"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel indirimi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairenin 11.09.2023 tarihli, 2022/8452 Esas, 2023/2174 Karar sayılı kararı ile; ''...6502 Sayılı Kanun'un gerekçesinde açıkça vurgulandığı üzere, ayıplı malda tüketicinin seçimlik haklarından faydalanabilmesi için, ayıbı belirli bir süre içinde ihbar etmesi yükümlülüğünün kaldırıldığı, taşınır mallarda iki yıllık, taşınmaz mallarda beş yılllık zamanaşımı süresi içinde ayıbı tespit ettiği sürece tüketici seçimlik haklarını da kullanabilecek olup somut uyuşmazlıkta dava dışı Aşkın Demir ile davalı arasında imzalanan 12.08.2015 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış ve borçlanma sözleşmesi ile satışı kararlaştırılan taşınmazın tapusunun davalının da kabulünde olduğu üzere doğrudan davacı ... adına 09.11.2016 tarihinde tescil edildiği, davalının da kabulünde olan teslim tarihi 12.06.2017 ile dava tarihi olan 03.12.2021 arasında henüz 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, dava konu sosyal donatı tesislerinin sözleşmede ve tanıtım kataloglarında vadedilmesine rağmen siteye ait alan içerisine inşa edilmemesi hususunun Bölge Adliye Mahkemesi kararının aksine eksik ifa değil, ayıp niteliğinde olduğu ancak dosyada İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ve Bölge Adliye Mahkemesince de doğru olduğu kabul edilen bilirkişi raporunda konutta oluşan değer azalmasının tespiti yapılırken nisbi metod yönteminin yanlış şekilde yorumlandığı'' gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, kararda direnilmesine, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 248.000,00 TL'nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağı açık olmakla birlikte 6502 Sayılı Kanun'un 8/1 inci maddesinde tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmayan, sözleşmeye aykırı olan malın ayıplı mal olarak nitelendirildiği, reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan malların da yine aynı Kanun'un 8/2 nci maddesinde ayıplı mal kavramı içerisinde değerlendiği, bu durumda dava konusu olayın genel hükümlere göre değil, 6502 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar hesaplama yöntemine davalı yanca İlk Derece Mahkemesinde itiraz edilmediği gibi, yönteme ve bedele ilişkin açık bir istinaf da bulunmadığı beyan edilmişse de, davalının bilirkişi raporuna itiraz ettiği, yine istinaf başvurusunda da hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaya olan itirazlarını bildirdiği, bu hususun Bölge Adliye Mahkemesinin 03.11.2022 tarihli, 2022/948 E., 2022/1384 K. Sayılı gerekçeli kararında davalının istinaf başvuru dilekçesi özetlenirken de ;'' kabul anlamına gelmemekle birlikte dosya kapsamında alınan rapor doğrultusunda karar verilecekse de alternatifli yapılan hesaplamada 1. alternatifin esas alınması gerektiğinin açık olduğunu'' beyan ettiği belirtilerek tespit edildiği, bu açıklamalar ışığında Dairemizin bozma ilamının yerinde olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.