"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1195 E., 2021/919 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/368 E., 2019/283 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Tekirdağ Emniyet Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapmakta olan davalının 20.04.2015 tarihinde res'en emekliye sevk edilmesi üzerine, 40 yıl 4 ay ve 11 gün hizmet ve 1.derece 4.kademe + 3000 ek göstergeli tutar üzerinden 15.05.2015 tarihinden itibaren 2.861,98 TL emekli aylığı bağlandığını ve 39 tam yılına karşılık 84.449,75 TL emekli ikramiye ödemesi yapıldığını, "Tekirdağ İdare Mahkemesinin 15.03.2016 tarih" ve 2016/252 Karar numaralı karar ile davalının emekliliği iptal edilerek göreve başladığını ve bilahare 670 sayılı KHK ile Devlet Memurluğu görevine son verildiğini, farklı statülerde hizmet süreleri bulunanlardan görevlerinden istifa etmek veya müstafi sayılmak suretiyle ayrılan, ayrıldıktan veya 5434 sayılı Kanun dışında farklı statülerde çalıştıktan sonra aylık talebinde bulunan kişiler hakkında kurumlar tarafından "Devlet Memurluğundan Çıkarma" cezası aldığı yönünde davacı kuruma bildirimde bulunulması halinde memuriyet hizmetlerine karşılık emeklilik ikramiyesi ödenmeyeceğini, "Devlet Memurluğundan Çıkarma" cezası ile cezalandırılan ilgiliye ödenen emekli ikramiyesinin geri ödenmesi için 16.05.2017 tarihinde borç bildirim ve tebellüğ belgesi tebliğ edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek; davalıya yersiz ödenen 84.449,75 TL tutarındaki Hazine zararının, zararın doğduğu ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Emekli Sandığına tabi hizmet süresi, emekli aylığı bağlanması için yeterli olan davalıya 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin 1.fıkrası uyarınca emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğini, 20.04.2015 tarihinde resen emekliye sevk edilen davalıya emekli ikramiyesinin bu nedenle ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının Emekli Sandığına tabi olduğu hizmet süresinin tek başına ve daha önceki hizmet süreleri ile birleştirilmeden emekliliğe hak kazanmaya yettiği, bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere; davalının polis ve mesleğinde geçen fiili hizmet süresinin 30 yıldan fazla olduğu, İdare Mahkemesinin emsal nitelikteki kararlarında da belirtildiği üzere Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresinin tek başına sandıktan aylık bağlanmaya yeterli olması durumunda hizmet süreleri birleştirmeye tabi tutulsun tutulmasın sandıktan aylık bağlanabilecek konumda bulunulması durumunda, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89/1.maddesi hükmü uyarınca davalının ikramiye ödemesinden yararlandırılması gerektiği, öte yandan davalının 20.04.2015 tarihli meslekten ilişiğinin kesilmesi işleminin de devlet memurluğundan çıkarma işlemi olmadığı, devlet memurluğundan çıkarma halleri ve cezasının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda ayrıntılı olarak sayıldığı, yine somut olayda 675 sayılı KHK'nın 10. maddesinde belirtilen koşulların da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş karara karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen tarihli kararıyla; alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalının kamu görevinden ihraç edildiğini, bu işlemin son emeklilik işlemi olarak kabul edilmesi gerektiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini, emekli ikramiyesinin geri ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalıya yersiz ödendiği iddia olunan emekli ikramiyesinin istirtadı istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle davalının 17.04.2015 tarihinde resen emekliye sevk edilmesi işleminin iptali için İdare Mahkemesinde açtığı davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay tarafından bozulduğu, bozmaya uyan İdare Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiği, yargı denetiminden geçerek kesinleşen resen emekliye sevk işlemi tarihi itibari ile davalının fiili hizmet süresinin 30 yıldan fazla olduğu, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresinin tek başına sandıktan aylık bağlanmasına yeterli olduğu, buna bağlı olarak davalıya ikramiye ödenmesinin yerinde bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.