Logo

3. Hukuk Dairesi2024/936 E. 2025/317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine dayalı olarak davacı hakkında uygulanan kesinti işleminin iptali ve kesilen bedelin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Hastadan alınan ilave ücretin hangi hizmet ve malzemeler için alındığını gösterir belgelerin hastaya/yakınına verilmemesi ve hastanın 3. basamak sağlık hizmeti sunucularında ilave ücret ödemeden aynı hizmeti alabileceğine dair bilgilendirilmemiş olması, davacıya uygulanan cezai işlemlerin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu gösterdiğinden, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1891 E., 2023/2190 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/371 E., 2022/106 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi bulunduğunu, davalı Kurumun 22.05.2018 tarihli yazı ile müvekkiline ait hastane hakkında dava dışı H.K. isimli hastadan sözleşmeye ve Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümlerine aykırı olarak ilave ücret alındığı ve hastaya sunulan sağlık hizmetleri ile ilave ücreti gösterir belgenin süresi içinde hastaya/yakınına verilmediği gerekçesiyle faiziyle birlikte toplam 246.038,00 TL cezai şart uygulanmasına karar verildiğini bildirdiğini, 29.06.2018 tarihinde de müvekkilinin hak edişlerinden bu miktarda kesinti yapıldığını, ancak davalı Kurum tarafından karşılanmayan malzeme ve hizmet bedeli sebebiyle dava dışı hastanın yakınlarından işlemden bir gün önce alınan yazılı onay dahilinde 46.700,00 TL ilave ücret alındığını, ayrıca aynı eylem nedeniyle iki ayrı sözleşme hükmünün ihlali durumunda ağır olan sözleşme hükmüne göre cezai işlem uygulanması gerekirken iki ayrı cezai işlem uygulanmasının da sözleşmeye ve mevzuata aykırı olduğunu, cezai şartın da hatalı hesaplandığını ileri sürerek; kesilen 246.038,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; hasta yakınının şikayeti üzerine yapılan incelemede, davacıya ait hastanenin 3. basamak sağlık hizmeti sunucuları tarafından faturalandırılabilecek malzeme bedelini hasta yakınından ilave ücret olarak tahsil ettiğinin belirlendiğini, hasta yakınının ilave ücret alınmasına ilişkin onayı alınmış ise de söz konusu belgenin matbu olup ameliyatı yapacak hekimin isminin dahi belirtilmediğini, kullanılan malzeme ve yapılacak uygulamanın ancak 3. basamak sağlık hizmeti sunucuları tarafından gerçekleştirilmesi halinde Kurum tarafından ödeneceğinin hasta yakınına açıklanıp bu konuda bilgilendirme yapılmadığı gibi, aynı şehirde bulunan iki adet 3. basamak sağlık sunucusunda herhangi bir ilave ücret ödemeksizin aynı işlemi yaptırma imkanı varken bu imkanın da kendisine hatırlatılmadığını, öte yandan hastaya veya yakınına ilave ücreti gösterir belgenin süresi içerisinde verilmemesinin ayrı bir eylem teşkil etmekte olup sözleşmede bu eylem için ayrı bir cezai işlem öngörüldüğünü, davacı hakkında uygulanan cezai işlemlerin sözleşmeye ve mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarında davacı hakkında uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunun belirlendiği, raporlardaki tespit ve değerlendirmelerin dosya kapsamıyla örtüştüğü gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya ait hastane tarafından dava dışı hasta yakınından ilave ücret alınmasına dayanak olan tedavi işleminin 3. basamak sağlık sunucusu tarafından yerine getirilmesi durumunda davalı Kurumca karşılanma imkanının bulunduğu ve tercih hakkını kullanabileceği yönünde hasta veya yakınına bilgilendirme yapıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı, hasta yakınından alınan onay belgesinde uygulanan tedavi işlemi ve bedeli belirtilmediğinden onay belgesinin aranan koşulları ihtiva etmediği, böylece davacıya ait hastanenin davalı Kurum ile aralarındaki sözleşmeye ve SUT hükümlerine aykırı olarak hasta yakınından ilave ücret