Logo

3. Hukuk Dairesi2024/3856 E. 2025/532 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hekimin vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediği ve davalı sağlık kuruluşlarının da organizasyon yönetiminde kusurlu oldukları iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda, davacının murisinin ölümüne sebep olan enfeksiyonun davalı ... Hastanesinde yapılan ameliyat sonrası hasta takibinin ve tedavisinin hatalı yapılmasından kaynaklandığı, davalı hekim ve ... Hastanesinin kusurlu olduğu ancak davalı ... Tıp Merkezi'nin kusurlu olmadığı tespit edildiğinden, ... Tıp Merkezi aleyhine karar verilmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/817 E., 2024/996 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/67 E., 2023/622 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz incelemesinin davalı ... ve davalı ...Ş. vekili tarafından duruşmalı olarak yapılması istenilmiş; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.01.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ..., davalı Bio-Fiz Sağlık Medikal İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat Umut İçin ve davalı ...Ş. vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; murisleri ...'in artan bel ve kalça ağrıları nedeniyle davalı ... Hastanesi hekimlerinden davalı ...’a muayene olarak kendisine bel fıtığı teşhisi konulduğunu, davalı doktor tarafından müteveffanın fıtık bölgesine iğne ile ilaç enjekte edilerek taburcu edildiğini ancak ağrılarının ve şikayetlerinin daha da artması, ateş ve titremenin baş göstermesi ve ağrılarının geçmemesi üzerine davalı doktor tarafından açık bel fıtığı ameliyatı yapıldığını, sonrasında bel ağrılarının şiddetlenmesi, baş ağrısı ve aşırı terleme şikayetleri bulunduğunu, doktorların hastada menenjit olduğunu, karaciğerin görevini yapamadığını, kan enzimlerinin bozuk olduğunu, bağışıklık sisteminin bozulduğunu ve hayati tehlikesinin bulunduğunu hasta yakınlarına bildirdiklerini, akabinde hastanın davalıların kusurlu hareketleri neticesinde vefat ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıların her biri için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 10.000,00 TL maddi tazminat ve her bir davacı için 100.000,00’er TL manevi tazminatın ölüm tarihi olan 18.12.2017 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari (avans) faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini talep etmiş, 06.12.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davacı ... ...'un destekten yoksun kalma tazminatını 9.522,54 TL arttırarak 14.522,54 TL'ye, davacı ...'un destekten yoksun kalma tazminatını 1.293.025,74 TL arttırarak 1.298.025,74 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...Ş. vekili; müteveffaya davalı Ankara Cerrahi Tıp Merkezinde ilk operasyonun yapılması nedeniyle davalı hastanede enfeksiyon kapmasının mümkün olmadığını, hastanenin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, steril ortam sağlayarak tahlil ve tetkikleri yaptığını, doğan zarardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını, somut olayda illiyet bağının olmaması nedeniyle husumeti bulunmadığını, aksi kanaatte olunması halinde adam çalıştıran olarak çalışanını seçmede, çalışmasıyla ilgili talimat vermekte, gözetim ve denetimde gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Özel Ankara Cerrahi Tıp Merkezi (...) vekili; müteveffaya enjeksiyon işleminin yapıldığını, davalı doktor ... tarafından gerçekleştirildiğini, enjeksiyon işlemi öncesinde oluşabilecek riskler hakkında müteveffanın bilgilendirilerek kendi imzası ile onayının alındığını, işlem sırasında ve sonrasında herhangi bir komplikasyon gelişmediğini, ameliyathane ünitesinde düzenli olarak sterilizasyon işlemlerinin ve periyodik aralıklarla rutin kültür testlerinin yapıldığını, ... İnternational Hastanesi ile Prof. Dr. ...'