"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/258 E., 2024/353 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/568 E., 2017/149 K.
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin eczane sahibi olduğunu, bir kısım reçetelerin arkasına ilaçların teslim edildiğine dair atılan imzaların reçete sahiplerine veya yakınına ait olmadığı ve eczane tarafından fatura edilen reçetelerden hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat kupürlerinin yer aldığı gerekçesiyle davalı Kurum tarafından 2009 yılı Protokolünün (6.3.3) ve (6.3.10) maddeleri uyarınca uygulanan cezai şart işlemin iptalini ve muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; uygulanan cezai işlemin usule uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Çumra Asliye Hukuk Mahkemesinin İş Mahkemesi sıfatıyla verdiği 23.09.2014 tarihli ve 2011/370 E., 2014/383 K. sayılı ilamla; dinlenen hasta beyanlarından ve ibraz edilen dilekçelerinden, cezai şarta konu reçete sahibi hastaların ilaçları aldığı anlaşıldığı, 2012 tarihli Protokolün (5.3.2) maddesi uyarınca protokol hükümlerinin uygulanamayacağı, cezai şart işleminin mesnetsiz kaldığı, hükme ve denetime elverişli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmı da dikkate alınarak davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06.06.2016 tarihli ve 2015/8751 E., 2016/14352 K. sayılı ilamıyla; davaya İş Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılmasının doğru olmadığı, genel Mahkeme sıfatıyla işin esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma ilamına uyularak verilen İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dinlenen hasta beyanlarından ve ibraz edilen dilekçelerinden, cezai şarta konu reçete sahibi hastaların ilaçları aldığının anlaşıldığı, 2012 tarihli Protokolün (5.3.2) maddesi uyarınca davacı eczacı hakkında protokol hükümlerinin uygulanamayacağı, cezai şart işleminin mesnetsiz kaldığı, hükme ve denetime elverişli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmı da dikkate alınarak davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; soruşturma dosyası incelendiğinde davacı eczanenin Kuruma fatura ettiği ilaç küpürlerinin sahteliğinin herhangi bir yanılgıya mahal vermeyecek şekilde tespit edildiğini, bu sahtelik tespitinin davacı eczanenin söz konusu ilaçları üreten firma ile yaptığı yazışmalar ve ilaç firmasınca yapılan küpür incelemeleri sonucu ortaya çıktığını, davacının davalı Kuruma fatura edilen reçetelere ait ilaç küpürlerinin sahteliği sabit olduğu için davanın reddi gerektiğini, fesih işlemine konu hükmün 2008 yılı eczane protokolünün (6.3.19) maddesi olduğunu, davacı eczanenin sözleşmesinin 3 yıl süre ile fesh edildiğini, sahte küpür fatura etme fiilinin kimin tarafından yapıldığının ve sahte küpürleri kimin yaptığının da öneminin bulunmadığını, Kuruma yargılama gideri ve vekâlet ücreti yüklenilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 2012 yılında taraflar arasında imzalanan protokol hükmü uyarınca hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda protokol hükmünün uygulanmayacağı açıkça ifade edildiğini, ayrıca dinlenen hasta ve ibraz edilen dilekçelerinden, cezai şarta konu reçete sahibi hastaların ilaçları aldığı beyan edildiği, bu nedenle 2012 tarihli protokolün (5.3.2) maddesi uyarınca davacı eczacı hakkında protokol hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davalının başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 2009 yılı Protokolün (6.3.3) ve (6.3.10) maddeleri uyarınca uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün (6.3.3) ve (6.3.10) maddeleri
2. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün (5.3.2), (6.11) ve (6.12) maddeleri
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye; hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve dosya kapsamına uygun olmasına ve yargılamada ileri sürülmeyen hususların kanun yolu aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.