Logo

3. Hukuk Dairesi2024/3398 E. 2024/4416 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sigortalı adına düzenlenen reçetelerin arkasındaki imzaların sigortalı veya yakınına ait olmadığının tespiti nedeniyle uygulanan cezai şart ve reçete bedeli kesintisi işlemlerinden borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan araştırma ve incelemenin yeterliliği, hükme esas bilirkişi raporunun denetime elverişli olması ve lehe protokol hükmü uygulanması gerektiği itirazının ilk temyiz aşamasında ileri sürülmemiş olması gözetilerek davacı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/186 E., 2021/629 K.

Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 24.05.2012 tarihli yazısı ile 2012 yılı Eczane Protokülünün 5. maddesi gereğince müvekkili hakkında yasal olarak uyarılması ile reçete bedellerinin 5 katı (8.192,48 TL) para cezası uygulanmasına dair tesis edilen işlemin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek; davalı tarafından tesis edilen işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacıya ait eczaneden karşılanan üç adet reçetenin arkasındaki imzaların reçete sahibine veya yakınına ait olmadığını, reçete muhteviyatı ilaçların hasta ya da hasta yakınına teslim edilmediğinin tespiti ile sonrasında yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 28.04.2015 tarihli ve 2014/603 E., 2015/439 K. sayılı kararla; davacı taraf aleyhine 16.11.2012 tarihli yazı ile uyarı, cezai şart ve borç tahakkuku işlemlerinin uygulandığı ancak yapılan işlemin hukuki dayanağının olmadığı, davaya konu reçetelerde yazılı ilaçların hastaların veya yakınları tarafından alınarak kullanıldığı, davalı kurumun, ilaçların hastaya ulaşması ve tedavi amaçlı kullanılması nedeni ile bir zararının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 22.10.2019 tarihli ve 2016/24829 E., 2019/10366 K. sayılı ilamıyla; davaya konu üç adet reçeteye ilişkin olarak reçete sahibi hastanın, ilaçları almadığı ve kullanmadığına ilişkin davalı Kuruma verilmiş dilekçesi mevcut olduğuna göre, hastanın tanık olarak dinlenilmesi, davaya konu belgelerin hastaya gösterilmesi ve gerekiyorsa bu konuda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya ait eczane tarafından sigortalı adına karşılanan ve davalı Kuruma fatura edilen 04.04.2011 tarihli ve MOSWWJ numaralı, 27.06.2011 tarihli ve OOZDZN numaralı ile 24.10.2011 tarihli ve PTIWXX numaralı üç adet reçetenin arkasında yer alan imzaların hasta ve hasta yakınına ait olmadığı, reçete muhteviyatı ilaçların hasta ya da hasta yakınına teslim edilmediği tespitleri üzerinden 2012 Yılı İlaç Temin Protokolünün (5.3.2.) maddesi hükmü gereği tespite konu 3 adet reçete bedeli olan 1.342,52 TL'nin 09.11.2012 tarihi itibariyle hesaplanan 137,36 TL yasal faizi ve 3 adet reçete bedelinin 5 katı 6.712,60 TL (1.342,52x5) cezai şart olmak üzere toplamda 8.192,48 TL şeklinde uygulamaya koyulan işlemin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 06.05.2024 tarihli ve 2023/2953 E., 2024/1517 K. sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili; dava konusuna ilişkin cezai şart hükmü değiştiğinden lehe protokol hükmü uygulanarak reçete bedelinin iki katı tutarında cezai şarta hükmedilmesini, dava dışı Mithat ile hasta Selma arasındaki akrabalık ilişkisinin araştırılmasını ve Mithat'ın tanık olarak dinlenilmesini, sadece hasta beyanı esas alınarak sonuca gidilemeyeceğini, 2016 yılı ptorokolünün uygulanamayacağına dair Mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, zira reçete arkasındaki imzanın kime ait olduğunun önemli olmadığını, ilacın bizzat hastaya teslim edildiği hususunun önemli olduğunu, bu kapsamda tesis edilen işlemin doğru olmadığını belirterek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; dava dışı sigortalı adına düzenlenen reçetelerin arkasındaki imzaların, sigortalı ya da yakınına ait olmadığının tespit edilmesi nedeniyle uygulanan cezai şart ve reçete bedeli kesintisi işlemlerinden borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

2. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün (4.3.6.) ve (5.3.2) maddeleri.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmış olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bulunmasına, cezai şart bakımından lehe protokol hükmünün uygulanması gerektiği itirazının daha önce temyiz dilekçesinde ileri sürülmediğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,

2.320,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.