Logo

3. Hukuk Dairesi2024/490 E. 2024/4357 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik dağıtım hattından kaynaklanan yangın sebebiyle orman idaresinin uğradığı zararın tazmin edilip edilemeyeceği ve sorumluların kimler olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yangının çıkışında kusurlu olduğu, davacı idarenin yangınla mücadele giderlerinin gerçek zarar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davalı işçilerin sorumluluğunun ise haksız fiil hükümlerine göre ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlamadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmındaki yargılama giderlerine ilişkin hatası gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/329 E., 2021/1601 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samandağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/289 E., 2018/806 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili, davalılardan ..., ..., ... vekili ve Toroslar EDAŞ vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasını, yeniden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, davalılardan ..., ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 15.07.2013 tarihinde Samandağ ilçesi ... kulesi fıstıklar mevkii 233 nolu orman bölmesinde elektrik direğinin devrilmesi ve alanlardaki elektrik tellerinden kıvılcım çıkması nedeniyle yangın başladığını, ormanlık alana sıçraması nedeniyle yangının yayıldığını, Orman işletme şefliğine bağlı orman muhafaza memurlarının yaptıkları incelemeler sonucunda yangının çıkış sebebinin Toroslar EDAŞ sorumluluğunda bulunan elektrik direğinin devrilmesi ve gerekli bakımlarının yapılmaması nedeniyle elektrik tellerinin sarkarak ağaçlara ve rüzgarda birbirlerine çarparak ark çıkarması ve kuru otların tutuşmasının yangının çıkmasına sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, yangın nedeniyle davalılar hakkında Samandağ Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/439 Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, Mahkemece yapılan yargılama sonunda Dikkatsizlik ve Tedbirsizlik sebebi ile orman yangınına sebep olmaktan 08.04.2015 tarihli ve 2015/697 sayılı karar ile sanıkların cezalandırılmalarına karar verildiğini, elektrik direklerinin geçtiği yerlerin 26.07.1984 tarihinden başlamak üzere 49 yıllık süre ile izin irtifak tesis edilerek elektrik nakil hattı geçirilmesine olanak sağlandığını, davalı dağıtım şirketinin taraflar arasında kabul edilen şartlar karşılığında enerji nakil hatlarını kullandığını, diğer davalıların çalışanları olması nedeniyle davalı şirketin adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu ile ilgili hükümleri ile sorumlu olduğunu beyan ederek; davalının izin irtifak raporu taahhütnamesinin 6.maddesinden kaynaklanan sorumluluğu, hizmet kusuru ve adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu gereği orman yangını neticesinde şimdilik toplam 461.728,54 TL idare zararının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili; davacı tarafın kuruluş sebebi olan sorumluluğu üzerinden atmaya ve müvekkil şirkete yüklemeye çalıştığını, 6831 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde açıklanan hususların davacı Kurum tarafından yerine getirilmediğini, müvekkil şirketin yangının çıkmasında gerekse yangının büyümesinde ve ilerlemesinde herhangi bir sorumluluğu ve kusurunun olmadığını, Kurum, talep edilen miktarın çok fahiş olduğunu, olayın tamamen davacı Kurumun tarafından hazırlanmış tutanaklara dayalı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar ..., ... ve ... vekili; müvekkillerinin 15.07.2013 tarihinde meydana gelen yangında herhangi bir kusurlarının olmadığını, müvekkillerinin Toroslar EDAŞ şirketinde arıza-onarım-bakım ekibinde çalıştıklarını, bu işin vardiya yöntemi ile yapılan bir iş olduğunu, Arıza-Onarım-Bakım işinde çalışan personellerin şirket tarafından kendilerine verilen görev ve talimatları yerine gitirdiklerini, bunun dışında çıkma ve insiyatiflerinin bulunmadığını, müvekkillerinin üzerlerine düşen tüm görev ve sorumlulukları yerine getirerek arıza ihbarı yerine en kısa sürüdü gittiklerini, gerekli tüm önlemleri alarak işe başlamak için hazırlandıkları sırada yangını görerek itfaiyeye haber verdiklerini, bu nedenle dava konusu olaydan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, yangının tahmin edilen çıkış yeri ile arıza için işlem yapılacak olan yerin farklı olduğunu, müvekkillerinin şahıs olarak kasten veya taksirle orman yangını çıkmasına neden olmadıklarını, sadece şirket çalışanları olmalarının davada taraf olmaları için yeterli bir sebep olmadığını, yangının enerji nakil hattından kaynaklanmasının mümkün olmadığını, hat üzerinde tamirat yapılarak olması nedeniyle ile elektriğin kesik olduğunu, yangının çıkması ile müvekkillerinin çalıştığı şirketin bakım yükümlülüğü arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı ...; dava ile ilgili yapılan ceza yargılamasında keşfe gidilmediğini, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, tanıklarının dinlenmediğini, yangının çıktığı saatte elektrik hattında elektrik olmadığına yönelik iddialarının da dinlenilmediğini, ceza davası sonucu verilen kararın Yargıtay denetiminden geçmediğini, bu şekli ile eksik inceleme yapıldığını, yangından kaynaklı sorumluluğunun olmadığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 12.07.2013 tarihinde orman yangınının çıktığı, 15.07.2013 tarihinde yangının kontrol altına alınarak söndürüldüğü, orman yangınının oluşumuna orman arazisinden geçen yüksek gerilim enerjisi taşıyan elektrik tellerinin birbirine çarpması sonucu oluşan kıvılcımların sebep olduğu, keşif esnasında orman alanından yüksek gerilim hattının geçtiğinin gözlemlendiği, yangının başlangıç yerinin iki direk arasında tellerin geçtiği alana paralel ve aynı hizada olduğu, yangın ihbarı üzerine gidildiğinde elektrik direğinin yıkılmış olduğunun, yangının büyük bir ihtimalle elektrik kıvılcımlarından meydana geldiğinin anlaşıldığı, enerji nakil hatlarının yönetmelikte öngörülen periyodik bakım ve onarımlarının yapılmamasından dolayı hat iletkeninin koptuğu ve yangının meydana gelmesine sebep olduğu, yapılan Elektrik Alım Sözleşmesinde taraf olan Toroslar EDAŞ'ın alt işveren durumunda bulunan diğer şirketler üzerinde yeterli denetim ve kontrolü sağlayıp, yönetmelik gereğince yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmasından dolayı %40, diğer taraf olan davalı vekilince davaya ihbarı talep edilmesi üzerine ihbar olunan sıfatıyla davaya dahil edilen ... Elektrik İnşaat Sanayi Ticaret Ltd.