"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1153 E., 2023/1598 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/35 E., 2023/122 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin mide rahatsızlığı sebebiyle davalı genel cerrah Prof. Dr. ...'a muayene olduğunu, davalının 08.08.2011 tarihinde müvekkiline laparoskopik fundoplikasyon operasyonu yaptığını, operasyondan sonra müvekkilinin yutma güçlüğü çektiğini, davalının müvekkilini tekrar muayene ettiğini ve operasyon yaparken yanlışlıkla yemek borusu girişini diktiğini fark ettiğini, fazladan dört beş dikiş atıldığını söyleyerek tekrar kapalı bir operasyon geçirmesi gerektiğini bildirdiğini, ikinci ameliyatın başarısız olduğunu, müvekkilinin Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesine yönlendirildiğini, yapılan muayenesinde yemek borusu girişinin tamamen kapalı, değerlerinin ve tansiyonun düşük seyrettiğinin müvekkiline bildirilerek durumun riskli olması sebebi ile ameliyat yapılamadığını, müvekkilinin iki üç aylık süre içerisinde ağız yoluyla hiçbir besin alamadığını ve günden güne durumunun kötüleştiğini, en sonunda rahatsızlanarak davalı hastaneye götürüldüğünü, davalı doktorun müvekkilini muayene ederek son çarenin açık operasyon olduğunu söylediğini, müvekkilinin bağırsağından parça alınarak yemek borusu giriş yapıldığını, müvekkiline yapılan ameliyatın başarılı geçtiğinin söylendiğini, 20 günlük rapor süresi bittikten sonra müvekkiline rapor verilmediğini, bunun üzerine işten ayrılmak zorunda kaldığını ve halen çalışabilecek durumda olmadığını, müvekkilinin yanlış tedavi neticesinde sağlığını kaybettiğini, doktorun kusurlu eylemi ile vücut estetiğinin bozulduğunu, müvekkilinin önceki sağlığına kavuşabilmesi için ameliyat olması gerektiğini, davalı doktorun fen ve tıbbın gereklerine özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, diğer davalı hastanenin de istihdam eden sıfatıyla sorumluluğunun olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla toplamda 75.000,00 TL maddi, 45.000,00 TL manevi tazminatın ameliyat tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hospitalpark Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, yapılan tüm müdahalelerde davacının detaylı olarak aydınlatıldığını, ilgili onam formlarının imzalatılarak müdahale yapıldığını, müvekkili hastanenin gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...; davacıya ameliyatlar sonrasında olabilecek komplikasyonların anlatıldığını, sözlü ve yazılı onamı alınarak ameliyat edildiğini, ilk ameliyattan sonra oluşan yutma güçlüğünün oluşabilecek bir durum olduğunu, ilk iki müdahaleden bir yıl sonra yapılan endoskopide davacıda önceki durumdan tamamen ayrı bir klinik tablo oluştuğunu, sözlü ve yazılı onamı alınarak 09.08.2012 tarihinde ameliyat edildiğini, davacının tamamen düzeldiğini, kendisinin süreçte davacı ile yakından ilgilendiğini, tıbbın gereklerine uygun olarak cerrahi uygulamaların zamanında ve başarılı şekilde uygulandığını, davacının ameliyatlardan 8 yıl sonra açarak maddi menfaat sağlama gayretinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sağlık hizmetinde aksaklık ve organizasyon hatası olmadığının aldırılan raporlar ile sabit olduğu, davalıların atfı kabil kusurlarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak, öncelikle beş kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınması gerekirken, konunun uzmanı olmayan kalp damar cerrahı uzmanının heyete dahil edilerek rapor alındığını, rapor verilirken müvekkilinin son durumunu gösterir filmlerinin çekilmediğini ve muayene edilmediğini, dosyanın raporlara yapmış oldukları itirazlar neticesinde yüksek sağlık şurasına gönderilmesi gerektiğini, ameliyatın tek hekim tarafından mı yoksa birden fazla hekim tarafından yapılması gerektiğinin irdelenmediğini, müvekkilinin yapılan 3. ameliyattan sonra bile çalışabilecek durumda olmadığını, davalı doktorun özen yükümlülüğüne aykırı davrandığının açık olduğunu, hekimin taahhüt ettiği sonucu yerine getirmemesi nedeniyle sorumlu olduğunu, davalı doktorun komplikasyon yönetiminde kusurlu olduğunu, aydınlatma yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının karşılanmadığını ve değerlendirilmediğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...Dava, hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, konu ile ilgili davalı doktor ... hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/3226 soruşturma, 2021/9333 K. sayılı kararı ile ATK'dan alınan raporda, davalı hekimin kusurunun bulunmadığından bahisle KYOK kararı verildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, kararın dayandığı delillere, yerel mahkemece aldırılan ATK 7. İhtisas Kurulu ve üniversitelerde görevli akademik kariyere sahip iç hastalıkları ve gastroenteroloji uzmanları ile genel cerrahi uzmanlarınca düzenlenen bilirkişi raporlarında, davalı hekime atfı kabil kusur bulunmadığının anlaşılması ve alınan raporların dairemizce de yeterli bulunması ile gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından..." gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ilişkisinden kaynaklı hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 502 nci vd maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle alınan ATK raporu ve üniversite öğretim üyelerinden oluşan heyetten alınan birlikişi raporundaki tespitler ve aydınlatılmış onam formunda davacının geçirdiği operasyon sonucunda oluşabilecek komplikasyonların detaylı şekilde belirtilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.