Logo

3. Hukuk Dairesi2024/365 E. 2024/3983 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımından kaynaklı tahakkuk ettirilen faturanın iptali için açılan menfi tespit davasında, davacının ıslah etmesiyle dava değerinin kesinlik sınırının altına düşüp düşmediği ve istinaf yolunun açık olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ıslah dilekçesi vermesi nedeniyle dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığından bahsedilemeyeceği ve bu durumda Bölge Adliye Mahkemesinin davacının istinaf başvurusunu usulden reddederek kesin hüküm kurmasının hatalı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1680 E., 2023/1774 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/580 E., 2023/286 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan bir karara ilişkin olması sebebiyle davacının istinaf dilekçesinin/başvurusunun 6100 sayılı Kanunun 341 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve 352 nci maddesinin binici fıkrasının b bendi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 01.12.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin gerçek kişi tacir olduğunu ve lokanta işlettiğini, bu lokantasında da elektrik aboneliğinin bulunduğunu, müvekkilinin elektrik sayacına herhangi bir müdahalesi bulunmazken, davalı şirket çalışanlarınca müvekkilinin işyerine gelinerek, kaçak elektrik kullanıldığından bahisle tutanak tutulduğunu ve sonrasında da müvekkiline kaçak faturası tahakkuk edildiğini, fakat tutanaktan önceki ve sonraki dönemlerdeki elektrik tüketim verileri karşılaştırıldığında arada çok cüzi farklar bulunduğunu, yani elektrik tüketiminde herhangi bir değişiklik bulunmadığını, bu anlamda müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığının sübuta ereceğini iddia ederek, davasının kabulünü talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili;davacının perakende satış sözleşmesi mevcutken dağıtım sistemine müdahale etmek suretiyle kaçak elektrik enerjisi kullandığını, bu hususun tutanak altına alındığını, davacının kaçak kullanımının sayaca harici hat çekilmek suretiyle sayacın devre dışı bırakılarak gerçekleştiği, kaçak elektrik kullanımı şekil itibariyle nitelikli olup, davacının aksi yöndeki iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı tarafça aksi iddia edilmiş ise de davacının kaçak elektrik tüketiminde bulunduğunun dosyadaki deliller ve bilirkişi raporunda yapılan tespitler ile sabit olduğu ve aksinin ispat edilemediği anlaşıldığından davacının kaçak tüketimi yapılmadığına yönelik iddialarına itibar edilmediği, hüküm kurmaya, taraf ve yargı denetimine elverişli tekniğe ve mevzuata uygun bilirkişi ek raporunda, davacının kaçak elektrik kullanımından kaynaklı olarak davalı şirketin vergiler ve cezalar dahil toplamda 382.065,58 TL zarara uğradığı tespit edildiği, davalı şirket tarafından tanzim edilen 08/09/2022 tarih ve 42704 seri numaralı kaçak tutanağına bağlı olarak tahakkuk edilen fatura bedelinin ise 424.643,12 TL olduğu, bu anlamda davalı şirketçe tahakkuk edilen fatura bedelinin ilgili mevzuat ve belirtilen hesaplama yöntemleri nazara alındığında hatalı olduğunun anlaşılması karşısında fatura bedeli ile bilirkişilerce hesaplanan gerçek bedel arasındaki bakiye yönünden, davacının ıslahı da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişilerin, yerinde inceleme yapmadan rapor tanzim ettiklerini, böyle bir davada, sadece davalı tarafından tutulan ve hatalı yanlı birçok tespit içeren bir tutanağın esas alınarak farazi bir hesaplama yapılmasının usule ve esasa aykırı olduğunu, bilirkişi heyetinin, davacıya gelen son faturaların miktarını inceleme konusu yapmadığını, davacının son 4 aylık faturalarına bakıldığında esasen ortalama tüketimin maksimum 6.000,00 TL civarı olabileceğinin anlaşılacağını, yerel mahkemenin, dosyada mübrez ek bilirkişi raporundaki nihai hesaplamayı doğru kabul ettiği ancak aynı raporda açıkça belirtilen ''sonradan sunulan belge'' hususunun dikkate almadığını, ek bilirkişi raporunda da net bir şekilde belirtildiği üzere itiraza konu 03.02.2021 tarihli kaçak elektrik kullanım tutanağının 21.12.2022 tarihli Bilirkişi Heyet Raporundan sonra 05.01.2023 tarihinde mahkemeye sunulduğunu, hesaplamaların da 1,5 katı olarak yapıldığını ancak sonradan sunulan bu belgeye istinaden 2 katı olarak düzenlendiğini, davalının süresinden sonra dosyaya sunduğu bu ilave faturanın gerçek olmadığı gibi, yargılama esnasında da itiraz gördüğünü, davalının bu yolla savunmayı genişletme yasağını ihlal ettiğini ve bu duruma muvafakat edilmediğini, buna rağmen yerel mahkemenin, bu hukuka aykırı delili hükme esas aldığını, kaldı ki davalının bahsettiği 03.02.2021 tarihli bir tutanak kesinlikle mevcut olmadığını, kararının kaldırılmasını ve davacının 424.643,12 TL'llik fatura bedelinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili; bilirkişi ek raporu bir kısım itirazların dikkate alınarak hesaplama düzeltildiğini, bazı kısımlara