözleşmenin halen yürürlükte olduğuna karar verilmesi istemine ilişkindir.

Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin özel hukuk hükümlerine tabi olması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde adli yargı mahkemeleri görevli olup, taraflar arasında davacılara ait taşınmazın devri ve belirlenen eksik bedelin ödenmesi karşılığında davalı Belediye tarafından yapılacak konutlardan 1 adet dairenin verileceğine dair sözleşme imzalandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123 ve devamı maddelerinde düzenlenen karşılıklı borç yükleyen sözleşme niteliğinde olduğu, sözleşme uyarınca davacıların taşınmazı davalı Belediyeye devrettiği ve belirlenen bakiye bedeli ödemek suretiyle üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdikleri davacılara ait gecekondu hakkında tapu tahsis belgesi verilerek imar affından yararlandırıldığı, davacıların taşınmazı sözleşme tarihinden evvel iktisap ettiği, yani sözleşme tarihinde bu taşınmazın üzerine kayıtlı olduğu bilinerek davacılara hak sahipliği sıfatının kazandırıldığı, davacıların herhangi bir kastı ve kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla sözleşmenin fesih bildiriminin haksız olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.