Şti, ... Mühendislik Elektrik İnşaat Sanayi Ticaret Ltd.Şti, ... Elektrik İnşaat Sanayi Ticaret Ltd.Şti iş ortaklığının almış oldukları Elektrik Dağıtım Şebekelerinin Arıza Onarım Bakım işlerini yönetmelikte belirtilen periyotlarla yerine getirmediklerinden %60 oranında, aynı kapsamda şirket çalışanları davalı ..., ..., ... ve ...'in da olayın gelişiminde %10 kusurlarının bulunduğu, arazinin eğimi, ulaşım şartları, olay günü rüzgarın şiddeti ve yönü, doğa şartları, oluşan yangının büyüklüğü, yanan arazinin hektar olarak daha fazla yanmasına sebep olduğu dikkate alındığı hesaplanan zarar miktarı olan 469.536,46 TL'dan %20 hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğinden bahisle; davanın kısmen kabulü ile 375.629,17 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; davalı şirketin sorumluluğunun hukuki niteliği itibariyle kusura dayanmayan sorumluluk olduğunu, bilirkişi raporlarıyla davalı şirketin bakım ve onarım görevlerini yerine getirmediğinin, sabit olduğunu, davalı şirketin kendisine teslim edilen orman alanının korunması ve orman yangınlarına karşı gerekli tedbirlerin alınması hususlarında gereken özeni göstermediğini, bilirkişi raporunda davacı ... idaresinin olayda bir kusurunun olmadığının belirtilmiş olmasına rağmen Mahkemenin %20 indirim yaparak davanın kısmen kabulüne karar verdiğini, yangının çıkmasında kusuru olmayan Kurumun zararı hususunda somut bir gerekçe göstermeden hakkaniyet indirimi yapılmasının usule, yasaya, hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalılar ..., ..., ... ve Toroslar Edaş vekilleri; davalı şirketin dava konusu orman yangını olayında bir kusurunun olmadığını, yangın çıkması ile davalı şirketin bakım yükümlülüğü arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, Yargıtay denetimine elverişli olmayan eksik ve yetersiz alınan bir rapora dayanarak hüküm kurulduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporları arasında açıkça çelişki bulunduğunu, bahsi geçen kira bedellerinin zarar hesabına dahil edilmesinin mümkün olmadığını, dosya içerisinde mevcut olan ihale sözleşmeleri ve teknik şartnameler içeriğinin de bu iddialarının açıkça desteklediğini, bu kira bedellerinin hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, davacının kendi personelinin prim ve sair masraflarını zarar kapsamına dahil edilerek taraflarına nakledilmesinin mümkün olmadığını, gerçek kişi davalıların davalı şirketin çalışanları olması kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davalıların yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirketin gerçekleşen zarardan tehlike sorumluluğu ilkesi gereği kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak, başka bir deyişle nedensellik (illiyet) bağını kesecek bir başka neden mevcut olmadığı, davalıya ait enerji nakil hatlarının yönetmeliklerde öngörülen periyodik bakım ve onarımlarının yapılmadığı, şirkete ait elettirik direğinin devrilmesi ve enerji nakil hattından kopan iletkenin yere teması ile kuru ot, çalı vb. tutuşturması ile yangının başladığı, kusur raporu ile davalılara %100 kusur atfedildiği, davacı Kurumun toplam zararının alınan 02.07.2021 tarihli bilirkişi raporu 102.108.94 TL olarak belirlendiğini illiyet bağını kesecek nedenlerin mevcut olmaması durumunda bile Orman Yönetiminin yangına zamanında müdahale ettikleri, personel ve araç sayısının yeterli olduğu, topografik yapının ve meteorolojik durumun yangına etkisinin olmadığı, ancak yangınlara karşı ormanları korumak olan davacının bu görev ve sorumluluğunu, sözleşme veya protokolle başka kişi ve kuramlara devretmiş olmasının onu, sorumluluktan kurtarmayacağı, davalı ...'ın sorumluluğunda olan işlerin yapılmadığı, gerekli önlemlerin alınmadığı ve yangının çıkmasına sebep olduğu durumunda bile oluşan zarardan %20 oranında hakkaniyet indirim yapılmasının yerinde olduğu zarar tutarından bu oranda indirim yapıldığında istinaf eden davalıların 81.687,15 TL tazminattan sorumlu bulundukları gerekçesiyle; davacı vekilinin başvurusunun reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun tazminat talebi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kısmen kabulü ile 375.629,17 TL tazminatın (davalılar Toroslar EDAŞ, ..., ... ve ...'nın sorumluluğu 81.687,15 TL ile sınırlı olmak üzere) olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; Kurum zararının az hesaplandığını, uçak, helikopter ve yangında kullanılan tüm araçların giderlerinin zarar hesabında dikkate alınması gerektiğini, davalıların tam kusurlu olduklarının bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmasına rağmen zarar miktarından hakkaniyet indirimi yapılmasının ve taraflar lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili; davalı şirketin dava konusu orman yangını olayında bir kusuru olmadığını, yangın çıkması ile davalı şirketin bakım yükümlülüğü arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, Yargıtay denetimine elverişli olmayan eksik ve yetersiz alınan bir rapora dayanarak hüküm kurulduğunu, ormanlık alanların korunmasının davacının görevinde olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmında sehven taraflarınca yapılan masrafların kendilerinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davalılar ..., ... ve ... vekili; kusur raporunda davalılara kusur atfedilmediğini, davalıların davalı şirketin çalışanları olması kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia edilen yangın nedeniyle orman idaresinin uğradığı zararın tazminine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) ‘’Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme‘’ kenar başlıklı 71 inci maddesi.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.04.2023 tarihli ve 2022/3-722 E., 2023/294 K. sayılı ilamı,

