Logo

3. Hukuk Dairesi2024/534 E. 2024/4108 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık hizmeti sunucusuna, yapılan avans ödemelerinden hatalı faturalandırma gerekçesiyle yapılan kesintiler sebebiyle faiz uygulanıp uygulanamayacağı ve bu kesintilerden doğan alacağın miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum'un, davacı sağlık hizmeti sunucusunun faturalarını yasal süre içerisinde incelemeyerek kusurlu davrandığı, bu nedenle hatalı faturalandırmaya dayalı kesintiler sebebiyle faiz talep edemeyeceği ve davanın tam kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/426 E., 2023/508 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin taraflar arasında imzalanan sağlık hizmetleri protokolü uyarınca sağlık yardımları davalı Kurum tarafından karşılanan kişilere sağlık hizmeti sunduğunu ve bu hizmetlerin bedelini Kuruma fatura ettiğini, müvekkilince gönderilen 2010 yılı Nisan ilâ Kasım dönemine ilişkin faturaların Kurum tarafından 15 gün içerisinde incelemesinin tamamlanamaması nedeniyle yasa gereği avans ödemesi yapıldığını, süresinden çok sonra incelemenin bitirilmesi üzerine de avans ödemelerinden mutabakat faizi adı altında 6.246.865,84 TL kesinti yapıldığını, ancak yapılan kesintinin sözleşmeye ve mevzuata aykırı olduğunu, davalının kendi kusurundan kaynaklanan gecikme sebebiyle faiz talep edemeyeceğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6.246.845,84 TL'nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı hakkında uygulanan kesinti işleminin mevzuata ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.02.2015 tarihli ve 2013/234 E. 2015/76 K. sayılı kararıyla; benimsenen bilirkişi heyeti ek raporunda belirtildiği üzere, davalı Kurumca davacının 2010 yılı Nisan ilâ Kasım dönemi hak edişlerinden mutabakat faizi adı altında yapılan bir kısım kesintilerin, taraflar arasında yapılan sözleşmeye ve bu konudaki yasal mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 5.326.319.17 TL kesinti tutarının, kesintilerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.09.2019 tarihli ve 2016/18635 E. 2019/8337 K. sayılı ilamıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından avans artığının faiziyle birlikte istenebilmesinin sözleşmenin (4.6) maddesi uyarınca mümkün olduğu mütalaa edilmiş ise de, anılan sözleşmenin taraflar arasında imzalanan sözleşme olmadığı, davacının kamu sağlık hizmet sunucusu olup davalı Kurum ile rapora dayanak yapılan sözleşmenin değil 2010 yılı Protokolünün imzalandığı, bu halde uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan protokole göre çözümlenmesi gerekirken, davacının tarafı olmadığı sözleşme hükmüne göre çözümlenmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, hükmün davacı yararına bozulmasına, davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 17.05.2022 tarihli ve 2021/314 E. 2022/198 K. sayılı kararıyla; davalı Kurumca davacının hak edişlerinden mutabakat faizi adı altında yapılan 5.326.319,17 TL kesintinin, taraflar arasında düzenlenen protokole ve bu konudaki mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 5.326.319.17 TL kesinti tutarının, kesintilerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.10.2022 tarihli ve 2022/6307 E. 2022/8065 K. sayılı ilamıyla; (1) numaralı bentle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, (2) numaralı bentle; taraflar arasında akdedilmiş protokolde davacıya yapılan fazla avans ödemesine faiz işletilip işletilmeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığının anlaşıldığı, ancak davalı Kurum tarafından yayımlanan Fatura Bedellerinin Ödenmesine İlişkin 2009/44 sayılı Genelge'nin "Ödeme İşlemleri" başlıklı (7) maddesinde, fatura teslim tarihinden itibaren altmış günde incelenmesi tamamlanamayan tedavi hizmetlerine ait faturalar için sağlık hizmeti sunucularına, fatura tutarının tamamının ödeme döneminin sonunda avans olarak ödeneceği ve inceleme işlemlerine devam edileceği, fatura ve eki belgelerin inceleme işlemlerinin üç ay içinde tamamlanarak, inceleme sonucu fazla ödeme yapıldığının tespit edilmesi halinde, yapılan fazla ödemenin sağlık hizmeti sunucusunun varsa Kurum alacağından mahsup edileceği belirtilmiş olup, fazla yapılan avans ödemesine faiz işletilmesine ilişkin herhangi bir düzenlemenin yer almadığı; buna göre ilgili Genelgede, davacı tarafından davalı Kuruma iletilen faturaların inceleme günleri ve avans ödeme koşullarının belirlendiği, ancak davalı tarafından Genelgede belirlenen sürelere uyulmadığı ve bu sürelerde fatura incelemelerin tamamlanmadığı, bu durumda davalı Kurumun avans ödemesinden sonra kendi kusuruna dayalı olarak gecikmeye neden olduğu anlaşıldığından yapılan fazla avans ödemesi için faiz talep edemeyeceği dikkate alınarak, davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

3. Dairemizin 09.03.2023 tarihli ve 2023/285 E. 2023/536 K. sayılı ilamıyla; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 97 nci maddesinin yedinci fıkrasında ve 2009/44 sayılı Genelge'nin (7.2.2) maddesinde üç aylık süre içinde avans hesabının kapatılacağı düzenlenmiş olup, dosya içerisinde bulunan belgelerden davalı Kurumun davacıya ait 2010 yılı Nisan ayından Kasım ayına kadar olan faturaların incelemesini üç aylık sürede tamamlamayarak kusurlu davrandığı açık olduğundan, bu düzenlemeye bağlı olarak yapılan avans ödemelerinden hatalı faturalandırma nedeniyle uygulanacak kesintilerin yersiz ödeme kabul edilemeyeceği gibi bu kesintiler nedeniyle Kurumca faiz istenemeyeceğinden yasal dayanağı olmayan faiz kesintisi uygulanmasına dair Kurum işleminin yerinde olmadığı anlaşılmakla, karar düzeltme yoluyla incelenen bozma kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulü ile 6.246.865,84 TL kesinti tutarının, kesintilerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacı hakkında uygulanan kesinti işleminin mevzuata ve taraflar arasındaki protokol hükümlerine uygun olduğunu, davacı Üniversitenin de bir kamu kurumu olup harçtan muaf olması nedeniyle davayı açarken herhangi bir harç yatırmadığı gibi sonradan yatırılan bir harç da bulunmadığından, davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 5510 sayılı Kanun'un 97 nci maddesinin yedinci fıkrası,

2. Sosyal Güvenlik Kurumunun Fatura Bedellerinin Ödenmesine İlişkin 2009/44 sayılı

Genelgesi'nin "Ödeme İşlemleri" başlıklı (7) maddesi,

3. 21.09.2023 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası

3. Değerlendirme

Mahkemece bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, davalı Kurumun davacı tarafça sunulan faturaların incelemesini yukarıda belirtilen kanun hükmü gereği üç ay içerisinde tamamlamadığı anlaşıldığından, davacıya avans olarak ödediği fatura bedellerinden faturalandırmanın hatalı olması nedeniyle yapacağı kesintilere ilişkin faiz talep edemeyeceği, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun olarak hesaplandığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.