ün ağır kusurlu olduklarını, maddi ve manevi tazminatlardan sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... vekili; davalının gerekli özeni göstererek hastaya yaptığı işlem ve operasyonda hastasını bilgilendirerek açıklama ve aydınlatma yükümlülüğünü gerçekleştirdiğini, müteveffaya başlanan antibiyotik tedavisinden ve enfeksiyon tanısından kendisine bahsedilmediğini, ameliyat öncesi alınan kan tahlilinde de enfeksiyona rastlanılmadığını, ameliyathane kültür sonuçlarında bakteriye rastlanılmadığını, hastanın ağrılarının devam etmesi üzerine ameliyat önerildiğini, hastanın ameliyattan sonra ateş, solunum tüm değerlerinin normal olması üzerine taburcu edildiğini, ameliyatın başarılı geçtiğini, hastada üşütme, soğuk algınlığı gibi bir durumun teşhis edilmediğini, diğer hekimlerin de hastanın ameliyatında bir sakınca görmemesi değerlendirilmesi yapıldığından hastanın ameliyat edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar murisine yapılan ilk işlem sonucu enfeksiyon oluşması, ardından enfeksiyona rağmen ameliyat edilmesi ve ameliyat neticesinde hastane ortamında takip edilmesi gerekirken, bu haliyle komplikasyon yönetiminin de yöntemine uygun yapılmayarak erken taburcu edilmesi ve netice olarak ortaya çıkan zararın ölümle sonuçlanması gözetildiğinde; davalı hekimin ve onu çalıştıran Özel Hastanelerin kusur ve somut olayda sorumluluğu bulunduğu, davalıların müştereken ve müteselsilen ortaya çıkan zarardan davacılara karşı sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle davacıların maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacıların destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulü ile davacı ... ... için 14.522,54 TL'nin, davacı ... için 1.298.025,74 TL'nin 18.12.2017 tarihinden işleyecek avans faizle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların hastane/tedavi masrafı talebinin kısmen kabulü ile 1.235,63 TL'nin 18.12.2017 tarihinden işleyecek avans faizle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacıların manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı kabulüne, davacı ... ... için 100.000,00 TL, davacı ... için 100.000,00 TL'nin 18.12.2017 tarihinden işleyecek avans faizle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı doktorun kusurlu olduğu, davalı ... İnternational Hospital Hastanesinin TBK'nın 116. maddesinin birinci fıkrasında adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında sorumlu olduğu, davacılar vekilinin ilk hesap raporuna itiraz ettiği, ölümden dolayı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının ilk bilirkişi raporunda hesaplanan zarar miktarına davacılar tarafından itiraz edilmemesi sebebiyle miktar yönünden karşı taraf lehine usule ilişkin kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle zarar miktarının daha yüksek hesaplandığı ek bilirkişi raporunun hükme esas alınmaması suretiyle kısmen reddedilmesine ilişkin bir olayda, Anayasa Mahkemesinin 21.12.2023 tarihli ve 2020/21347 başvuru nolu kararında, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verildiği, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi gereğince, ret sebebi ortak olan davalılar yararına tek vekâlet ücretine hükmedilmesinde usul ve Kanun'a aykırılık görülmediğinden davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Özel Ankara Cerrahi Tıp Merkezi (Bio- Fiz Medikal İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş.) vekili; bilirkişi raporlarında davalı Tıp Merkezine yüklenen bir kusur bulunmadığını, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmediğini, murisin ölümündeki etkenlerin belirlenemediğini, enfeksiyon odağının bilinemediğini, Tıp Merkezinde yapılan işlemin salt enjeksiyon işlemi olduğunu, cerrahi ameliyathane ünitesinde düzenli olarak sterilizasyon işlemlerinin yapıldığını, enfeksiyon kapma iddiası ile müteveffanın ölüm nedeninin birbirinden farklı olup arasında illiyet bağı bulunmadığını, aktüer rapora ilişkin itirazların değerlendirilmediğini, davacılar lehine hükmedilen tazminat miktarlarının hatalı ve fahiş olduğunu, aleyhine manevi tazminata hükmedilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili; kusura dair alınan tüm raporlarda, müteveffanın vefatına sebebiyet verir enfeksiyon odağının belirlenemediğinin ifade edildiğini, ilk işlem sonucu hastada enfeksiyon oluştuğunun ispatı bulunmadığını, aksine ilk işlem sonucu ancak ikinci işlem öncesi ve ikinci işlem sonrası davalı ... Hastanesinde alınan tetkik sonuçlarına göre hastada enfeksiyon bulgusuna rastlanmadığını, dosyanın çelişkiler giderilmeden karara bağlandığını, alınan son raporda, teknik bilgi yönünden çelişkiler ve hatalar bulunduğunu, özellikle enfeksiyon odağı yönünden yapılan tedavi ve tanılar hususunda, konunun davalının uzmanlık alanı dışında kaldığını, yeni bir