"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1627 E., 2023/2038 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/6 E., 2023/422 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin Almanya'da yaşıyor olması sebebiyle maliki olduğu taşınmazların satış işlemlerini yapmak üzere Türkiye'de ikamet eden kızı A.D. ye vekâletname verdiğini, davalınının kızı A.D.'yi taşınmazların toplulaştırma çalışmalarını sonuçlandırdıktan sonra uygun alıcılar bularak satıp parasını davacı tarafa gönderme vaadi ile kandırarak taşınmazları bedelsiz olarak devraldığını, taşınmazların satışının yapılmasına rağmen bedellerinin ödenmediğini, müvekkilinin ısrarı üzerine sadece 500.000,00 TL gönderdiğini, taşınmazların gerçek piyasa değerinin çok daha fazla olduğunu ileri sürerek, bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek taşınmazların satış tarihindeki gerçek piyasa değeri üzerinden şimdilik 150.000,00 TL'nin davalı adına devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile talebini 2.568.227,09 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili, hileye dayalı davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalının taşınmazları bedellerini ödemek suretiyle satın aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın satışın muvazaalı olduğunu ve hile iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 09.08.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davada muvazaa bulunmadığını, inancın kötüye kullanılması olduğunu, inançlı işlem nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini, ödemelerin taşınmazların üçüncü kişilere devri sonrası yapıldığını, taşınmazların emaneten alındığının taraflar arasındaki yazışmalardan ortaya çıktığı, taşınmazların davalının iddia ettiği bedele satılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, muvazaalı satıştan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, özellikle tapu satış senedinde davacının vekilinin satış bedelini nakden ve peşinen aldığına ilişkin beyanına rağmen muvazaa iddiasında bulunmasına, Türk Borçlar Kanunu 19/2 maddesine göre hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanamayacağına ve muvazaa iddiasının da dosya kapsamında ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.