3. Emsal nitelikteki Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/2114 E., 2022/4235 K. sayılı ilamı,

3. Değerlendirme

1.Dosyadaki yazılara, özellikle dava konusu 15.07.2013 tarihli orman yangına ilişkin alınan bilirkişi heyeti raporlarına göre, yangının davalı ...'ın işletme, bakım ve onarımından sorumlu olduğu elektrik hattından çıktığının tespit edilmesi karşısında, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 74 üncü maddesinde düzenlenen “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmü uyarınca, hukuk hakiminin ceza hukuku kuralları ile bağlı olmadığı, ceza mahkemesi kararları karşısında hukuk hakiminin bağımsızlığı düzenlenmiş bulunmaktadır. Hukuk hakimi, ceza kararlarını ve orada yer alan değerlendirmeleri serbestçe gözönünde tutarak ondan yararlanabilir. Hukuk hakiminin bağımsızlık ilkesi, ceza hukukuyla medeni hukukun amaçlarının, haksız fiile suçun unsurlarının kabul ve oluşumunun, her iki hukuk dalında yargılama usulü ile delillerin takdirinin farklı olmasına dayanmaktadır. Haksız fiil unsurlarının her iki hukuk dalında ifade ettikleri anlam birbirinden farklıdır. Hukuk hakimi, ceza kararları karşısında kusurun varlığı ve derecesi, zarar miktarının tayini yönünden bağımsızdır. Maddi olgunun belirlenmesi yönünden ise “hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı”, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekir (HGK, E. 2011/19-639, K.2012/30, T.1.2.2012).