heyetten yeni bir kusur raporu alınmasını, ATK 3. Üst Kurulunca düzenlenen 13.04.2023 tarihli raporun hükme esas alınamayacağını, vefata sebebiyet veren durumun enfeksiyon kaynaklı olmadığını, hastanın preop tetkikleri ile bunların değerlendirilmesinin anestezi ve dahiliye uzmanı tarafından yapıldığını, doğrudan davalıya kusur atfının haksız olduğunu, davalının yaptığı cerrahi işlemlerde bir hata yahut da ihmal bulunmadığını, hastada enfeksiyona yönelik bir şikayetin, hiçbir aşamada davalıya iletilmediğini, aydınlatılmış onam formlarında enfeksiyon riskinin de bulunduğunu, davacıların hangi sebeplerle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarına ilişkin tek bir gerekçe bulunmadığını, hesap raporlarına yönelik itirazlarının da karşılanmadığını, ilk raporun 1931 simgeli PMF yaşam tablosuna göre tanzim edildiğini, davacıların da bu hususa itiraz etmediğini, davacının muhtemel yaşam süresinin son rapordaki gibi 33 yıl değil, ilk rapordaki gibi 24,12 yıl olarak dikkate alınması gerektiğini, taraflara ait güncel ekonomik ve sosyal durum araştırması bulunmadığını, manevi tazminatın fahiş olduğunu, zamanaşımı defiinin değerlendirilmediğini, temerrüt olmadan ve yasal faiz harici faiz talep edilmesine itiraz ettiklerini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ...Ş. vekili; davalı hekimin Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden derece ile mezun olduğunu, davalı şirketin çalışanını seçerken gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini, buna rağmen bir zarar doğmuş ise davalının sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, davalı hastanede yapılmayan bir işlem nedeniyle doğan zarardan hastanenin sorumlu tutulamayacağını, hastaneye atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, operasyon öncesi aydınlatılmış onamların dosya içerisinde mevcut olduğunu, enfeksiyonun davalı hastaneden kaynaklandığına ilişkin bir beyan veyahut kanâat mevcut olmadığını, ameliyat öncesi doldurulan formlar ile davacı tarafın beyanlarının çeliştiğini, müteveffanın ölümü ile davalı hastane tarafından uygulanan tıbbi işlemler arasında herhangi bir illiyet bağı kurulamadığını, enfeksiyonun davalı hastaneden kaynaklandığına ilişkin bir beyan veya kanaat mevcut olmadığını, kan kültüründeki üreme sebebinin kesin olarak nereden kaynaklandığının tespitinin mümkün olmadığını, davalı şirketin sağlık kuruluşu olarak yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müteveffanın davalı hastanede 15.12.2017 tarihinde bel operasyonu olduğunu, eğer ki ölüme neden olan bir enfeksiyonun varlığı kabul edilecekse bu enfeksiyonun kaynağının her hangi bir hastane işleminden mi yoksa işlem sonrası hasta nedeniyle mi oluştuğu bile açıklanamamakla birlikte davalı hastanede yapılan işlemden önce Medicana Hastanesinde yapılan testlerde enfeksiyon varlığı anlaşılması hasebiyle enfeksiyon kaynağının davalı hastane olmadığının açık olduğunu, ıslaha karşı zaman aşımı definde bulunduklarını, ödemelerin ıslah tarihinden itibaren değil olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, hekimin vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediği ve davalı sağlık kuruluşlarının da organizasyon yönetiminde kusurlu oldukları iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ...Ş. vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2. Mahkeme kararının incelenmesinde, davalılardan ... tacir olmadığından aleyhine yasal faize hükmedilmesi gerekirken, avans faizine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3. Davalı Özel Ankara Cerrahi Tıp Merkezi (Bio- Fiz Medikal İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş.) vekilinin, temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacılar murisi ... ...'un 11.12.2017 tarihinde bel ve sol bacak ağrısı şikayeti ile ... International Hospital Hastanesine başvurduğu, davalı hekim Dr. ... tarafından değerlendirildiği, ardından davalı hekim tarafından davacılar murisine Özel Ankara Cerrahi Tıp Merkezi Beyin Cerrahi Servisinde Diskografi-tek seviye iğne-enjeksiyon yapıldığı, taburcu edildiği, 15.12.2017 tarihinde ise ... International Hospital Hastanesinde lomber mikradiskektomi yöntemi ile genel anestezi altında ameliyatının gerçekleştirildiği, 16.12.2017 tarihinde taburcu edildiği, 18.12.2017 tarihinde murisin vefat ettiği görülmüştür.

