Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2895 E. 2025/1965 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konutun geç teslimi nedeniyle düşük faizli kredi kullanma imkanının kaybedilmesi sonucu oluşan zararın tazmini talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede konutun krediye hazır hale getirileceğine veya davacının ödemeyi krediyle yapacağına dair bir hüküm bulunmadığı, sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayıcı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1857 E., 2024/794 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi)

SAYISI : 2021/328 E., 2022/79 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, taraflar arasında 27.12.2019 tarihinde taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, işbu satış sözleşmesine göre 10.06.2020 tarihinde taşınmazın davacıya teslim edileceği ve tapunun devrinin gerçekleşeceği hususunda anlaşıldığını, yapının 01.05.2020 tarihinde tamamlandığını, dairenin zamanında teslim edilemediğini, 07.01.2021 tarihinde tapu tesliminin yapıldığını, davalı şirketçe taahhüt edilen 10.06.2020 tarihinde sıfır konut kredi faiz oranının devlet bankalarında 0,64 ve bir yıl boyunca geri ödemesiz iken tapu teslimi esnasındaki kredi faiz oranlarının 1.49 olduğunu, müvekkilinin ciddi anlamda zararı söz konusu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL'nin sözleşmede belirtilen tapu devir tarihi olan 10.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının satın almış olduğu dairesinin tapusunu da 07.01.2021 tarihinde aldığını, sözleşmede tapunun devredileceği tarihe ilişkin herhangi bir kayıt konulmadığını, davacının dava konusu dairenin satış bedelini ne şekilde ödeyeceği, kredi çekip çekmeyeceği hususunda herhangi bir düzenlemenin söz konusu olmadığını, buna rağmen müvekkili şirketin sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi 30.06.2020 olmasına rağmen 10.06.2020 tarihinde daireyi davacıya teslim ettiğini, davacının faiz oranlarının yükselmesi nedeniyle herhangi bir zararı söz konusu olsa dahi bu durumdan müvekkili yüklenici şirketin değil KKİS tarafları olan dava dışı arsa maliklerinin sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 27.12.2019 tarihli adi yazılı satış sözleşmesinin 15.maddesinde 30.06.2020 tarihinde dairenin fiziken teslim edileceği, 17. maddesinde binanın bitmiş halde yapı kullanması alınarak anahtar teslim alıcıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, satış sözleşmesi hükümlerine göre davaya konu taşınmazın davacıya sözleşmede öngörülen tarihten önce 10.06.2020 tarihinde teslim edildiğini, arsa sahipleri tarafından tapu 07.01.2021 tarihinde devredilmiş ise de, davalı yüklenicinin davacıya karşı edimini yerine getirdiği, aralarında adi şekilde yazılmış sözleşme hükümleri çerçevesinde teslimin yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmede tapusunun devredileceği tarihe ilişkin herhangi bir kayıt konulmadığı, davacının dava konusu dairenin satış bedelini ne şekilde ödeyeceği, kredi çekip çekmeyeceği hususunda herhangi bir düzenleme söz konusu olmadığı, buna rağmen davalı şirketin, sözleşmede kararlaştırılan tarihten önce daireyi fiilen bitirip davacıya teslim ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV.İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmede, ..daire, 30.06.2020 tarihine kadar fiziken teslim edilecektir.. şeklinde hüküm bulunduğu, söz konusu taşınmazın 10.06.2020 tarihinde davacıya fiziken teslim edildiği, sözleşmede, dairenin krediye hazır hale getirileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı gibi davacının ödemeyi banka kredisi ile yapacağına dair hüküm de bulunmadığı, davalının, dava konusu daireyi 30.06.2020 tarihine kadar krediye hazır hale getirmekle yükümlü olduğunu iddia eden davacının, bu iddiasını ispat etmesi gerektiği, davacının bu iddiasını kesin delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince bildirilen delillerin toplanmaması sebebi ile istinaf mahkemesince dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilerek tüm deliller toplandıktan sonra ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi yönünde karar vermesi gerekirken yazılı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında davaya konu dairenin krediye hazır hale getirileceğine ve müvekkilinin ödemeyi banka kredisi ile yapacağına ilişkin anlaşma bulunduğunu, davalı şirketin taşınmaz sahibi üçüncü kişilere gönderdiği ihtarnamede; "4 Nolu daire ...’a sözleşme ile satıldı,tapu devri ile birlikte kredi çekilerek tarafımıza ödeme yapılacaktı ancak tapu devri gerçekleşmediğinden ödememizi alamadık.O para ile o gün 100 ton demir alacaktık ancak şu anda demir kg. fiyatlarına 1000TL (bin) zam gelmiştir.Zararımız 100.000(yüzbin) TL’dir….’’ şeklinde beyanda bulunduğunu, taraflar arasındaki yazılı sözleşmede yer alsın yahut almasın davalı tacirin müvekkilinin ne zaman ne şekilde ödeme yapacağını bildiği ve bu hususlarla ilgili taraflar arasında anlaşma sağlandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, bağımsız bölümün geç teslimi nedeniyle düşük faiz oranlı kredi kullanma imkanının kaybedilmesi iddiasına dayalı oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir.

Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 15. maddesine göre dairenin 30.06.2020 tarihine kadar fiziken teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, 10.06.2020 tarihinde ise dairenin davacıya teslim edildiği, sözleşmede, dairenin krediye hazır hale getirileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı gibi davacının ödemeyi banka kredisi ile yapacağına dair hüküm de bulunmadığı, sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.