alması sebebiyle sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin (12.9.) maddesine göre cezai işlem uygulanmasının hukuka uygun olduğu, hastaya sunulan hizmetleri ve ilave ücreti gösterir belgenin süresi içerisinde hasta veya yakınına verilmemesi şeklindeki eylemin ise sözleşmenin (12.7.) maddesine aykırılık teşkil ettiği, bu bağlamda iki ayrı cezai şart hükmünün birlikte uygulanmasının yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı Kurum tarafından bedeli sadece 3. basamak hastanelere ödenebilen malzeme ve tedavi işlemleri hakkında hasta yakınının bilgilendirilerek işlemden bir gün önce onayının alındığını, buna ilişkin onam formlarının sözleşmede aranan koşulları taşıdığını, sözleşme veya mevzuat hükümlerinde 3. basamak sağlık sunucusunda tedavi olunması halinde davalı Kurumun malzeme ve tedavi bedelini ödeyeceğinin hatırlatılması gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmadığını, hastanın herhangi bir acil durum söz konusu olmaksızın müvekkiline ait hastaneyi tercih ederek söz konusu işlemi yaptırdığını, ilave ücret ödemeyi onay vermek suretiyle kabul ettiğini, herhangi bir ihtirazı kayıt koymadan ilave ücreti ödeyen hastanın, irade fesadına uğratıldığı yönünde bir iddiasının da bulunmadığını; hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, bilirkişilerin davanın konusu sadece malzeme bedeliymiş gibi rapor tanzim ettiğini, oysa ilave ücret olarak alınan 46.700,00 TL'nin içinde malzeme bedelinin yanında verilen hizmet bedelinin de bulunduğunu, müvekkilince hastaya uygulanan tedavi işleminin bedeli davalı Kurumca karşılanmayan ve ilave ücret alınması mümkün olan bir işlem olduğunu, bu hususun raporlarda değerlendirilmediğini, ayrıca her iki bilirkişi heyetinin de Yargıtayın aradığı kriterleri taşır şekilde üç uzman bilirkişiden oluşmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; davalı Kurum tarafından sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine dayalı olarak davacı hakkında uygulanan kesinti işleminin iptali ile kesilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; davacı tarafından delil olarak sunulan "Yatan SGK Dışı Hasta Taahhütnamesi" ve “Kurumun Karşılamadığı Malzeme için Hasta Taahhütnamesi" belgelerinin içeriğinde; hastaya yapılacak işlemin ve işlemi yapacak doktorun ismi ile işlem bedelinin yer almadığı, davacı tarafından SUT Ek-2/b maddesinin “803191 kod nolu perkütan tümör ablosyon tedavisi işleminin RF, mikrodalga, kriyo, lazer yöntemiyle solid organ tümörlerinde sadece 3. basamak sağlık hizmeti sunucuları tarafından faturalandırılır” şeklinde düzenlenmiş olup müvekkiline ait hastanenin 3. basamak sağlık hizmeti sunucusu olmadığı ve hasta ile yakınlarına bilgilendirme yapıldığından ilave ücret alınabileceği ileri sürülmüş ise de, taahhütnamelerde sadece “SGK tarafından bu malzeme bedelinin ödenmediği” ve “hastane cari fiyatları üzerinden ücret belirlenmesini ve özel sigorta/özel anlaşmalı kurum tarafından karşılanmasını talep ederim” şeklinde beyan alındığı, oysa hasta ve yakınının bu bedellerin 3. basamak sağlık hizmeti sunucuları tarafından karşılanabileceği hakkında bilgilendirilmiş olsaydı alternatifli karar verme imkanlarının doğacağı, ayrıca hastadan alınan ilave ücretin hangi hizmetler ve hangi malzemeler için alındığını açıklayan belgelerin de hastaya/hasta yakınına verilmediği, öte yandan davacı tarafça sözleşmenin (14.3.) maddesine aykırı olarak sözleşmenin hem (12.7.) hem de (12.9.) maddeleri uyarınca cezai işlem uygulandığı iddia edilmiş ise de, cezai işlemi gerektiren iki ayrı fiilin söz konusu olduğu ve anılan her iki madde hükmüne aykırılık nedeniyle uygulanan kesinti işleminin yerinde olduğu yönünde görüş bildirildiği, söz konusu bilirkişi raporlarının denetime elverişli olup bu doğrultuda davanın reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.