Davacıların murisinin vefatı sebebiyle tedaviyi üstlenen doktorun ve sağlık kuruluşlarının kusuru bulunup bulunmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminat talepli açılan davada, Mahkemece Adli Tıp Kurumu ile iki Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı ile bir Klinik Mikrobiyoloji Uzmanından teşekkül ettirilen heyetten bilirkişi raporları alınmış olup, raporlardaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. Üst Kurulunca düzenlenen 13.04.2023 tarihli ve 131 K. sayılı raporda özetle; "her ne kadar zamanında otopsi yapılarak dokulardaki makroskopik, histopatolojik ve toksikolojik incelemeler yapılmamış olsa da dosyada mevcut belgelere göre kişinin ölümünün odağı belirlenemeyen enfeksiyon ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, 14.12.2017 tarihinde kişinin farklı bir merkeze yüksek ateş, üşüme titreme şikayeti ile başvurduğu, muayenesinde ateşi 39.5, nabzı 140/dk, kalp taşikardik, laboratuvar tetkiklerinde CRP 20.87 mg/dL, lökosit (WBC) 13.9, nötrofil %94.8, Trombosit 130.000 tespit edildiği ve kan kültürü alınarak antibiyotik tedavisi ile taburcu edildiği, 15.12.2017 tarihinde ... İnternational Hospital Hastanesine başvuran kişinin bu başvurusunda bir önceki merkez olan Özel Medicana İnternational Hastanesine başvurusu ve buradaki kan tetkiklerinin hekim ile paylaşıldığı ile ilgili çelişkili ifadeler bulunsa da 15.12.2017 günü ... İnternational Hospital Hastanesinde bakılan laboratuvar tetkiklerinde WBC 8.79, Nötrofil %79.5, Trombosit 67.000 olan kişide ilgili tarihte enfeksiyon bulguları olduğunun anlaşıldığı, bu bulgularla kişinin ameliyata alınmaması gerektiği, ayrıca 15.12.2017 tarihinde yapılan ameliyat sonrası klinik ve laboratuvar bulguları bu şekilde olan kişinin ertesi gün (16/12/2017) taburcu edilmemesi, yatışına devam edilerek takip ve tedavisinin yapılması gerektiği, dolayısıyla Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. ...’ün uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olmadığı, kişinin ölümü ile hekimin hatalı eylemleri arasında illiyet bağı bulunduğu, kişinin 14.12.2017 tarihinde Ankara Medicana İnternational Hastanesi Acil Servisine yüksek ateş şikayeti ve enfeksiyon bulguları ile gitmesi, alınan laboratuvar tetkiklerinin de enfeksiyon lehine olması nedeniyle kişide gelişen enfeksiyonun bu hastane kaynaklı olmadığı" yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, davacılar murisinin ölümüne sebep olduğu belirlenen enfeksiyonun hangi hastaneden veya hangi işlem nedeniyle kapılması sebebiyle değil; 15.12.2017 günü ... İnternational Hospital Hastanesinde bakılan laboratuvar tetkiklerinde enfeksiyon bulguları olduğunun anlaşılmasına rağmen bu bulgularla kişinin ameliyata alınmaması gerektiği, ayrıca 15.12.2017 tarihinde yapılan ameliyat sonrası klinik ve laboratuvar bulguları bu şekilde olan kişinin ertesi gün (16.12.2017) taburcu edilmemesi ve yatışına devam edilerek takip ve tedavisinin yapılması gerektiği, kişinin ölümü ile hekimin hatalı eylemleri arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. ...’ün uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olmadığı, kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple organizasyon ve yönetimde kusurlu olan davalı ... Hastanesinin de kusurlu olduğu kabul edilmelidir.

Ancak davalı Özel Ankara Cerrahi Tıp Merkezi (Bio- Fiz Medikal İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş.)'ye yukarıdaki açıklamalar ışığında ve hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca herhangi bir kusur izafe edilmediği hasebiyle işbu davalı yönünden davanın tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde kusur izafe edilerek sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı ... Hastanesi vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca davalı Biofiz ve davalı ... yararına BOZULMASINA,

28.000,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar ... ve Bio-Fiz Sağlık A.Ş.'ye ve 28.000,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı ...Ş.'den alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'e iadesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden ... Hastanelerine yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.