Logo

3. Hukuk Dairesi2024/81 E. 2024/3883 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Orman bölgesinde maden arama, işletme ve tesis izni verilen davalının, köy halkının engellemesi nedeniyle sahayı fiilen kullanamadığını ileri sürerek izin bedelini ödememesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının iznin iptaline kadar geçen süreyi kapsayan kullanım bedelini ödemesi gerektiği, ilk yıl bedelini ödeyip daha sonra iki yıl bekleyip üçüncü yılda iznin iptalini talep etmesinin ve bu süre zarfında fiili teslim olmadığını iddia etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2641 E., 2023/2535 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/70 E., 2023/162 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı ile aralarında 10.12.2014 tarihinde Hammadde-Maden arama/ işletme/ tesis ve altyapı tesisleri izinleri için 10.07.2023 tarihine kadar süreyi kapsayacak şekilde taahhüt senedi düzenlendiğini, davalı tarafça 2017 yılında izinlerin iptal edilmesinin istenmesi üzerine İşletme Müdürlüğü tarafından izinlerin iptal edilerek, dava konusu arazinin 29.06.2017 tarihinde davalıdan geri teslim alındığını, kullanılan süreye ilişkin alacağın tahsili için 20.12.2017 tarihinde Erbaa İcra Dairesinde 2018/675 E. sayılı dosya ile takibe başlandığını, izin taahhüt senediyle üstlenilmiş ilk yıl (2014) izin bedeli olan 140.640,19 TL'nin Amasya Orman Bölge Müdürlüğü hesabına yatırıldığını, ancak iptal tarihine kadar olan 2015 ila 2016 yılı izin bedellerini yatırmadığının saptandığını, başlatılan takibe ilişkin toplam 347.865,45 TL alacak olmak üzere davalının Erbaa İcra Müdürlüğünün 2018/675 E. sayılı icra dosyasına haksız yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, arabuluculuğa başvurulmadığını, ticari dava olduğundan dolayı davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, itirazın iptali davasının 1 yılık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle esastan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 03.07.2020 tarihli kolluk araştırma tutanağından ve 09.09.2022 tarihli mahallinde yapılan keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere izin konusu alanın bulunduğu yer köy halkının eylem yapması ve davalı ile çalışanlarının izin konusu alan üzerinde çalışma yapmalarına engel olmaları suretiyle davalının izin konusu alanı fiilen teslim alamadığı, izin konusu alanın hammadde-maden arama/işletme/tesis ve alt yapı tesisleri izni kapsamında kullanılamadığı, Tokat İdare Mahkemesinin 23.08.2019 tarihli ve 2019/231 E., 2019/377 K. sayılı kararında da izin verilen sahada hiçbir çalışma yapılmadığının ifade edildiği, davalıya bir kusur izafe etmenin mümkün olmadığı, 2015 ve 2016 yıllarına ait izin bedellerini ödemesinin kendisinden beklenmesinin 6098 sayılı TBK'nın ilgili emredici hükümlerine ve 4721 sayılı TMK'nın 4 üncü maddesinde öngörülen hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı gerekçesiyle, davacının alacağı tahsil etmek amacıyla başlatmış olduğu Erbaa İcra Müdürlüğünün 2018/675 E. sayılı dosyasında ödeme emrine yapılan itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; yer tesliminin yapıldığını, bundan sonrası için kusuru bulunmadığını, 3 yıl boyunca hiç bir başvuru yapılmadığını, kamu kurumunun zarara uğrayacağını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının iznin konusunu teşkil eden orman bölmelerine maden işletme iznine karşı çıkan köy halkının eylemleri nedeniyle giremediğinin ve bu konuda davalıya kusur yüklenilemeyecek olduğunun tüm dosya kapsamından anlaşılmasına göre davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, orman bölmesinde maden arama, işletme, tesis ve alt yapı izni verilmesi karşılığında izin bedelinin ödenmemesinden kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2, 3 ve 4 üncü maddeleri,

2. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Somut olayda; davacı ile davalı arasında 10.12.2014 tarihinde hammadde - maden arama / işletme / tesis ve alt yapı tesisleri izinleri için taahhüt senedi tanzim edildiği, söz konusu taahhüt senedine göre Tokat ili Erbaa ilçesi Bağpınar köyünde bulunan 64.591,61 m² orman niteliğindeki alanın maden işletme, tesis ve alt yapı tesis izni (kalker) kapsamında kullanımının davalıya verildiği, ilk yıl izin bedelinin 119.186,60 TL olduğu, takip eden yıllara ait arazi izin bedelinin ise izin başlangıç tarihi esas alınarak TUİK tarafından bir önceki yılın aynı ayına göre açıklanan ÜFE değişim oranının bir önceki yıl arazi izin bedeline ilavesi yoluyla bulunan bedel olacağının kararlaştırıldığı, söz konusu bedelin izin başlangıç tarihi esas alınarak her yılı defaten ödeneceğinin kararlaştırıldığı, izin konusu alanın 19.01.2015 tarihinde teslim edildiğine dair teslim tesellüm tutanağı tanzim edildiği, davalının ilk yılın izin bedelini davacıya ödediği, ancak 2015 ve 2016 yıllarına ait izin bedellerini davacıya ödemediği, 29.06.2017 tarihli saha geri teslim tesellüm tutanağı ile izin konusu alanın davacı Kuruma teslim edildiği anlaşılmıştır.

2. Mahkemece, 03.07.2020 tarihli kolluk araştırma tutanağı ve 09.09.2022 tarihli mahallinde yapılan keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre izin konusu alanın bulunduğu yer köy halkının eylem yapması ve davalı ile çalışanlarının izin konusu alan üzerinde çalışma yapmalarına engel olmaları suretiyle davalının izin konusu alanı fiilen teslim alamadığı, izin konusu alanın hammadde-maden arama/işletme/tesis ve alt yapı tesisleri izni kapsamında kullanılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de aynı gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dosyanın incelenmesinde davalının 22.05.2017 tarihli dilekçe ile iznin iptalini talep ettiği, 06.07.2017 tarihli olurla 10.07.2023 tarihine kadar iznin iptal edildiği, arazinin 29.06.2017 tarihli saha geri teslim tesellüm tutanağı ile davacı Kuruma teslim edildiği, davalının ilk yılın (2014) izin bedelini davacıya ödediği, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin olarak bedellerin ödenmediği anlaşılmıştır.

4. Davalının fiilen teslim edilmeyip, kağıt üstünde teslim edildiğini iddia ettiği arazi için, ilk yıl kullanım bedeli ödeyip, üzerine iki yıl bekleyip, üçüncü yılda iznin iptalini talep etmesi, bu iki yıl için de fiili teslim olmadığını ve arazinin kullanımının engellendiğini ileri sürmesi 4721 sayılı TMK'nın 2, 3 ve 4 üncü maddelerinde öngörülen dürüstlük, iyiniyet ve hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı gözetildiğinde,

iznin iptaline kadar geçen süreyi kapsayacak şekilde kullanım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

5. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; davanın esasına girilerek, ilk kullanım yılı (2014) için yapılan ödeme ile davacının 2015 ila 2016 yılına ilişkin talebi de gözetilerek, sahanın kullanımının başlangıcından iznin iptal tarihine kadar, Hammadde - Maden Arama / İşletme / Tesis ve Altyapı Tesisleri İzinleri İçin Taahhüt Senedi'nin 2 nci maddesi gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

6. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.