3.Tazminat hukukunun bir ilkesi olarak, sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde, zarar veren, zarar görenin mal varlığında oluşan eksilmeyi gidermekle yükümlüdür.

4.Orman İdaresinin; ormanlık alanlarda veya bu alanlara sıçrama olasılığına karşı özel mülkiyete konu taşınmazlarda çıkan yangınların söndürülmesi nedeniyle yapmış olduğu; iaşe giderleri, yangında çalışan işçilere (toplu iş sözleşmesi vb. nedenlerle) ödediği tazminatlar, yangın yerine ulaşım için kullandığı araçlar ile yangını söndürmede kullandığı arazöz, dozer ve diğer hava araçları nedeniyle yaptığı giderlerin; gerek haksız fiilin meydana gelmesi, gerekse bu haksız fiilden kaynaklanan zararın daha da büyümemesi için yapılmış olduğu gözetildiğinde, orman idaresinin yapmış olduğu işbu giderlerin tamamını gerçek zarar ilkesi kapsamında haksız fiilin sorumlularından isteyebileceği, diğer bir anlatımla; bu giderlerin, genel idare giderleri olarak kabul edilemeyeceği hususu, yukarıda yer verilen Hukuk Genel Kurulu ve Dairemiz ilamları ile kabul edilmiştir.

5. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava, orman yangınına neden olunması sonucunda yangına müdahale nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı Kurum dosya kapsamı itibariyle davalı şirketin kusuru ile meydana gelen yangına müdahale etmiş; yapılan işçi, araç, arazöz ve helikopter, uçak masraflarının tazminini istemiş, davalılar ..., ... ve ..., davalı şirketin çalışanı olmaları nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur.

6. Davaya konu edilen yangın nedeniyle davacı Kurumun yapmış olduğu bu giderlerin tümünü hakkaniyet indirimi yapılmadan gerçek zarar ilkesi uyarınca isteyebileceği, davalı ...'ın sorumluluğunun 6098 sayılı Kanunun ‘’Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme‘’ kenar başlıklı 71 inci maddesine dayalı olduğu, davalılar ..., ... ve ...'nın davalı şirketin işçileri olduğu, tüzel kişiliğe sahip davalının pasif husumet ehliyetinin mevcut olduğu, davalının işçisi olan gerçek kişi davalıların ayrı olarak pasif husumet ehliyetinin olduğunu kabul edebilmesi için 6098 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanan sorumluluklarının bulunması gerektiği, Samandağ Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/439 E. 2015/325 K. sayılı dosyasında davalı gerçek kişi işçiler hakkında verilen cezanın netice itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması şeklinde kesinleştiği, kesin bir mahkumiyet anlamında olmadığı, ayrıca ceza dosyasında kusura ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı ve kararda davalıların hangi eylemleri nedeni ile cezalandırılmalarına karar verildiğinin açıklanmadığı, bu nedenle ortada ceza hukuku anlamında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından hukuk hakimini bağlamayacağı, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davalı gerçek kişi işçilerin yangının çıkmasındaki kusur oranının davalı şirketin kusuru kapsamında yüzde on olduğunun belirtildiği, Bölge Adliye Mahkemesince alınan raporda ise; davalı işçilerin var ise kusurları yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle; Bölge Adliye Mahkemesince, davacı Kurumun yapmış olduğu bu giderlerin tümünü hakkaniyet indirimi yapılmadan gerçek zarar ilkesi uyarınca, yangının çıkmasında tam kusurlu olan davalı ...'tan isteyebileceği nazara alınarak; görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinden ek rapor alınması suretiyle davalı işçiler ..., ... ve ...'nın var ise haksız fiile dayalı sorumluluklarının tespiti için dosyadaki tüm delillerin ve bilirkişi raporları değerlendirilip, davalı işçilerin orman yangınına sebebiyet verip vermedikleri, hangi eylemleri nedeni ile kusurlu olduklarının tespit edilmesi ve davacı Kurumun tazminini isteyebileceği gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmında davalı tarafça yatırılan istinaf yargılama giderinin davalı ... A.Ş. vekilinden alınarak davacıya verilmesine şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca taraflar yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.