ilişkin itirazların ise reddedildiğini, bilirkişi heyeti tarafından davacının harici hat çekerek kaçak elektrik enerjisi kullandığı yönündeki tespitine bir diyecekleri olmadığını, şirket tarafından tespit edilen kaçak elektrik enerjisi kullanımı bilirkişi tarafından da onaylandığını, Tokat İl İşletme Müdürlüğü kaçak ekiplerimiz tarafından 08.09.2022 tarihinde Tokat Merkez ... Mah. ... Bulv. No:102/H 2.Blok adresinde bulunan ...’e ait işyerinde yapılan incelemede sayaçtan geçmeyecek şekilde harici hat çekerek kaçak elektrik kullanıldığı tespit edildiğini, yapılan tespite istinaden 48.070 kw güç tespiti ile birlikte “42704” seri numaralı kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, ancak daha sonra yapılan incelemede tespite konu elektrikli cihazlardan pizza fırınının kullanılmadığının görüldüğünü ve güç 20,5 kw düşürülerek 27,57 kw üzerinden kaçak hesabı yapıldığını, ... adına aynı adreste ve aynı kullanım yerinde daha önce 03.02.2021 tarihinde kaçak elektrik kullanım tutanağı düzenlendiğinden yukarıdaki yönetmeliğin 3. Maddesinde belirtildiği üzere belirtilen tarifenin 2 katı göz önüne alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, bilirkişi tarafından bu yöndeki itirazıları dikkate alınarak ek raporda 2 katı üzerinden hesaplama yapıldığını, Tokat Merkez ... Mah. ... Bulv. No:102/H 2.Blok adresinde bulunan ...’e ait işyerinde tespit edilen kaçak kullanımında 39.700,8 kWh kaçak tüketim miktarına istinaden 353.465,71 TL kaçak kullanım faturası ve 39.700,8 kWh tüketim miktarına istinaden 71.165,41 TL normal tüketim faturası çıkartılması gerektiğini ileri sürerek; yerel mahkeme kararının istinaf yolu ile kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilinin istinafının incelenmesinde; her ne kadar ilgili istinaf başvuru dilekçesinin 6100 sayılı Kanununun 346 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmemiş ise de; aynı Kanun hükmü ve 352 nci madde hükmü uyarınca, istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan bir karara ilişkin olması sebebiyle davacının istinaf dilekçesinin/başvurusunun 6100 sayılı Kanunun 341 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve 352 nci maddesinin binici fıkrasının b bendi gereğince usulden reddine, davalı vekilinin istinafının değerlendirilmesinde ise; dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davacı tarafından ispat edilen borçlu olmadığına yönelik talep miktarı üzerinden davanın kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.12.2023 tarihli ek kararıyla; kararın 6100 sayılı Kanunun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının a bendi uyarınca miktar yönünden kesin nitelikte bir karar olduğu, 6100 sayılı Kanunun 362 nci maddesi kapsamında temyiz edilemeyen kararlardan olması nedeniyle hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından davacı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili ek karara ilişkin olarak; davacının 424.643,12 TL'llik fatura bedelinden sorumlu olmadığının tespiti istemi ile istinaf kanun yoluna başvurduklarını, ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin ve istirdat haklarının saklı tutulduğunun belirtildiğini, taraflarınca izlenen usulün hukuka uygun olduğunu, yerel mahkeme kararının denetlenmesi gerektiğini, esasa ilişkin ise; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kaçak elektrik tahakkukundan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.08.05.2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 26 ve 27 nci maddeleri,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Her ne kadar Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, verilen kararın kesin olduğu gerekçesiyle 01.12.2023 tarihli ek karar ile davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de; davacının bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ıslah dilekçesini verdiği, davanın, davacının 424.643,12-TL'llik fatura bedelinden sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen temyiz talebinin reddine ilişkin 01.12.2023 tarihli ek kararının kaldırılarak davacı vekilinin temyiz talebinin esastan incelenmesi gerekmiştir.

2.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; uyuşmazlığın davacının 424.643,12-TL'llik fatura bedelinden sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ıslah dilekçesini verdiği, bu durumda dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığından bahsedilemeyeceğinden Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan değerlendirilmesi gerekirken başvurusunun usulden reddine kesin olarak karar verilmesi doğru değildir. Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararının kaldırılmasına istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 01.12.2023 tarihli ek kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine dair 26.10.2023 tarihli kararının KALDIRILMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,

02.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.