"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3249 E., 2023/3240 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/731 E., 2022/363 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin taraflar arasında imzalanan sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi uyarınca sağlık yardımları Kurum tarafından karşılanan kişilere sağlık hizmeti sunduğunu ve bu hizmetlerin bedelini Kuruma fatura ettiğini, fatura bedellerinin ödenmesi sürecinde yapılan araştırma sonucu davalı Kurum tarafından müvekkilinin 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait mutabakat öncesi yapılan avans ödemelerinden mutabakat faizi adı altında 335.527,96 TL kesinti yapıldığının anlaşıldığını, ancak davalının mevzuatta öngörülen süreler içerisinde gerekli incelemeleri tamamlamadığını ve sebep olduğu gecikmenin faturasını faiz uygulayarak müvekkiline yüklemeye çalıştığını, kesintinin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; 335.527,96 TL'nin kesinti tarihinden, aksi takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; mutabakat görüşmelerinin yapıldığı dönemde hekim sayısının azlığı ve işlerin yoğunluğu nedeniyle komisyonlarda işlemlerin uzun sürdüğünü, davacının gecikmelerle ilgili bir başvurusunun bulunmadığı gibi komisyon incelemelerinin ileri bir tarihe alınmasını istediğini, kasti bir gecikme olmadığını, müvekkilince uygulanan kesinti işleminin mevzuata ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı Kurum tarafından hekim azlığı ve iş yoğunluğu gibi idari gecikmelerden kaynaklı olarak davacının hak edişlerinden mutabakat faizi adı altında yapılan kesintinin, taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile 335.527,96 TL kesinti bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; faizin haksız kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işletilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve kesinti tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; cevap dilekçesinde bildirdiği sebeplere ek olarak, müvekkili aleyhine faize hükmedilmiş ise de mevzuatta ilgililere Kurumdan olan alacaklarından dolayı faiz ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen tutarın faiz kesintisi olduğunu ve faize faiz işletilemeyeceğini, ayrıca davanın açılmasına müvekkili Kurumun sebebiyet vermediğinden aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Kurumun faturaları geç incelemesi nedeniyle davacıya ait hastanenin hak edişlerinden mutabakat faizi adı altında yapılan kesintinin sözleşmeye ve mevzuata aykırı olması sebebiyle davanın kabulüne yönelik İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davalı Kurumun haksız kesinti tarihi itibariyle ödenmeyen kısım için temerrüde düştüğünden, hüküm altına alınan kesinti miktarı için kesinti tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 335.527,96 TL'nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 97 nci maddesinin yedinci fıkrası,
2. Sosyal Güvenlik Kurumunun Fatura Bedellerinin Ödenmesine İlişkin 2011/62 sayılı Genelgesi'nin "Ödeme İşlemleri" başlıklı (1.11) maddesi.
3. Değerlendirme
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre; davalı Kurumun, davacı tarafça gönderilen 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait faturaların incelemesini yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca üç aylık sürede tamamlamayarak kusurlu davrandığı açık olduğundan, bu düzenlemelere bağlı olarak yapılan avans ödemelerinden hatalı faturalandırma nedeniyle uygulanacak kesintiler nedeniyle Kurumca faiz istenemeyeceğinden, yasal dayanağı olmayan faiz kesintisi uygulamasına dair Kurum işleminin yerinde olmadığı, öte yandan davalı Kurumun haksız kesinti tarihi itibariyle ödenmeyen kısım için temerrüde düşmesi sebebiyle hüküm altına alınan miktar için kesinti tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.