"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1096 E., 2023/1787 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/126 E., 2023/47 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı Kurum imzaladığı sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi kapsamında sağlık hizmeti sunduğunu, ancak davalı tarafından davacının 2018 yılı Ocak ayı dönemine ilişkin hak edişinden mevzuat ve sözleşmeye aykırı olarak 389.608,76 TL tutarında kesinti işlemi uyguladığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 389.608,76 TL haksız kesintinin tahsilinin durdurulmasına, kesintinin tahsil edilmesi halinde kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı sağlık hizmet sunucusu ile imzalanan sözleşme ve Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümleri uyarınca örnekleme metodu ile yapılan inceleme sonucu mutabakat gerçekleştiğini, kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü ile yapılan 379.105,72 TL tutarında kesintinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan 17.05.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda toplam 389.608,76 TL kesintiden, 379.105,72 TL kesintinin yersiz olduğu, 10.503,04 TL kesintinin yerinde olduğunun belirtildiği, 15.11.2022 tarihli ek raporda asıl rapordaki hesaplamanın değişmediğinin ifade edildiği, davalının kesinti tarihi itibariyle ödenmeyen kısım için temerrüde düştüğü, İlk Derece Mahkemesi kararında hükme esas alınan bilirkişi raporu 17.05.2022 tarihli olmasına rağmen zuhulen “23.12.2019 tarihli”’ olarak yazılmasının ve harçla ilgili “artan 6.496,00 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,” şeklinde yazılması gerekirken, “artan 6.496,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde yazılmasının maddi hata olup her zaman düzeltilebileceği gerekçesiyle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, kararın gerekçesiz olduğunu, ek rapor alınması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili; kuruma incelenmek üzere sunulan faturaların mevzuat ve aralarındaki sözleşme doğrultusunda örnekleme yöntemi uygulanarak incelendiğini, mevzuata aykırı düzenlenen faturalar yönünden yapılan kesintinin cezai işlem olmadığını, davalının kesinti konusu dönem bakımından idari yollara başvurduğunu ispatlaması gerektiğini, kurum içi yolların tamamen tüketilmesi gerektiğini, davalının örnekleme yöntemini kabul ettiğini, kurum işleminin mevzuata ve sözleşme hükümlerine dayandığını, kesinti tarihinden itibaren faiz işletilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, kurum tarafından yapılan kesinti işleminin haksız olduğunun tespiti ile kesinti tutarının tahsili istemlerine ilişkindir.
1. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporundaki değerlendirme ve hesaplamaların yerinde olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin tüm, temyiz itirazlarının ve davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2. 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun (5502 sayılı Kanun) 36. maddesi uyarınca davalı Kurum harçtan muaf olması nedeniyle yatırdığı harcın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, harcın davalıdan tahsili yönünden hüküm kurulması ve ayrıca 17.05.2022 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmasına rağmen rapor tarihinin kararda hatalı gösterilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, kararın gerekçesinin son paragrafında yer alan “23.12.2019 tarihli” ibaresi çıkarılarak yerine "17.05.2022 tarihli" ibaresinin yazılması; kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendi çıkartılarak yerine ''3- Peşin ve tamamlama yolu ile yatırdığı 6.675,90 TL harcın davacıya iadesine” bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.